Civciv satıcısı Hüseyin Ergun, tavuk aşamasına kadar zorlu bir süreç geçtiğini anlattı. Ergun, "Öncelikle bu civcivler çevremizdeki şehirlerinden Eskişehir’e geliyor ve bu yolculukta hava durumuna kadar her yönden çok dikkatli olmalıyız. Yoksa yolda ölebiliyor. Ondan sonra bakım sürecinde daha da dikkatli olmayız. Soğukta ve sıcakta kalamazlar. O nedenle biz belli oranda ışık yansıtarak belli lambalarla ısıtıyoruz ve 24 saat bu lambalar böylece söndürülmeden kalıyor. Sabahleyin erkenden kalarak bunların yem veya ışığı ayarlamamız lazım olur. Bazen ise geceleyin bile kalkıp bu ışık ayarlamalarını bakmalıyız. Çünkü bunlar çok nazik hayvanlar olduğu için soğuk veya sıcak ayarlamalarında bir yanlışlık olursa bunlar dayanamazlar. Yemek konusunda belli yem dışında hiç bir şey yediremiyoruz. Her hangi bir ilaç kullanmadan doğal yemlerle büyütüyoruz ve bu süreci hiç kolay bir süreçtir değil. Bunlar bize küçücük geliyor ve tavuk oluncaya kadar dışarı çıkartamıyoruz. Kısacası civcivleri çocuklarımız gibi özen ve ilgiyle büyütüyoruz” şeklinde zorluklarını anlattı.
Süreci tamamlamak için gereken aşamalar çok zordur
Ergun, birçok çeşit tavuk yetiştirdiklerini anlatarak “İş yerimizde yumurta ve et tavuğu gibi birçok çeşit tavuk var. Elbette horozlar da var. Bu civcivler ortalama 5 veya 6 aylık bir süreçten sonra belli bir aşamaya gelir ve yumurtlayanlar yumurta verir, et tavuğu veya horozları belli yerlere, özellikle köylere satıyoruz. Kısacası bu süreci tamamlamak için gereken aşamalar çok zordur "diye kayıt etti.