Ağız kokusu ağız florasının bozulmasından kaynaklıdır, ilk önce buna bakmalıyız. En büyük sebebi; kötü ağız bakımı, yanlış alışkanlıklar, çürük, enfekte diş, kanamalı diş eti, ağız içindeki her türlü ülseratif, ödemli dokular, kötü yapılmış tedaviler ya da bozulmuş, miadını doldurmuş yapılar, tedaviler, sabit protezler, hareketli protezlerin iyi temizlenmemesi, bunların hepsi ağız içerisindeki sebeplerimizden. Ağız içerisine bağlı olan bütün organlarımız zaten ağız kokusu açısından bir alt yapı oluşturur. Geniz eti, bademciklerin iltihaplanması, daha girintili bademcik yapısına sahip olan kişiler bunlar da yine ağız kokusu açısından tehdit altındaki kişilerdir. Kesinlikle diş etlerimiz kanamamalı, diş fırçalarken dahi kanamamalı. Kanıyorsa eğer bunun sebebini araştırmalıyız. Öncelikle ağız hijyenimize dikkat edelim. Bakteri plağı, tartar, diş etine baskı yapan tedaviler, bunun dışında bozulmuş dolgular, çürük bunlar varsa diş etlerimizle ilgili ayrıca kontrolümüzü yaptırmalıyız. Diş etimizi kontrol edelim, kanama olmayacak gül kurusu renginde, stabil, dişe yapışık olacak. Hareketli, ödemli, kanamalı diş etlerinden mutlaka şüphelenmeliyiz. Herhangi bir lezyon, apse tedavi edilmediği zaman çene kemiği içerisinde kiste de sebep olabilir ve bazen bunlar o kadar sinsi ilerler ki hasta bize başvurduğu zaman ciddi bir kemik kaybı söz konusudur. Ağız kokusu hem ağız içerisindeki diş ve çene kemiği, diş eti hastalıklarımızın öncüsüdür hem de sistemik birtakım rahatsızlıklarımızın habercisidir” dedi.