Aşırı üzüntülü olma haline dikkat!
Üzüntü, hayatımıza zaman zaman bir dalga gibi gelebilir ve bu duyguyla başa çıkmak bazen zor olabilir. Üzüntü, zaman içinde depresyona dönüşebilir, ancak bu dönüşümü önlemek için atabileceğiniz bazı adımları bu yazıda paylaşacağız. İlk olarak, günlük yaşamda sıkça karıştırılan üzüntü ile depresyon arasındaki farkı anlamakla başlayalım. Uzman Psikolog Tuğba Masalcı, bu konu hakkında bilgi veriyor.
Üzüntü: Üzüntü, mutsuzluk ve düşük ruh hali duygularıyla karakterize duygusal bir durumdur. Temel insan duygularından biri olarak kabul edilir. Bu üzücü, acı verici veya hayal kırıklığı yaratan durumlara normal bir yanıttır. Bazen bu duygular daha yoğun hissederken, diğer durumlarda oldukça hafif olabilirler.
Depresyon: Yaşamınızın çoğu bölgesi etkilenir ve en az iki hafta boyunca gününüzün çoğunda depresif belirtilerin bir kombinasyonunu gösterir ve sıkıntı genel bir hal alır.
1. Üzüntü bir duygudur. Üzüntü bir duygudur. Depresyon zihinsel bir hastalıktır.
2. Üzüntü kısadır. Depresyon çok daha uzun sürer.
3. Üzüntü özel bir tepkidir. Depresyon anormal bir genel durumdur.
4. Üzüntü geçici olarak ruh halinizi değiştirir. Depresyon hayatınızı değiştirir.
5. Üzüntü özneldir. Depresyon teşhisi konur.
Üzüntü Dalgası Hayatımıza Girdiğimizde Rahatlamak İçin 4 Adım;
1. Nefesle Rahatlama Tekniklerini Kullanın:
Üzüldüğümüz zaman genellikle daha derinlere dalma ihtiyacı duyarız işte bu an içimizdeki gürleyen karanlığı temizlemek için en önemli andır.
Üzüntü duygusuyla baş etmek için anında adımlar atmak en yaygın bir başa çıkma stratejisidir. Nefes alma teknikleri bu konuda en yaygın kullanılan tekniktir. Örneğin; nefes alırken beşe kadar say, beş saniye tut ve sonra beşe kadar sayarak nefes ver. Nefesinin her anına odaklan.
2. Gerçekten Hissediyorum. Farkına Varmak
Duygunun kök kelimesi, “emotere ” “Hareket halindeki enerji” anlamına gelir. Kelimenin tam anlamıyla, duygular, içinden geçen fiziksel hislerle başlar. Bu nedenle hissettiğiniz her duygunun vücudunuzdaki etkisini fark edin.
Hareketsiz oturun ve kendinize şu anda yaşadığınız gerçek fiziksel duyumların neler olduğunu sorun. Boğazınız, göğsünüz, karnınızdaki ağrı. Üzgün olduğunuzu söyleyen küçük ipuçları neler? Aklınızda bu duyumları tutun, onlarla birlikte gelen yaşadığınız hikayeleri değil.
3. Daha Da Kötüleşmemeye Çalışın
Duygularla ilişkilendirdiğimiz bedensel duygular , onları beslemezseniz aslında çok uzun sürmez.
Üzüntüyü, üzüntü yaşadığınız hikâye ve geçmiş anılar ile ilişkilendirdiğiniz de bedensel hisleriniz, düşüncelerinize, duygularınıza ve yorumlarınıza kapılır ya da savaşmak, görmezden gelmek istersiniz. Bu da yaşadığınız üzüntü duygusunun çemberinden çıkamamanıza sebep olur.
4. Bunun Sona Ereceğini Bilin
Eğer her şey başarısız olursa, kendinize en zor anlarda "Bu sona erecek. Bu sona erecek. Bu sona erecek." Bu üzüntü derinliklerinde kendinize söyleyebileceğiniz en güzel şey olabilir.
Bu 4 şey üzüntüyü ortadan kaldıracak mı? Muhtemelen hayır. Tekrar hüzünlü hissedeceksiniz ama önemli olan nokta tüm o film için uyanık kalmak yani, duygularınızı hissedin ve daha da kötüleşmemeye çalışın, üzüntü duygusu sizde daha az kalıcı kalmaya başlayacaktır. En azından sona ereceğini her zaman hatırlayabilirsiniz.
Işığın girmeye devam ettiği bir sürü çatlaktan, o ışığı yakalamak senin elinde. Her yaşanılan elbet bir gün biter eğer bitmediğini düşünüyorsan ışığı değil çatlakları görüyorsun demektir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
MasterChef Somer'den sabır gerektiren tarif! OMEGA 3, B12, D vitamini deposu uskumru dolmasının püf noktası bakın neymiş!
Dünya Çocuk Hakları Günü ne zaman? Dünya Çocuk Hakları Günü önemi nedir?
Gördes'ten kartpostallık sonbahar görüntüleri
Strese karşı etkisi kanıtlandı! Yağlı yiyeceklerin olumsuz etkilerinden koruyor, vücudun damar sistemine iyi geliyor: Kakao...
Gören hayran kalıyor! Terkos Gölü'nde masalsı sonbahar manzarası