Türk esir Suriye hapishanesindeki zulmü böyle anlattı: ''Sanki bir tabutun içinde gibi...''

Esad rejiminin düşmesinin ardından 20 yıl süren esaretten kurtulan bir Türk esir, gördüğü işkenceleri anlattı. Yıllar sonra ailesinin yanına dönen Mehmet Ertürk, "Aklınıza gelebilecek her işkenceyi yaptılar" dedi. Ailesinin onun öldüğünü düşündüğünü belirten Ertürk, "Sanki bir tabutun içindeymişiz" gibi ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Mehmet Ertürk yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı;

"AKLA GELEN HER TÜR İŞKENCEYİ YAPTILAR"

"Bize çok işkence ettiler. Aklınıza gelebilecek her şeyi yaptılar. Bileklerimize çekiçle vurduklarında kemikler deriden dışarı çıktı. Ayak bileklerimize de vurdular. Kendi gözlerimle gördüm; bir mahkûm arkadaşın boynuna çaydanlıkla kaynar su döktüler. Boynundaki deri tamamen aşağıya kadar aktı."

20 yıl önce kaçakçılık suçlamasıyla Suriye polisi tarafından tutuklandı. Ailesi artık öldüğünü sandı, kendisi ise çıkabileceğine dair tüm umudunu kaybetmişti ki, muhaliflerin Esad rejimini düşürmesi sonucu serbest bırakıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

53 yaşındaki Mehmet Ertürk, yıllar sonra kurtulduğu Suriye hapishanesini şöyle anlattı:

"Birisi öldüğünde, cesedi yakasından tutup çöp kutusuna atıyorlardı. Çöp kutusundan sonra, cesetlerin nereye götürüldüğünü bilmiyoruz. Her gün kapımın küçük bir deliğinden bakıyordum, en az 4-5 kişi ölmüş olurdu."

MEHMET ERTÜRK 20 YIL SURİYE HAPİSHANESİNDE TUTULDU

"Ne giyeceğimiz ne içeceğimiz vardı, bir tabutun içindeydik" diyen Ertürk, çok acılar çektiklerini vurguladı;

"Burada bir yaram var, çok şişti, ölmek üzere. Enfeksiyona karşı ilaç istemek için doktora gittim. Bana Erdoğan'dan yana olup olmadığımı sordu. Evet dedim, ama Müslüman değil miyim? diye sordum. Dedi ki git, dışarıda öl. Bana ilaç vermediler."

Yıllar sonra ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Ertürk, ne çocuğunu ne de kardeşini tanıdı.

"Hapisteyken beni ziyarete gelen küçük kız 6 aylıktı. Çıktığımda bu kim dedim? Kaç yaşında? Kendi çocuğumu tanıyamadım. Kardeşim de geldi, bu kim dedim? Nerelisin? Babanın adı ne? Onu tanıyamadım."