Son dakika: CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Bozkurt'a mesaj
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarıyla ilgili konuştu, "Önce dilimize hakim olacağız. Diline hakim olamayan, memleketi iyi yönetemez. Milli iradenin üzerinde hiçbir güç yoktur. Öyle 'Asarım, keserim, denize dökerim' bunlarla olmaz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önce dilimize hakim olacağız. Diline hakim olamayan, memleketi iyi yönetemez. Milli iradenin üzerinde hiçbir güç yoktur. Öyle 'Asarım, keserim, denize dökerim', bunlarla olmaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Gimat Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancılar Derneğini ziyaret ederek esnafla bir araya geldi. Anayasa değişikliği konusunda düzenlenen toplantıda konuşan Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Recai Kesimal, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarını hatırlatarak tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun "barış dilini" çok iyi kullandığını, milletin de barışa prim verdiğini aktaran Kesimal, "Bazen söz kurşun gibidir. Yani mümkünse bu dilden biraz daha uzak duralım. Sizin kullandığınız barış dilinin tüm Türkiye'ye hakim olmasını diliyorum" dedi.
CHP'li Bozkurt: O programdaki tüm sözlerimin arkasındayım
Kesimal'dan sonra söz alan Kılıçdaroğlu ise az önce Şırnak'tan 3 şehit 5 yaralı haberi aldığını söyledi. "Artık terörden bıktık" diyen Kılıçdaroğlu, şehit askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifa dileğinde bulundu. Terörün önlenmesi konusunda hükümete istediği her türlü desteği verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Teröre karşı milli duruş sergilememiz lazım. Bıktık artık terörden. Terör belasından bu ülkeyi el birliği ile kurtaracağız" dedi.
CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt hakkında soruşturma
Kesimal'ın barış dilinden söz ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en çok bu dile ihtiyacı olduğunu söyledi. "Bu memleketin en çok huzura ihtiyacı var, kullanacağımız dil çok ama çok önemlidir" diyen Kılıçdaroğlu, "Önce dilimize hakim olacağız. Diline hakim olamayan, memleketi iyi yönetemez. Milli iradenin üzerinde hiçbir güç yoktur. Öyle 'Asarım, keserim, denize dökerim', bunlarla olmaz." ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Hayır oyu kullananlar teröristtir' diye suçlamalar da oldu. Çıktım, 'hayır oyu kullanan da evet oyu kullanan da başımız üzerindedir' dedim. Hiçbir zaman kimseyi suçlamadım, hiçbir arkadaşımın suçlamasına da izin vermem, doğru da bulmam. Kavga yapmıyoruz, bir referandum yapıyoruz. Konuşacağız, tartışacağız, bir araya geleceğiz, sonra gidip 16 Nisan'da kararımızı vereceğiz. Her arkadaşımın, her siyasetçinin dilini kontrol etmesi lazım. Sadece içeride değil, dışarısı için de öyle olması lazım. 'Üç tane alkış geldi' diye diline hakim olamamak doğru değildir. O zaman o siyasetçi çabuk gaza gelir ve memleketi felakete götürür. Sağ duyulu olmak, artıyı, eksiyi bir arada görmek, bir arada tartmak hepimizin görevidir. O nedenle konuşmayı tasvip etmediğimi dün söyledim. Doğru bulmuyorum, bu memleketin huzura ihtiyacı var, birlikte yaşama irademizi ortaya koymak zorundayız."
CHP'li milletvekili Bozkurt: "Kürtlerimizle barışmalıyız, 10 milyon Kürdü öldürecek miyiz?"
Türkiye'nin dostu çok olan bir ülke olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Kim bizim dostumuzdur' diye dönüp geriye baktığımızda tarihsel süreci göreceğiz. Kurtuluş Savaşı'nda kim bize yardım ettiyse o dostumuzdur. Onun dışında ne vardır, ülkelerin çıkarları vardır" diye konuştu.
Devletlerin dış politikalarını, çıkarları üzerine inşa etmesi gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Kavga etmezler. 'Asarım, keserim, vururum, öldürürüm, şuraya giderim, buraya giderim...' Lafla peynir gemisi yürümez" dedi.
'Hayır' çıkarsa cumhurbaşkanlığı makamı tartışılmaz'
Anayasa değişikliğine ilişkin referandumdan 'hayır' oyu çıkması halinde, cumhurbaşkanlığı makamının tartışmalı hale gelmeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "'Hayır, çıkarsa cumhurbaşkanı makamı tartışılır'. Niye tartışılsın? Cumhurbaşkanını biz seçtik, millet seçti. Milletin seçtiği biri tartışma konusu olur mu? Hayır, olmaz. Milletin tercihine herkes saygı duymak zorundadır. Biz de saygı duyacağız. Makamını tartışma konusu yapmak, asla değil. Cumhurbaşkanlığı bizim ortak paydamızdır. 80 milyonu temsil eder" dedi.
'Gerekçe göstermeden meclis'i feshedip, seçime götürme yetkisi veriyoruz'
Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının hiçbir gerekçe göstermeden Meclis'i feshetme yetkisine sahip olacağını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Anayasa değişikliğiyle Sayın Cumhurbaşkanı, arzu ettiği zaman ve hiçbir gerekçe göstermeden Meclis'i feshedip, seçime götürme yetkisi veriyoruz. Mevcut anayasada da var bu; ama mevcut anayasada şöyle: Seçimlerden sonra 45 gün içinde hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanı, memleket hükümetsiz kalmasın; diye Meclis'i feshedip, erken seçime götürebiliyor. Gerekçesi var. Nedir? Türkiye, hükümetsiz kalmasın. Yeni düzenlemede de hiçbir gerekçe göstermeye gerek yok. Zaten hükümet var. Hiçbir gerekçe olmadan arzu ettiği zamanda seçime götürebilecek. TBMM, milletin iradesiyle seçilip, parlamentoya giden insanlardan oluşuyor. Milli irade orada temsil ediliyor. Milli iradeyi fesih yetkisini bir kişiye verelim mi, vermeyelim mi? Soru budur. Deniyor ki 'Seçime gittiği zaman kendisi de seçime gidecek'. Olabilir. Sorun, bir kişiye milli iradeye feshedip, etmeme yetkisi verelim mi, vermeyelim mi? Soru budur."
Liderlere çağrı: En çok bana kızan gazetecileri davet edin
Kendisine yönelik 'Yalan söylüyor' eleştirilerine de yanıt veren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Ben bunları anlatınca diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu, doğruları söylemiyor; yalan söylüyor'. Gülüyorum tabi. 18 madde, hani bin madde olsa deriz ki 'Şunu anlayamadık'; 18 madde. Kendilerine çağrı yapıyorum. Benim bir televizyon kanalım yok. Onların yüzlerce televizyon kanalı var. Benim öyle arkamdan koşturan, bana destek veren yüzlerce gazeteci yok. Onların binlerce gazetecisi var. Diyorum ki sizin istediğiniz televizyon kanalı olsun, ne olacak. Hangisini arzu ediyorsanız. Gazetecileri de ben davet etmeyeyim. Siz davet edin, arzu ettiğiniz gazeteciler. Hatta en çok bana kızan gazetecileri siz davet edin. Siz yarım saat konuşun, ben 15 dakika konuşacağım. Vatandaş da evinde otursun; kim doğru, kim yanlış söylüyor kararını versin. Niye 16 Nisan'dan sonra? Anayasayı tartışıyoruz. 'Kavgaya niyetimiz yok'. Niye kavga edelim. Anayasa değişikliği hepimizin anayasası olacak"
'Yeni modelde çift başlılık olacak'
'Çift başlılık' tartışmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Başbakanlığı niye kaldırıyoruz? Cumhuriyetin kuruluşundan beri başbakanlık var. 'Efendim, devlette çift başlılık var'. Devlette çift başlılık yok, ne çift başlılığı? Cumhurbaşkanı var mı? Var, bir kişi. Hani 5 tane cumhurbaşkanı olsa dersiniz ki 'Bunların her birisi ayrı telden çalıyor. Sayıyı 1'e indirelim'. Başbakan bir kişi. Nerede çift başlılık? Yeni modelde çift başlılık olacak. Nasıl? Çünkü hem başkan hem partisinin genel başkanı olacak. İlde cumhurbaşkanını hem partisinin il başkanı hem vali temsil edecek. Böyle bir devlet yönetimi dünyanın hangi ülkesinde var? Partinin il başkanı cumhurbaşkanını temsil edecek. Böyle bir model ben hiçbir ülkede görmedim" diye konuştu.
'Anayasa değişikliği iki sınıflı bir toplum yaratıyor'
Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin hukuk devleti olmaktan çıkacağını savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Yeni anayasa değişikliği iki sınıflı bir toplum yaratıyor. Bir, üstünlerin olduğu bir toplum ve onların hukuku ayrı; altta garibanlar, onların da hukuku ayrı olacak. Neden? Çünkü bir parti devleti kurulacak. Cumhurbaşkanı partili, başkan yardımcılarının tamamı partili, bakanların tamamı partili, AYM üyelerinin en azından 15'ini 12'si partili, HSK'nın yarı üyesi partili, cumhuriyet başsavcısı partili, valisi, kaymakamı partili. Peki, ne olacak bu memleketin hali? Türkiye, nereye gidiyor? Ve onlar hiçbir zaman hesap vermeyecek. Onlara kimse dokunmayacak; ama size herkes gelip, dokunabilecek. Bir sabah derdest edilebilirsiniz hiçbir yasal engel yok. Hakkınızı bile arayamayacaksınız. Türkiye'yi itibar kaybedecek. Hukuk devleti olmaktan Türkiye çıkmış olacak. Üstünlerin hukukunun olduğu bir devlet yapısı çıkacak ortaya, hukukun üstünlüğü değil."
'Dünyanın en yoksul 20 ülkesine bakın, hepsi başkanlık sistemi'
Türkiye'nin anayasa değişikliğiyle sonu belli olmayan bir maceraya sürükleneceğini ileri süren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "12 Eylül askeri darbesinin anayasası geldi. Yüzde 91.7 'evet' çıktı. Şimdi hepimiz şikayet ediyoruz. 2010 anayasa referandumu, yüzde 58 kabul çıktı. Biz değil, iktidar partisi de şikayet ediyor; 'Nasıl oldu bu' diye. Şimdi tamamını yeniden değiştiriyoruz; ama sonu belli olmayan bir maceraya Türkiye'yi sürükleyerek. Bu anayasa değişikliğiyle hem freni olmayan hem de nereye gittiği belli olmayan bir otobüse 80 milyonu bindiriyoruz. Dünyada en gelişmiş 20 ekonomi; başkanlık sistemi ABD'de var ki bizimkiyle hiçbir ilgisi yok. Başkan, hakim bile büyükelçi bile tayin edemez. Onun dışındaki devletlerin tamamı parlamenter sistemdir. Dünyanın en yoksul 20 ülkesine bakın, başkanlık sistemi hepsi. Başkan çok zengin, altta halk sefalet içinde" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı