"Antibiyotiklerin grip ya da soğuk algınlığı tedavisinde herhangi bir yararı yoktur"
Domuz gribinin nasıl çıktığını açıklayan Dr. Güngör, “Domuz gribi denilmesinin sebebi genellikle Avrupa’da domuzlardan meydana gelmiştir. Bu virüs zamanla mutasyon geçirerek domuzlardan insanlara geçmiştir. Artık insandan insana geçer hale gelmiştir. Domuz gribi diğer viral enfeksiyonlar olarak örneğin, kuş gribi ve son olarak da covid-19 da viral yapmıştı. Zamanlarında en çok hastalığı oluşturan virüsü aynı covid-19 gibi viral bir hastalık. 2009 yılında ilk Amerika’da çıkıp daha sonrada dünyaya yayılmıştır. Belirti olarak klasik viral enfeksiyonlar gördüğümüz belirtilerin domuz gribinde de görüyoruz” dedi.
"Riskli grup için hastalıktan korunmada en etkili ve güvenilir yöntem grip aşısıdır"
Vatandaşların şikayetlerine dile getiren ve semptom ortaya çıkmadan bile bulaşıcı olduğunu söyleyen Dr. Güngör, “Bunlar ise ateş, öksürük, halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrısı gibi şikayetlerdir. Bunlar insanların bağışıklık sistemini gücüne göre zamanları değişiklik gösterebiliyor. Domuz gribini aldıktan sonra insanlar 1-4 gün içinde hastalığa yakalanıyorlar. Zaten hastalığı kaptıktan bir gün sonrasından itibaren bulaşıcı özellikte göstermeye başlıyor. Yani semptomlar ortaya çıkmadan bile başka bir insana bulaştırabilir. Bu 4 günün sonunda bahsettiğim belirtiler ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin ortaya çıkmasından sonra hasta hekimlere başvuruyor. Genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonra hastalar tedaviye geliyorlar. Hastalar bu belirtiler en çok rahatsız eden noktası ise ateş oluyor. Ateş, aşırı çok kas ağrısı ve halsizlik yaptığı için hastanın kendisine kötü hissetmesine sebep oluyor. Bu hastalıkta bizim önemsediğimiz risk grubudur. Yani ileri yaş, kalp hastalığı, tansiyon, şeker gibi kronik hastalıklara olanlarda risk daha yüksek. Çocuk ve bebek gruplarında da risk yüksek oluyor” şeklinde konuştu.