AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın CNN TÜRK'te konuştu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın CNN TÜRK'te soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu seçim benim için bir final." sözlerini de değerlendiren Yalçın, "Bu konuşma aslında bir durum tespiti. Geleceğe dair bir siyasi değerlendirme diye okumaktan ziyade, Cumhurbaşkanımızın bir durum tespiti yaptığını düşünüyorum. Bu son genel seçimlerde Cumhurbaşkanımız ikinci kez Cumhurbaşkanı ancak üçüncü seçimden önce Meclis kendisini ve Cumhurbaşkanlığını fesh ederse o zaman bir üçüncü seçime gidilir. Henüz önümüzde böyle bir durum var olmadığı için Cumhurbaşkanımızda bu benim son seçimim diye açıklama yaptı." diye konuştu.
MARİYE EKİNCİ'NİN HABERİ/ CNN TÜRK Masası programına konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın; Fulya Kalfa, Melik Yiğitel ve Ferhat Murat'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
Hasan Basri Yalçın'ın açıklamaları şöyle:
"MURAT KURUM'U ŞANSLI GÖRÜYORUZ"
İlginç bir şekilde Türkiye'de yerel seçime gidiyoruz, ama hepimiz İstanbul'u konuşarak başlamak durumunda hissediyoruz kendimizi. Çok şaşırtıcı değil. Haber değeri olan bir İstanbul'dan bahsediyoruz. Hepimizin hayatını etkileyen, Türkiye nüfusunun yaklaşık beşte birinin yaşadığı İstanbul, tartışmasız bu tür gündemlerin ana başlığı haline geliyor. Ben yerel seçimleri sadece Türkiye üzerinden konuşmayı doğru bulmasam da dediğim gibi merak konusu olduğu için onunla başlıyoruz. İstanbul ile ilgili benim gördüğüm kadarıyla son derece sert geçen, hızlı geçen bir yarış var. Tarafların kampanyaları çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Tabii oradan buradan çeşitli anketler yayınlamak gibi bir çaba da oluyor. Ama bu anketlere artık hepimiz teenni ile yaklaşır hale geldi. Özellikle geçtiğimiz bir yıl olmak üzere genel seçim döneminde yayınlanan anketlere baktığımızda yüzde 60'la Kılıçdaroğlu'nun kazanacağını açıklayan şirketler vardı. Bunlar yine bugünlerde anket yayınlamaya başladı. Tabii anketler bu işin bir parçası ama en nihayetinde karar mercii vatandaştır. Vatandaş son 5 yıl içerisinde CHP belediye başkanının İstanbul'a yaptığı yatırım, icraatlar üzerine kararını verecek. Biz AK Parti olarak baktığımızda İstanbul'da 5 yıldır doğru düzgün bir icraatın gerçekleşmediğini gördük. Bu anlamda kendi adayımız Murat Kurum'un önemli bir şansı olduğunu düşünüyoruz. 5 yıl önce Ekrem İmamoğlu aday olduğunda İstanbul ile ilgili bir sürü vaatlerde bulunmuş ama maalesef bugün geldiğimiz noktada bu vaatlerin gerçekleştiğini görmüyoruz. Ne yapıldı bu 5 yıl içerisinde diye sorduğumuzda, "Kreş yaptık, süt dağıttık," gibi meseleler üzerinden bir icraat anlatısı ortaya koymak zorunda kalıyorlar. Bu aslında bir çeşit acizlik. Bu aslında 5 yıl İstanbul'un neler kaybettiğinin göstergesi. Mesela şunu söyleyemiyor 5 yıl belediye başkanlığı yapmış birisi, 100 tane üst geçit yaptık, 50 tane alt geçit yaptık, İstanbul'un trafik sorunu için şunları yaptık, kentsel dönüşümde on binlerce evi dönüştürdük gibi hikayeler maalesef anlatılmıyor. O nedenle de biz AK Parti olarak İstanbul'un çok temel sorunları olduğunu ve bu temel sorunlara odaklanan bir kampanya yapmak gerektiğini düşünüyoruz.
"İSTANBUL 5 DEĞİL 15 YIL KAYBETTİ"
Mesela deprem kapımızın hemen dibinde olabilir. En öncelikli meselelerden biri depremdir. Çünkü sadece İstanbul'u ilgilendiren bir mesele değil. Korkunç bir şekilde yaşadır. 12 ilimizde yaşanan bir deprem felaketinin ne kadar yıkıcı etkilerinin olabildiğini gördü. istanbul depremi ihtimali var, hepimizin endişe ile bu konuya yaklaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple İstanbul'un temel meselesi kentsel dönüşüm meselesi. Ama 5 yılın içerisinde 100 bin söz verilmiş, sadece 5 bin konut dönüştürülmüş. Peki ne yaptınız bu esnada? "Yok kreş açtık, süt dağıttık, kent lokantası açtık. " Çok açık söylüyorum 5 yılda İstanbul'da belediyecilik faaliyeti dışında her gördük. İstanbul sadece 5 yıl değil belki 10-15 yıl kaybetti İstanbul. Bunu geri kazanmak kolay olmayacak.
"KARARSIZ SEÇMEN SONUCU BELİRLEYECEK"
Seçmen dediğimiz Türkiye genelinde 60 milyona yakın insandan bahsediyoruz. Ama genel olarak bazı faktörlerin öne çıktığını görebilirsiniz. Son dönemde seçmen davranışı belli bir noktaya oturdu. Biz de tekrar tekrar aynı seçimleri yapar hale geldik. O nabzı her tutuğumuzda ailevi alışkanlıklardan kalma, ideolojik sebeplerden, ekonomik şartlar vs. birçok sebepten oy veriliyor ama son yıllarda seçmen kitlelerinin yoğun bir şekilde kemikleştiğini görüyorsunuz. Yoğun bir şekilde kentlerde belli noktalarda davranışların aynısının tekrar tekrar üretmeye başladığını görüyoruz. Mesela tencere iktidar götürür mü götürmez mi? Öyle basit ezberler üzerinden gittiğinizde Türkiye toplumunu doğru düzgün okumuyorsunuz. O tencere gerçekten kaynıyor mu kaynamıyor mu bakmıyorsunuz. Basit bir hayalin peşinde geliyoruz, geleceğiz gibi hayallerle, vatandaşları kandırmaya, algı operasyonları yaratmaya devam ediyorsunuz. Yerel seçimlerde de benzer şekilde çok kemikleşmiş olduğunu gördüğümüz oy davranışları kendisini hissettiriyor. Ama bu demek değil ki seçmenin özellikle belediye başkanı adayları ve gündelik işleyişe bakarak oy kullandığı anlaşılmasın. Aksine çıkıyor... Ve bir çok şehirde de göreceğiz ki çok az sayıdaki kararsız seçmenin hangi tarafa gittiği seçim sonucu belirleyecek. Çünkü toplumun çok büyük bir kesimi zaten kendi pozisyonlarında oy vermeye devam ediyor.
ERDOĞAN'IN 'SON SEÇİMİM' AÇIKLAMASI
Bu konuşma aslında bir durum tespiti. Geleceğe dair bir siyasi değerlendirme diye okumaktan ziyade, Cumhurbaşkanımızın bir durum tespiti yaptığını düşünüyorum. Bu son genel seçimlerde Cumhurbaşkanımız ikinci kez Cumhurbaşkanı, ancak üçüncü seçimden önce Meclis kendisini ve Cumhurbaşkanlığını fesh ederse o zaman bir üçüncü seçime gidilir. Henüz önümüzde böyle bir durum var olmadığı için Cumhurbaşkanımız da bu benim son seçimim diye açıklama yaptı. Öyle bir siyasi liderden bahsediyoruz ki seçmen kitlesinin yüzde 70'inin en az bir kere oy verdiği bir isimden bahsediyoruz. Birçok siyasi lider geldi geçti ama Cumhuriyet tarihinin dörtte birinde ülkeyi yönetmiş bir siyasi parti liderinden bahsediyoruz. 17-18 seçimi kazanmış bir siyasetçiden bahsediyoruz. Seçim kaybetmemiş bir siyasetçiden bahsediyoruz. Dünya demokrasi tarihinde örneği olmayan bir siyasetçiden bahsediyoruz. Sadece basit bir siyasi parti genel başkanı gibi görüyorsak, onun Cumhuriyet tarihindeki oynadığı rolü bazen unutabiliyoruz. Türkiye'nin yollarını, hastanelerini, okullarını yeniden inşa etmiş herkesin hayatına öyle veya böyle son 22 yıl içerisinde herkesin hayatına dokunmuş bir siyasetçiden bahsediyoruz. Bu ülkede seçmen davranışını tarif eden bir şey var: 'Erdoğan'la mısın, karşısında mısın?'
"DOĞRU DÜRÜST SİYASETÇİ OLMADIĞI İÇİN BÜTÜN HİKAYEYİ GETİRİP ERDOĞAN KARŞITLIĞI ÜZERİNDEN KONUMLANDIRIYORLAR"
Hala sizi şuna ikna etmeye çalışacaklar: Biz bu seçimi kazanırsak, Erdoğan'ı göndeririz. Şu an ismi siyasetçi olarak geçenlerin hiçbiri Erdoğan karşıtlığını pompalamadıkları müddetçe Türkiye siyaset sahnesinde siyasetçi olma kabiliyetleri yok. Bunların bütün hikayesi bunun üzerinden kuruldu. Ankara'da bir belediye başkanı adayı var, bütün hikayesi konuşmamak. İnsanlar buna bir anlam yüklemeye çalışıyor, Erdoğan karşıtlığı üzerinden. Böyle hiç var olmayan aslında hiç gözükmeyen bir isim Ankara'da büyükşehir belediyesini kazandı ve bu konuşmamayı bir siyasi bir performans olarak sundu. Muhalefette doğru dürüst bir siyasetçi olmadığı için bütün hikayeyi getirip Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir kahraman yaratmaya çalışıyor. Şimdi İBB Belediye Başkanının buradaki gayreti nedir? Kendisini Erdoğan karşıtlığı üzerinden konumlandırarak oylarını korumaya çalışıyor. Sen Erdoğan'ın rakibi değilsin, işine bak. Erdoğan o koltuğa 3 buçuk yıl oturmuş bir efsaneye dönüşmüş. Sen 5 yılda ne yaptın? Hiçbir şey... Neyle kıyaslıyorsun kendini?
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı