Uzmanlar İstanbul'da da hissedilen Ege depremi için ne dedi?
Ege Denizi'nde meydana gelen ve sarsıntısı İstanbul'da da hissedilen 6.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin yer bilimciler, "Ege'nin klasik depremlerinden" yorumunda bulundu. Endişeye yol açan depremle ilgili merak eden sorulara yanıt veren sismologlar, "Binasına güvenmeyen evine girmesin" dedi. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu bölgede gelecekte de 6.5 ile 6.7 arasında bir deprem beklenmenin sürpriz olmayacağını söyledi, İzmir için uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Haluk Sucu ise, yapıların niteliğine işaret etti ve bu büyüklükte bir depremin şehirlerin yakınında olması halinde yıkıcı olacağını vurguladı.
Ege'de meydana gelen ve İstanbul dahil pek çok kıyı kentinden hissedilen 6.0 büyüklüğündeki depremle ilgili hasarlı binalara girilmemesi uyarısı yapan uzmanlar şu yorumlarda bulundu:
Ege Denizi'nde deprem: İstanbul'da da hissedildi
'Derin olduğu için hissedildi, büyük deprem ve tsunami olmaz'
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerif Barış: "İkişer üçer yıl arayla 6 büyüklüğündeki depremlerin olması normal. Bulunduğumuz coğrafya bu sık depremleri yaşamaya alışmamız gerekiyor. Muhtemelen biraz derin bir deprem olduğu için gerek İstanbul'dan gerekse Atina'dan erişildi. Bu depremin artçıları bir yıl sürer. 5 - 5,3'e kadar artçı deprem olabilir. Tsunami korkusunun olmaması gerekir. Ege Bölgesi’nde kırıklı çıkıklı faylı bölgeler var. Civardaki fayları etkileyebilir, onlar da büyük değil. Başka bir büyük deprem beklentisi içerisine girilmemesi lazım.Hasarlı binalara eşya alınmak için girilmemesi, birkaç saat dışarda beklenmesi, uzmanların görüşlerinin alınması gerekiyor."
'Evine güvenmeyen girmesin'
CNN TÜRK yayınında konuşan deprem uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Düşey bir hareketi ifade ediyor. Ege'nin klasik depremlerindendir bu düşey hareket.Bunun mekanizması çözüldü. Aynen Çanakkale'de olan karaktere sahip. Orada küçük küçük faylar vardı, burada ise daha büyük bir kırılma oldu. Burada daha büyük bir enerji açığa çıktı, şu ada artçılar da devam ediyor, beklediğimiz de bu. Bu depremlerin böyle devam edeceği izlenimine sahibiz. Vatandaşlara mesajım şu: Evini güvenilir bulmayan evlerine girmesin."
Neden çok geniş bir alanda hissedildi?
Yer bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise CNN TÜRK yayınında şunları anlattı: "Daha önce de 'İzmir depremi nerede bekleniyor?' dendiği zaman Foça, Karaburun, Midilli üçgeninde olacağını, Midilli'ye daha yakın olacağını söylemişti. Çünkü orada Manisa Foça üzerinden gelen Ege kırığının çatak yeri orasıydı. Geçmişte de burada 7.3'e kadar hasar yapan depremler görmüştük. Depremin burada olacağını söylüyordum tam da orada oldu. Depremin düşey atımlı olması ve 8 kilometrede olması çok geniş bir alandan duyumsanmasına neden oldu. Denizli, Aydın, Muğla, Çanakkale'de güçlü olarak hissedildi. En çok da İzmir'de Karşıyaka, Bornova, Alsancak, Basmane, Konak, Alaybey, Çiğli, Menemen, Urla'da oldukça fazla duyumsandı. Bunun ana nedeni de buradaki deprem büyütme katsayısının yaklaşık 4'e kadar varmış olmasıdır.
Gelecek için 6.5-6.7 büyüklüğünde deprem uyarısı
Prof. Dr. Ercan, bölgedeki deprem hareketliliği yönünden ileri dönük öngörülerini de paylaştı ve İzmir'e ilişkin şu uyarılarda bulundu: "İzmir'in toprağı İstanbul gibi değil daha dayanıklı bir yapısı var. Demin saydığım yerlerin dışındaki yapılarda genellikle güvende. İzmir'in yapılarında her 100 yapıdan 70'inde paslanma sorunuyla karşılaşıyoruz. Bu depremle enerjinin tamamı boşalmamıştır. Depremin ortalama büyüklüğü 6.2'dir. Bunun artçı depremlerini göreceğiz. 5.2'ye kadar varan artçı depremleri de göreceğiz. Bu depremin potansiyeli normalde 7-7.2'dir. Bunu böyle algılamak gerekiyor. Gelecekte de bu bölgede 6.5 ile 6.7 arasında bir deprem beklenmesi sürpriz olmaz. Bunu duyanlar hemen bir deprem olacak diye anlamasınlar, ne zaman olacağını bilemeyiz. Bu depremin bir olumlu tarafı, Bornova ve İzmir kırığını harekete geçirmemiştir, öyle olsa hasar daha büyük olabilirdi."
'6.4 yıkıcı bir deprem'
CNN TÜRK yayınına bağlanan İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz ise, depremin büyüklüğünü Avrupa Sismoloji Merkezi'ne göre, 6.4 olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Depremin olduğu bölge İzmir'in Karaburun Yarımadası, Karaburun ilçesinin kuzeyi ile Midilli'nin güney sınırına 10-15 kilometre mesafede bir bölge. Normal bir fay. Normal fay deyince biz, bir tarafı aşağı düşen, diğer tarafı yukarı çıkan fayları anlıyoruz. Bu tür faylar, gerek Ege bölgesinde gerek Türkiye'de gerek Yunanistan karası ve Ege bölgesinde son derece yaygın. Ege Bölgesi dünyanın en büyük değil ama en sık deprem üreten bölgelerinden bir tanesi. Eger geçmişte olan depremleri bir harita üzerine koyarsak karaya görme olasılığı yok. Geçmişte 7.2'ye kadar çıkan depremler oldu, bunların bir kısmı Türkiye'de, bir kısmı Yunanistan karasının içerisinde, bir kısmı ise Deniz içerisinde oldu. Bu depreme baktığımızda 10 kilometre derinlik veriliyor, başlangıçta büyüklüğü 6.0 olarak verilmişti, şu anda 6.4. Bu yıkıcı bir deprem. Türkiye'de 6.5'tan sonra yüzey kırığı, yani fayın yüzeye ulaştığını ve özellikle yüzeyde yapılar varsa, bunlar için son derece riskli bir durum. 6.4'ün arkasından çok sayıda artçı deprem oldu. Bu tür depremler Ege'de çok yaşanmıştır, gelecekte de olacaktır. 6.4'ten sonra azalan sayıda çok sayıda deprem oldu. Bunlar zaman içinde sürecektir. Bunların büyüklüğünün 5.4-5.5'a kadar çıkması da beklenebilir. Ana şoktan hasar görmüş yapılar varsa, bunların gelecek artçılarla hasar görmesi olasılığı vardır."
'Hasar varsa artabilir ancak Türkiye'de duyduğum bir hasar yok'
Yunanistan'ın Midilli için yaptığı uyarı hatırlatılarak, Türkiye'de Ege bölgesindeki vatandaşlar için "Evlerine girsinler mi?" diye sorulan Prof. Dr. Tüysüz, şöyle devam etti: "Mevcut durumda evde bir hasar söz konusuysa uyarı geçerlidir. Benim haberlerden izlediğim kadarıyla Türkiye'de bir hasar yok. Sanırım Karaburun'da bir heyelan olmuş. Ancak evde, çatlak, kırık, bir hasar söz konusuysa gelebilecek artçılardan bu hasarın artması söz konusu olabilir. Genellikle ana şoktan bir küçük büyüklükteki depremler beklenir. Bu istatistik olarak doğrulanmış değerdir. 6.4 depremin artçısının 5.5'a kadar çıkması beklenebilir. Bu ne zaman olabilir söylemek mümkün değil. Hemen de birkaç ay sonra da ortaya çıkabilir, buna hazırlıklı olmak gerekir. "
Daha büyük bir depremi tetikler mi?
Meydana gelen depremin daha büyük bir depremi tetikleyip tetiklemeyeceği sorusunu da yanıtlayan Prof. Dr. Tüysüz, "Bunu söylemek zor. Depremin olduğu bölge denizin altında, çok net bilgimiz olan bir bölge değil. Yunanistan'ın yayınladığı haritalara göre, Midilli'nin hemen güneyinde kıyı çizgisi boyunca bir fay var. Belki bu küçük fayların tetiklenmesi mümkün olabilir. Ama 6.4'lük bir depremin daha büyük bir fay olmadığı için daha büyük bir depremi tetiklemesi mümkün değil" diye yanıt verdi.
'Yapı stoğumuz depreme hazır değil, şehirlere yakın olunca başımız ağrıyacak'
ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu da CNN TÜRK yayınında şunları anlattı: "Ege Denizi'nde son 1 yılda bir hareketlenme var, zaten bir deprem bölgesi. Deprem üreten jeolojik yapısı oldukça karmaşık. Yaşayan bir durum olduğu belli, yeni depremler üretmesi bundan sonra da muhtemel. Bu deprem de Ege bölgesinde olabilecek büyükçe depremlerden birisi. Şurada olur demek mümkün değil karmaşık yapısı nedeniyle. 6.4 çok şiddetli bir deprem değil, baktığınızda yapı stoğumuzun bizim bir zayıflığımızı gösteriyor. Baktığınızda yine hasar çok var. Yapılarımızın depreme dayanıklılığı konusunda sorunlarımız sürüyor. Böyle hasar olmaması gerekiyor. Genellikle büyük şokun ardından olacak artçılar 1 derece küçük oluyor. Eski ve hasar görmüş binalar, mühendislik tekniğinden yararlanmamış hasarlı binalarda hasarlar artabilir. Bunun ardından deprem gelir mi, bunu bilmek zor. Büyük şok, bir deprem olmuş, bundan sonra da olabilir. Karaburun'a yakınlığı 16 kilometre, bu depremler açısından yakın mesafedir. Ege'nin karşı kıyılarında da farklı hissedilmiştir. 6.4'ü herkes kaydeder de depremin şiddetinin hissedilmesi farklı bir şeydir. Onlar daha hafif hissetmiştir, en yakın biz olduğumuz için daha şiddetli hissetmişizdir. Bizim bakmamız gereken, birkaç gün sonra ne olur değil, bunları bilemeyiz. Ama biz gördüğümüzü doğru değerlendirmek zorundayız. Bizim gördüğümüz, deprem mühendisliği açısından çok şiddetli bir deprem olmamasına rağmen, mesela 1995'te Dinar'da oldu, tam altında olduğu için çok ciddi hasar vermiştir. Depremin fizyolojik özellikleri birkaç gün sonra öğreneceğiz, hemen şu anda bilmemiz mümkün değil. Ama bizim yapı stoğumuz depremlere hazırlıklı bir yapı stoğu değil. Bu deprem şehirlerin çok daha yakınında olduğunda bizim başımız ağrıyacak, öyle görünüyor."
'Yerleşim yerinde olsa evler yıkılabilir, can kaybı olabilirdi'
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise depreme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Hissedilmesi normal. Çünkü 6'nın üzerindeki bir deprem. Biz 5 büyüklüğündeki depremleri bile hissediyorduk. Bu, 5 büyüklüğündeki bir depremden 30 kat daha büyük bir şiddete sahip. Deniz tabanında önemli bir yırtılmaya, kırılmaya sebep olmuştur. Yerleşim yerinde olsaydı ciddi yapısal hasarlar meydana gelebilir, evler yıkılabilir hatta istemeyiz ama can kayıpları da meydana gelebilirdi. Bu depremler bir süre devam edecek. 1 aylık sürede devam edebilir, yakın zamanda da 4.9 gibi 6'dan daha küçük depremler birbirini takip edecektir. Depremin olduğu Ege Denizi de çok genç bir deniz. Adalar denizi olmasının nedeni de çeşitli fay zonlarıyla yırtılmış, kırılmış, paramparça olmuş. Hatta kıyılarının girintili çıkıntılı olmasının nedeni de bu faylardır. Bu müstakil bir deprem gibi görünüyor, dolayısıyla bundan sonra yaşayacaklarımız, normal şartlar altında artçı depremler ve giderek sönümlenmesi gerekir. Ama böyle depremler başka depremleri de tetikleyebilir. Bunun örnekleri de var."
'Artçılar 1-2 ay boyunca sürebilir'
CNN TÜRK'te Ege Denizi'ndeki depremi değerlendiren Kandilli Rasathanesi'nden Prof. Dr. Ali Pınar, şunları söyledi: "1-2 ay boyunca artçı sarsıntılar devam edebilir. Deprem, 6.3 büyüklüğünde olduğuna göre, 1 birim düşüğünde depremler meydana gelebilir. 5.3 büyüklüğündeki depremler gibi. Bu depremin başka bir depremi tetikleyip tetikleyemeyeceğini söylemek zor. Artçıların bir süre daha devam etmesi beklenir. Büyüklüklerinin de 5.3 civarında oması çok normaldir. Ana şokta hasar meydana gelen binaların kullanılmaması gerekir. 6.3 büyüklüğündeki bir deprem komşu hatlarda bir gerilim artmasına neden olabilir. Ancak o fayların üzerinde yeterince bir gerilim birikmişse tetikleme söz konusu olabilir. Bu tip depremlerden sonra komşu faylarda tetikleme olabilmektedir. 6.3 büyüklüğünden sonra artçı depremlerin zaman süreci 1-1,5 ay devam edebilir. En büyük artçı deprem önümüzdeki birkaç saat içinde de olabilir, 1 ay sonra da olabilir. Bu yüzden hasarlı binaların kullanılmaması gerekir. Ayvacık depremleriyle bugünkü deprem arasında benzer olan da çok farklı olan yanlar da var. Ortak noktaları düşey yapıları. Ayvacık'ta meydana gelen de çok daha fazla artçı depremler vardı, bunun nedeni de jeotermal aktivitenin küçük depremleri tetiklemesiydi, burada ise nispeten daha az. Bugün olan deprem açık denizde, Ayvacık depreminde ise neredeyse kırılan fayın tam üzerine istasyonlarımız vardı; orada ise yok. Deniz dibinde ölçüm istasyonumuz olsaydı çok daha iyi izleyebilirdik. Karada kırılan istasyon sayısı faya çok daha yakın olabiliyor, mikro depremleri de izleyebiliyorsunuz. Denizde ise en yakın istasyon 30-40 kilometre ise bazı mikro hareketleri izleyemeyebiliyorsunuz."
Kandilli Rasathanesi Müdürü'nden kritik deprem uyarısı!
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlar Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?
Estetik ameliyatı sonrası hayatını kaybetmişti... Fenomen Neşe Özkan'ın acılı eşinden flaş açıklama
Antalya sele teslim! 236 kişi mahsur kaldı: AFAD ekipleri sahaya indi!