SON DAKİKA... "CHP'ye kayyum" iddiaları... 'Dezenformasyon amaçlı' diyen Bakan Tunç: İtibar etmeyin!
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli'de düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç konuşmasında Sırrı Süreyya Önder'in rahatsızlanması nedeni ile ertelenen DEM Parti görüşmelerine ilişkin olarak, 'Odaklandığımız nokta şu an için Sırrı Süreyya Bey’in sağlığına kavuşması, kendisi gerçekten uzlaşmacı kişiliği ile bu sürece önemli katkılar veriyordu, terörsüz Türkiye’ye inanan birisi.' dedi. Öte yandan Tunç, "CHP'ye kayyum" iddiaları ile ilgili olarak de 'Tutuklanma bilgisi önceden bilinemez, dezenformasyon amaçlı paylaşımlara itibar etmeyin.' dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde gerçekleştirilen ‘Yargı ve İş Dünyası’ başlıklı sempozyuma katıldı, açılış konuşmasını yaptı. Bakan Tunç, program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç ile DEM Parti arasında yarın yapılacak görüşmenin iptali ile ilgili sorulan soruya yanıt veren Bakan Tunç, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerinde bulunarak görüşmenin içeriğini aktardı. Bakan Tunç, “Terörsüz Türkiye süreci kapsamında ifade edecekleri hususlar vardı ve bu hususları bizlerle paylaşacaklardı ama tabii Süreyya Bey'in rahatsızlığı nedeniyle bunu biraz ötelemek durumunda kaldık. Tüm odaklandığımız nokta şu anda elbette ki Sırrı Süreyya Önder’in sağlığına kavuşması, bir an önce eski haline gelmesi ve aramıza katılması. Bütün temennimiz bütün duamız bu. Kendisi gerçekten uzlaşmacı kişiliğiyle bu sürece önemli katkılar veriyordu. Terörsüz Türkiye'ye inanan bir kişiydi ve bu konuda da önemli çalışmaları başlatmışlardı. Birtakım görüşmeler neticesinde, sonrasında da Adalet Bakanlığımızda heyetiyle beraber yarın için buluşacaktık ve kendilerinden bizlere iletecekleri hususları, görüşleri dinleyecektik” dedi.
‘’ZAMAN ZAMANA BİRTAKIM TALEPLERİ OLUYORDU’
Bakan Tunç, “Ben daha önce parlamentoda da görev yaptım. O heyette bulunan milletvekilleriyle de önceden görüşmelerimiz oluyordu. Yarınki toplantı yapılsaydı neler gündeme gelecekti? Elbette ki görüşme sırasında neleri ifade edeceklerini bizim şu anda söylememiz mümkün değil ama öncesinde özellikle cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin şartlarıyla ilgili olarak zaman zaman birtakım talepleri oluyordu. Bunlar, özellikle mevzuatımız çerçevesinde, kanunlar, ceza infaz yönetmeliklerimiz çerçevesi içerisinde yapılabilecek hususlar zaten kanun çerçevesinde yapılıyordu. Özellikle hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili, onların tedavi süreçleriyle ilgili, özellikle infaz şartlarıyla ilgili olarak birtakım taleplerde bulunmuşlardı ve onlarla ilgili yapılan çalışmaları o görüşmede değerlendirebilirdik. Yine cezaevlerindeki idare ve gözlem kurulu kararlarıyla ilgili birtakım talepleri vardı. Buna benzer bazı talepler yarın yapacağımız, yapmayı planladığımız görüşmede dile getirilebilirdi. Bunları daha önce de dile getirmişlerdi. Artık ileri bir tarihe ertelemek durumunda kaldık” ifadelerini kullandı.
‘TÜM TEMENNİMİZ BU’
Bakan Tunç asıl önemli olanın Sırrı Süreyya Önder’in bir an önce sağlığına kavuşması olduğunu söyleyerek, “Düne göre daha iyi olduğunu öğrenmiş olmamız da bizler için sevindirici bir gelişme. İnşallah sağlığına kavuşur ve özellikle ülkemiz için, 40 yıldan bu yana ülkemize ayak bağı olmuş ve ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önünde en büyük engel olan terör belasından kurtulma süreci, terörsüz Türkiye süreci sürecine yine kaldığı yerden inşallah destek vermeye devam eder. Tüm temennimiz bu” dedi.
‘BU 3 AŞAMANIN TEK AMACI, CEZA ADALETİNİ SAĞLAMAK’
İnfaz düzenlemesinde cezaevlerinden 50-55 bin kişinin tahliye edilebileceği iddialarına ilişkin soruya yanıt veren Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı;
“Tabii kamuoyunda 10’uncu Yargı Paketi olarak biliniyor ama Yeni Yargı Reformu Strateji Belgemizin de ilk paketi olacak. Yeni Yargı Reformu Strateji Belgemizde belirlediğimiz 264 hedef var. Bu hedefleri belli bir takvime bağlamış durumdayız ve bu uygulama takvimi gereğince yasal düzenleme gerektiren hususları, teknik çalışmaları, taslakları biz milletvekillerimize arz edeceğiz. Yine uygulamadan kaynaklanan hususları zaten idari kararlarla gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz. Bu reform belgemizin ilk paketi olacak ceza adaletiyle ilgili. ‘Ceza adaleti’ dediğimiz zaman tabii sadece infaz aşaması değil; soruşturma aşaması yani delillerin toplanma aşaması, kovuşturma aşaması, ‘Yargılama’ dediğimiz kısım ve sonrasında da infaz aşaması. 3’ü de birbirinden değerli aşamalar. Bu 3 aşamanın da tek amacı, tek gayesi, ceza adaletini sağlamak; toplumu suçtan korumak ve suçla mücadele etmek; toplumsal barış ve huzuru sağlamak. Dolayısıyla yargı paketimizde hem soruşturma aşamasıyla ilgili hem de infaz aşamasıyla ilgili ve kovuşturma aşamasıyla ilgili bazı düzenlemeler olacak.”
‘TUTUKLAMA TEDBİRİNDEN KAYNAKLANAN BAZI ELEŞTİRİLERİ KARŞILAYACAK DÜZENLEMELER OLACAK’
Kanun yapma yetkisinin milletvekillerinde olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, “Özellikle kamuoyuna yansıyan bazı düzenlemeler var. Trafik suçlarıyla ilgili İçişleri Bakanlığımızın idari para cezalardaki caydırıcılıkla ilgili bir çalışma var ama aynı zamanda özellikle trafik suçlarında toplumda çok büyük rahatsızlık oluşturan, Türk Ceza Kanunu'nda da düzenlenmesi gereken hususlar var. Trafikte yol kesme gibi özellikle ‘Maganda’, ‘Şehir eşkıyası’ dediğimiz, önemli günlerde, kutlama günlerinde, nişanlarda, düğünlerde özellikle silah kullanılması ve bunun tatsız olaylara neden olması gibi birçok husus, bizim bu pakette yer alacak. Yine bilişim suçlarının önlenmesi ve yargılama süreçlerinin hızlı bir şekilde sonuçlanması ve bu anlamda vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi ile ilgili olarak da önemli düzenlemeler olacak. Daha önceden de kamuoyuyla paylaştığımız, denetimli serbestlik uygulamalarından kaynaklanan yine tutuklama tedbirinden kaynaklanan bazı eleştirileri karşılayacak düzenlemeler de olacak” dedi.
’HERHANGİ BİR AF SÖZ KONUSU DEĞİL’
“Özellikle kamuoyunda af olarak değerlendirilen husus bir kere yanlış bir anlaşılma. Burada herhangi bir af söz konusu değil” diyen Bakan Tunç, “Bizim böyle bir gündemimiz de söz konusu değil. Burada özellikle Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak olan düzenlemeler cezaevlerindeki şartlarla ilgili. Yine hasta hükümlülerin şartları, onların alternatif infaz usullerinden yararlanabilmeleri, belli yaşın üstündeki hükümlülerle ilgili yine tabii bazı suçlar hariç tutulmak kaydıyla ve kapsam itibarıyla bunlar tabii ki milletvekillerimizin takdirlerinde olan hususlar. Özellikle 55 bin kişinin affedileceği şeklindeki değerlendirme bir kere doğru değil. Covid izni vardı; 2023 yılının 31 Temmuz’unda bu sona ermişti. Covid zamanında 3 yıl boyunca açık cezaevindeki hükümlüler izne gönderilmişti. Kapalıdaki hükümlüler de 3 yıl erken açık cezaevine çıkarak oradaki Covid tehlikesinin sağlık riskini ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenlemeyi Meclisimiz yapmıştı. 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kararları kesinleşenler ve cezaevinde bulunanlar bundan yararlanabildi. 31 Temmuz 2023 tarihinde kararı kesinleşmiş cezaevinde bulunanlardan önce suçu işlediği halde, yargılaması uzun sürdüğü için, kendinden kaynaklanmayan bir sebeple bundan yararlanamadığını ifade eden vatandaşlarımız var. Şimdi bunların talebiyle ilgili bir değerlendirme söz konusu olabilecek. Suç tarihi itibarıyla yararlananlardan önce suç işleyenler ama ‘Benim de yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle yararlanamadım’ diyen kişilerin talebiyle ilgili bir durum söz konusu. Bu tabii Meclis’in takdirinde olan bir husus. Milletvekillerimiz elbette ki bu talepleri değerlendirecek. Biz çözüme yönelik bir taslağı onlara arz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM BU DÜZENLEMEMİZ KİŞİ SAYISIYLA ALAKALI DEĞİL’
Suçun tamamının infaz edilmesi ya da bir bölümünün infaz edilmesi ile ilgili düzenlemeler hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Cezaevlerindeki iyi hal şartlarının düzenlenmesi ve cezaevindeki düzeni sağlamaya yönelik özellikle dörtte dört infaz yerine dörtte üç gibi bir alternatifin değerlendirilmesi konusunda bir görüş var. Bu görüşü biz bir teknik taslak olarak hazırladık. Milletvekillerimizin takdirlerini arz edeceğiz. Milletvekillerimizi de iktidarıyla, muhalefetiyle bu 2 konu, 31 Temmuz 2023 ve dörtte dörtle ilgili sürekli bu taleplerle karşılaşıyorlar. Bunlar tabii ki Meclisimizin takdirinde olan hususlar. Bundan ne kadar kişi yararlanacak, biz işin o tarafında değiliz. Bizim bu düzenlememiz bundan yararlanacak kişi sayısıyla alakalı değil. Bu düzenlememiz tamamen ceza adaleti sistemiyle ilgili olan bir husus. Burada bir eşitlik, bir mağduriyet söz konusu mudur, değil midir bunu değerlendirmek lazım. Yoksa kişi sayısıyla ölçtüğünüz zaman yanlış sonuca varırsınız” dedi.
‘CHP’NİN KURULTAYINA İLİŞKİN ŞİKAYETLERİ CHP’NİN DELEGELERİ YAPMIŞTI’
CHP kurultayının iptal edileceği ve kayyım atacağı iddialarıyla ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bakan Tunç, şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi'nin 38’inci Olağan Kurultayı’na ilişkin şikayetleri yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegeleri yapmıştı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi eski Belediye Başkanı başta olmak üzere bazı delegeler Cumhuriyet savcılıklarına başvurdu. Önce Bursa, sonra Ankara'da yetkili yargı yeri olarak soruşturma devam etti. Şikayetler oldu, sonra delegeler gelip ifadeler verdiler. Tabii oradaki soruşturma devam ediyor. Delil toplama çalışmaları da devam ediyor. Çünkü bir şikayetin yargı tarafından, savcılık tarafından değerlendirilmemesi söz konusu olamıyor ve birtakım ifadeler ve iddia edilen menfaat sağlamayla ilgili konular varsa bunları tespit edecek olan elbette ki Cumhuriyet savcılığıdır.”
‘TAMAMEN DEZENFORMASYON AMAÇLIDIR’
İddiaların doğru olmadığını belirten Bakan Tunç, “Diğer yandan da hukuk mahkemelerinde, asliye hukuk mahkemesinde de yine Cumhuriyet Halk Partili delegeler tarafından açılan kongreyi iptal davaları var. Tedbir kararı reddedilmişti ve oradaki süreçte henüz daha duruşma aşamaları başlamadı ama dün akşam bazı sosyal medya mecralarında maalesef dezenformasyon amaçlı, halkı yanıltıcı bilgi yayma suçunu teşkil edebilecek nitelikte paylaşımlar oldu. Bunlar doğru değil. Burada özellikle yargı sürecini, hakimlerin, savcıların neyi yapacağını sosyal medyadaki gazeteciler ya da kimlerse bu paylaşımları yapanlar onlarla paylaşacak durumda değiller. Yargı kendi mecrasında yürür. Öyle kimin tutuklanacağı, ‘Şu serbest kalacak, bu tutuklanacak’ şeklinde kişilerin sosyal medyada paylaşım yapması tamamen dezenformasyon amaçlıdır. Bu tür paylaşımlar doğru değildir; halkı yanıltmaya yöneliktir. Bunlara itibar edilmemesi gerekir ve bunların zararlı sonuçları olur. Çünkü o paylaşımlar nedeniyle tedirgin olan insanlar olabilir. Ekonomiye zarar verme durumu olabilir. Tüm bunlar doğru şeyler değil. Bu konuda özellikle sosyal medya paylaşımları yapılırken yargı süreçleri zaten kendi mecrasında işler. Onunla ilgili özellikle önden birtakım açıklamalar yapmak ve halkı yanıltmaya yönelik birtakım bilgiler aktarmak doğru şeyler değil. Bunlara da dikkat etmek gerekir. Özellikle sosyal medya kullanıcılarının bu anlamda dezenformasyon teşkil edebilecek paylaşımlardan kaçınması gerekir ki böyle bir paylaşım eğer soruşturma konusu olursa zaten Cumhuriyet savcılıkları da dün akşam olduğu gibi devreye giriyor” diye konuştu.
‘BÖYLE BİR ÇABA İÇERİSİNDE GİRİLMESİ ÇOK ŞIK OLMAMIŞTIR’
Gezi Parkı davası hükümlüsü ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararının dün Meclis’te okutulması ve ardından da tartışmalara yol açması hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Meclisin çalışma düzeni bellidir. TBMM iç tüzüğündeki kurallar çerçevesinde Meclis çalışmaları yürütülür ve bu kuralın dışına çıkarak birtakım farklı çalışmalar içerisine girmek, Meclis’in saygınlığına da gölge düşüren hususlardır. Bunlara zaten meclis başkanımız gerekli cevabı da vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadadır. Yargıtay’ın kararı da ortadadır. Tabii yerel mahkemenin ve Yargıtay’ın vermiş olduğu karar sonrasında Meclis tarafından okunmuştur ve dolayısıyla yeniden yargılama söz konusu olmadığı için kesinlikle devam etmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin kararının orada okunması sonuca etkili bir durum değildir. Özellikle Meclis Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder'in rahatsızlığı nedeniyle Meclis’in milletvekillerinin çoğunluğunun orada bulunmadığı, Meclis’in çalışmalarına ara verilecek bir ortamda, böyle bir çaba içerisine girilmesi çok şık olmamıştır. Zaten gerekli cevabı da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş vermiştir” diye konuştu.
‘TCK’YA GÖRE SUÇSA BUNUN İNTERNETTE İŞLENMESİNMESİ DE SUÇTUR’
Bilişim suçlarının artması ile ilgili de soruyu yanıtlayan Bakan Tunç, “Tabii teknolojinin artması, internet çağı, bilişim suçlarını artırdı. Bu konuda yargının belli bir iş yükünü de özellikle sosyal medyada işlenen ve internette işlenen sadece hakaret, tehdit suçları değil, kişilik hakları, özel hayatın korunması, bunlar önemli. Bunun yanı sıra internet yoluyla dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve kumar gibi hususlar da maalesef son zamanlarda artmaya devam ediyor. Bu konuda özellikle bizim yargı paketimizde, bilişim suçlarına yönelik, telefon dolandırıcılığına yönelik birtakım tedbirler içeren önemli düzenlemeler olacak. Bu 39 maddenin içerisinde bunlar da var. Sosyal medya evet bir özgürlük alanı ama özgürlüğün de özellikle temel hakların korunması bakımından sınırları vardır. Eğer bir husus gerçek hayatta suç teşkil ediyorsa, işlediğiniz bir fiil, bir hakaret, tehdit ya da dolandırıcılık, bu Türk Ceza Kanunu’na göre suçsa bu, bunun internette işlenmesi, sosyal medyada işlenmesi de aynı şekilde suçtur. Bu kapsamda zaten bizim önlenmesine dair kanunumuz var. 2007’de çıkmıştı; 2012, 2014’te ve 2020 yıllarında güncellemeler yapılmıştı ve bu kapsamda da önümüzdeki süreçte uygulamadan kaynaklanan problemleri giderecek bazı çalışmalarımız olacak” dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI TAKLİT TAĞŞİŞ LİSTESİ 2025: Sahte - hileli ürünler sorgulama ekranı (guvenilirgida.tarimorman.gov.tr)
Ulusal Staj Programı başvuru sonuçları ne zaman açıklanacak? Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'nden açıklama!
HABER... Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumu nasıl? Doktoru olumlu gelişmeyi paylaştı: Kızına tepki verdi
Sırrı Süreyya Önder: Kamyon şoförlüğü de yaptı çıraklık da! İşçi, yazar, sinemacı...
HABER... Nabzı 2 kez durdu: Ameliyatı 12 saat sürdü! Sırrın Süreyya Önder yoğun bakımda