Yangından etkilenmeyen bağlarda üzüm hasadı devam ediyor
İzmir'in Menderes ilçesinde, büyük bir alana zarar veren orman yangınının yaraları sarılmaya çalışılırken, alevlerden etkilenmeyen bağlarda üzüm hasadı yapılıyor. Çok özel üretim teknikleriyle geleneksel biçimde üretilen Efemçukuru üzümünün, birkaç yıl içerisinde kooperatif aracılığıyla dünyaya açılmasına hazırlanılıyor.
İzmir'de, Karabağlar'a bağlı kırsal Tırazlı Mahallesi yakınlarında, geçen 18 Ağustos'ta çıkan ve şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla yayılıp, Menderes ile Seferihisar ilçelerinin kırsal mahallelerine kadar ulaşan orman yangını, büyük bir alanı kül etti. Yangın ormanın yanı sıra tarım arazilerine, üzüm bağlarına ve meyve bahçelerine de zarar verdi. Yangından zarar gören Menderes'in kırsal Efemçukuru Mahallesi'nde de yaralar sarılmaya çalışılıyor. Şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla ilerleyen yangında bahçelerini kaybeden üreticiler, bir yandan zararlarının karşılanmasını beklerken diğer yandan ateşin ulaşmadığı bağlarda ise üzüm hasadına devam ediyor.
Efemçukuru'ndaki yaklaşık 7 bin dönüm arazide, 2 bin ton sofralık üzüm yetiştirildiğini söyleyen Efemçukuru Mahallesi Muhtarı Kazım Karakuş, üzümün kalitesinden memnun olduklarını dile getirdi. Eğimli arazilerde geleneksel üretim yapıldığını anlatan Karakuş, Arazilerimize traktör dahi girmiyor. Üzümlerimiz Efemçukuru'ndan İstanbul hallerine gider. Bu ürünün çubuğu bize Fransa ve İtalya'dan geldi. Oradaki yöneticiler mahsullerimizi alınca bize teşekkür yazısı yazdı. 'Bu zor şartlarda bizim genimizi bu kadar geliştirerek kaliteli üzüm üretmişsiniz' diye bize teşekkür ettiler dedi.
Efemçukuru'nda 67 hane zarar gördü
Üreticinin fiyatlardan memnun olduğunu aktaran Karakuş, üzümün toptan fiyatının 4 lira seviyesinde olduğunu dile getirdi. Efemçukuru üzümünün İstanbul'dan Türkiye geneline pazarlandığını belirten muhtar Karakuş, ihracatın başlaması için de çalıştıklarını vurguladı. Karakuş yangın nedeniyle zarar gören üreticiler için hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirterek şöyle konuştu
Köylümüzün genel geliri bağcılık. Altın madeninde çalışan gençlerimiz de var. Üzümümüzü kooperatif aracılığıyla yurt dışına da göndermek istiyoruz. Bunun için alt yapı hazırlıklarına başladık. Yaşadığımız yangın İzmir için felaket oldu. Hiç ormanımız kalmadı sayılır, ciğerlerimiz yandı. 67 hanemiz zarar gördü. İl ve ilçe tarım müdürlükleri aracılığıyla hasar tespitleri yapılıyor. Biz devletten zararlarımızın giderilmesini bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de araç, gereç ve fidan desteği veriyor. Kim elimizden tutarsa üreticilerimiz adına teşekkür ederiz.
Yangınla mücadelede bekçi görevi
Efemçukuru üzümünün tamamen organik olduğunu kaydeden Menderes Ziraat Odası Başkanı Kadir Telli de yeni pazarlar aradıklarını söyleyerek, Üzümümüz Türkiye genelinde bir numaradır. Üzümün lezzeti topraktan, havadan gelir, ekosisteme bağlıdır. Tüketiciler hiçbir şüphe olmadan yiyebilir. Toplanan üzümler paketlenip İstanbul'a gider. Üzümün yurt dışına da satılmasını, daha güzel pazarlar bulmayı hedefliyoruz diye konuştu. Orman yangını nedeniyle Efemçukuru, Çatalca, Yeniköy ve Kuyucak'ta 200'den fazla üreticinin mağdur olduğunu anlatan Telli, şunları söyledi
Bölgemizde orman yangınları oluyor. 11 Kasım'da Türkiye genelinde ağaç dikim çalışması yapılacak. Ama mağdur olan zeytin, üzüm ve armut üreticisi çiftçiler için destek bekliyoruz. Evlerde de hasar tespiti yapıldı. Gelecek sonucu bekliyoruz. Orman yangınlarıyla mücadele için orman sahalarına köylülerden bekçi yerleştirilmesini talep ediyoruz. Burada yaşayan köylüler çevreyi tanıyor. Onlar görevlendirilirse orman yangınları önlenir. Köylümüzün elinde bir telsiz olur, sahayı bildiği için erken müdahale sağlanır.
Kadınlar üzüm kesiyorlar
Efemçukuru'nda hasada katılan köylü kadınlar ise ellerinin çizilip yaralanmasına aldırmadan üzüm kesiyor. Köylülerden Fatma Arslan (43), Saat 06.30'da geldik, 12.00'ye kadar çalışıyoruz. Çocuklarımızı bırakıp hasada katılıyoruz. Yevmiye usulü çalışıyor, evin geçimine katkı sağlıyoruz. Hasat 1 ya da 1.5 ay sürüyor. Üzümümüzün lezzetine diyecek yok. İşimizi severek yapıyoruz dedi. Güler Güleç (60) ise, Ben Çiğli'den geliyorum. Damadımın yanına Bahçecik'e geldim. Yangından önceden beri buradayım. Bazı bağlar yandı ama sağlam yerlerde işçi lazımdı. Ben de dayanamadım hasada katıldım. İşin zorluğu da var. Elimizi kesiyoruz. Dikiş atıldığı oluyor. Ama devam ediyoruz diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!