Aşık olduğunuzun 13 “bilimsel” göstergesi

Aşkın biyolojik temelleri üzerine çalışan Antropolog Helen Fisher, beynin aşık olma evresinin kendine has ve iyi tanımlanabilecek bir zaman dilimi olduğunu söylüyor ve bu süreç içerisinde olduğunuzu kanıtlayan 13 işareti sizlere sunuyor.Aşık olduğunuzda, karşınızdaki kişinin eşsiz ve özel olduğunu düşünmeye başlarsınız ve bu görüşünüz başka insanlara karşı romantik bir tutku beslemenize de engel teşkil eder. Fisher ve çalışma arkadaşları, bu düşünce yapısının beyindeki merkezi dopamin seviyesindeki artıştan kaynaklandığını düşünüyorlar. Gerçekten aşık olan kişi karşısındakinin tüm olumsuz yönlerini görmezden gelerek, onun yalnızca pozitif özelliklerine odaklanıyor. Ayrıca bu aşık kişiler, kendilerine sevdiği kişiyi anımsatacak ufak gündelik olay ve objelere takılı kalıyor ve hayal kurmaya başlıyorlar.Araştırmacılar, bu odaklı ilginin hem yükselen dopamin seviyesinin hem de noradrenalinin ani yükselişinin bir sonucu olabileceğini vurguluyor. Aşık olmak, insanı duygusal ve fizyolojik bir dengesizliğe sürüklüyor. Aşk sizi neşeye, kalp çarpıntısına ve uykusuzluğa sürüklerken aynı zamanda anksiyeteye, paniğe ve umutsuzluğa neden olabiliyor. Bu ani durum değişiklikleri, uyuşturucu bağımlılarının davranışsal bozukluğuyla paralellikler gösteriyor. Çalışmalar, aşık kişinin sevdiğinin fotoğrafını gördüğü anda beyinde gerçekleşen aktivite ile uyuşturucu alınan anda beyindeki hareketliliğin aynı bölgelerde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, aşık olmanın bir tür bağımlılık olduğu iddiasında bulunuyor. Bazı güçlükleri beraber tecrübe etmek çiftler arasındaki romantik etkileşimi daha da yoğunlaştırıyor. Merkezi dopamin bu etkinin oluşumunda da etkili olabilir çünkü araştırmaya göre, mükafat ertelendikçe beynin orta bölgesinde bulunan ve dopamin üretiminden sorumlu nöronlar daha da etkin çalışmaya başlıyor. Aşık olduğunu iddia eden insanlar uyanık vakitlerinin çoğunu aşık oldukları kişiyi düşünerek geçiriyorlar. Bunun bilimsel açıklaması ise beyinde serotin miktarının düşmesi. Aşık insanlar genellikle ilişkilerine duygusal bağımlılık işaretleri gösterir; sahiplenicilik, kıskançlık, reddedilme korkusu ve ayrılık anksiyetesi bu göstergelerden bazıları. Aşık kişilerin duygusal birlikteliklerinin uzunluğuna dair endişeleri de bir diğer gösterge. Aşıklar beraber bir geleceğin hayali içerisindedirler. Aşık olan kimseler partnerlerine karşı güçlü bir empati yeteneği sergilerler, onların acılarını hissedip partnerleri için ellerinden gelen her şeyi yapmayı isterler. Aşkın bir diğer göstergesi ise gündelik önceliklerinizi ve bazı alışkanlıklarınızı partnerinizi de göz önünde bulundurarak yeniden belirlemenizdir. Aşık olan kimseler, partnerlerine karşı derin bir cinsel arzu hisseder; ancak bazı güçlü ve duygusal koşullar noktalar da söz konusudur: sekse karşı istek ile birlikte kişilerde aşırı sahiplenicilik ve aşırı kıskançlık da söz konusu olabilir. Aşık olan kişilerde sekse olan istekte artış görünse de aslında duygusal bütünleşmeye verilen önem daha önce gelir. Yapılan araştırmada katılımcıların yüzde 64ü, Seks benim ilişkimin en önemli parçası ifadesine katılmadı. Fisher ve iş arkadaşları, araştırmada aşık olarak değerlendirilen insanların aynı zamanda tutkularını da kontrol altında tutmakta zorlandıklarını ifade ettiler. Ne yazık ki bu aşık olma durumu sonsuza dek sürmüyor. Aşk, ya uzun süreli ve karşılıklı bir bağımlılığın söz konusu olan bir ilişkiye evrilen ya da yok olup giden geçici bir durum. Eğer çiftler arasında mesafe ya da birbirlerini görmelerinde bir engel varsa bu aşık olma sürecinde biraz daha uzama olabileceği de kayıtlara düşülüyor.