Son dakika haberi... Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Melih Bulu, CNN TÜRK'te | Video
Son dakika haberine göre, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Ahmet Hakan'ın moderatörlüğündeki Tarafsız Bölge programına katılarak canlı yayında soruları yanıtladı.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun açıklaması şu şekilde;
Öğrenciler çok netler. Argümanları şu; 'Bizim sizin kişiliğiniz ile ilgili bir sorunumuz yok. Ama seçimle gelmediniz' diyorlar. Böyle bir argümanları var. Ben seçimle gelmemiş ilk rektör değilim 2016'dan beri rektörlerin hepsi benim gibi atanıyor.
Açıkçası ben böyle bir vurgu yapmıyorum ama soru geliyor. 'Ne tür müzik dinlersiniz?' diye soru geldiği için diyorum. Sorulunca tabii ki söylüyorum.
-Bu protesto sizce organik bir protesto mu?
Bizim kendi öğrencilerimizin kültüründen gelen bir protesto. Genelde rektör değişikliklerinde oluyor bu. Ama maalesef benim durumumda başka unsurlarda devreye girdi bunlar tutuklananların kimliklerinden de belli. Bu, Boğaziçi Üniversitesi'ne zarar veriyor ve öğrencilerimiz bunu fark etti ve dış gruplarla bir araya gelmiyor. Biz bunu kendi içimizde daha rahat çözeriz diye düşünüyorum.
-Hayatınızın Boğaziçi Üniversitesi kısmı nedir?
Ben, Boğaziçi Üniversitesi'nde 1992 yılında yüksek lisansımı yaptım. Ardından doktora için döndüm. Yüksek lisans ve doktoram Boğaziçi'nde. Ben mezun olduktan sonra da bir hocam ile ders vermeye devam ettim. Üstüne her bulduğum fırsatta da bizim güney kampüsteki Kennedy'de yemeklere katıldım. Çok şey öğrendim ve hep Boğaziçi içinde oldum. Ben Boğaziçiliyim bu kadar basit.
'Sırtını dönen hocalarla konuşacağım'
Ben, sırtını dönen hocalarla yavaş yavaş konuşacağım. Açıkçası beni tanıyanlar orada yoktur diye düşünüyorum. O anda çalışıyordum. Ama Boğaziçi'nin kültürü, isteyen sırtını döner isteyen elini sıkar.
-Boğaziçi kültürünü ayıran nedir?
ODTÜ'nün de bir kültürden ötürü ekol demek daha doğru. Boğaziçi'nin de bir ekolü vardır. Türkiye'de ekolleri olan üniversiteler vardır. Eski üniversitelerin kendi içerisinde oluşturdukları uzlaşma zemin olmuştur. Boğaziçi'nde böyle bir kültür vardır. Boğaziçi kültürü dediğimiz şey kurucu ekolünde etkisiyle insanların fikirlerin serbestçe söylediği karşındaki katılmıyorum dese bile ama asgari müştereklerde uzlaşmayı başarabilen bir kültür. İşi kavgaya götürmeden uzlaşabilen bir kültür. Belli kurallarla hareket edebilen adamına göre davranmayan bir kültür. Bunun birçok böyle benzeri bileşenleri var. Eğitim dilinin İngilizce olması dolayısıyla Avrupa'ya ve ABD'ye daha yakın.
-Bekliyor muydunuz böyle bir tepkiyi?
Tabii ki bir tepki bekliyordum. Benden önceki rektörde de benzer şeyler oldu. İnsanların hepsinin evinde olması sebebiyle daha beklenenin yukarısına çıktı sosyal medyada özellikle çok yer aldı. Bu tip tepkiler üniversite içinde kalırken pazartesi günü tepkinin dışarıdan da gelmesiyle Türkiye'nin gündemine oturdu. Dışardan çıktı tepki artık kendi içerimizde hallederiz diye düşünüyorum. Bugün en azından benim konuştuğum öğrenciler Boğaziçiliydi ve bir sorun yoktu.
İtiş kakış yapanlar Boğaziçililer değil dışarıdaki unsurların içeri girmeye çalışmasında oldu. Polis inanılmaz bir acıtasyon olmasına rağmen en ufak bir şey yapmadılar. Türk Polisini ben bir kez daha tebrik etmek istiyorum.
Kapıya kelepçe takılması sizi rahatsız etti mi?
Bunun bir mantığı var arkasında. Kapı kırılmış ve en basit yöntem olarak bulmuşlar. Kapı insanların üzerine de devrilebilir. O kapının yanında yaya geçiş yolu var zaten. Kırılmış kapıyı tutmak için öyle bir çözüm üretmişler. Bunun hikayesi bu.
-Sabah saatlerinde polis baskınları yapılıp bazı öğrencilerin gözaltına alındığına dair haberler var. Yetkililer gözaltına alınanların büyük bir kısmının Boğaziçi öğrencisi olmadığını söyledi ama bu konuyla ilgilendiniz mi?
Evet tabii ki. Sayın Emniyet müdürümüzle bunları konuşuyoruz hep, sürekli bir iletişim halindeyiz
-Doktora tezinize bakılıyor, o tartışmalardan haberdar mısınız?
Benim akademik olarak bulunduğum alanda fena değilimdir. Rekabet stratejilerinde dünyanın önde gelen hocalarından Michael Porter hocayla çalıştım. Uluslararası dergilerde editörlüklerim var. Sonuçta hani insanlar Türkçemdeki virgül ve noktalarımla uğraşıyorlar bu tabii önemli bir şey.
-Siz kendiniz talep ettiniz mi Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olmayı?
Tabii ki. Türkiye'de rektör seçim süresinde önce bir çağrıya çıkılıyor ve orada aday olanlar adaylık başvurusu yapıyor belli dökümanları dolduruyorsunuz ve YÖK'te teknik yeterlilikle ilgili bir filtre var ve bu Cumhurbaşkanlığı'na sunularak ona göre atama yapılıyor.
-Devlet memuriyetinizin olmadığı ve imza yetkinizin olmayacağı şeklinde yaklaşımlar var buna ne diyorsunuz?
Ben sonuçta Cumhurbaşkanı tarafından atanmış rektörüm. Yani pek mantıklı gelmedi, filli olarak rektör benim ve o yüzden imza yetkim vardır diye düşünüyorum.
-Sizi şu duyguya sürükledi mi yaşananlar; 'Nereden geldim bu işe' duygusuna sürüklediği oldu mu? Yoksa hiç öyle bir duyguya kapılmadınız mı?
Yok hayır hiç kapılmadım, Boğaziçi rektörü olmaktan çok mutluyum. Başarılı olmak için her şeyi yapacağım gece gündüz çalışacağım ülkemize çok faydalı işler çıkaracağımız düşünüyorum.
Ben ünlü olmayı hiç sevmeyen birisiyim. Sürekli insanların gözü sizde olacak bu benim istemediğim bir şey ama yapacak bir şey yok.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA! İstanbul Beylikdüzü'nde El Bombası Paniği
2024/2 MERKEZİ ATAMA KILAVUZU: KPSS 2024/2 merkezi atama başvuru tarihleri ne zaman?
Prizden yangın çıktı! Alevler 4 eve birden sıçradı
51 İlde 607 Arsa Satışa Çıkıyor: Yüzde 25 Peşin, 24 Ay Taksit! Arsalar Nerelerde Ne Zaman, Satışa Sunulacak?
Narin cinayeti davasında yeni gelişme: Düğümü çözebilecek 45 adım!