Sırrı Süreyya Önder özerklik çıkışına açıklık getirdi
Gözler üzerindeydi. HDP İmralı Heyeti'nden Sırrı Süreyya Önder özerklik tartışmasının fitilini ateşledikten sonra bugün Meclis Genel Kurulu'nda söz aldı. Özerklikten kastının yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olduğunu söyledi, özerkliğin bölünme paranoyası ile eşit hale getirildiğinden yakındı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ile bağlı kurumların bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçeler üzerinde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Önder, bütçenin, yoksuldan, mazlumdan, ötekileştirilenlerden yana olmadığını savundu.
Çözüm süreci konusunda bilgi vermek istediğini belirten Önder, "Eğer siz Kürt halkının direnişini, itirazını güvenlik yasalarıyla, iç güvenlik paketleriyle gerileteceğinizi düşünüyorsanız, bu büyük bir yanılgı olur"
ifadesini kullandı.
Bütçe görüşmelerinde "Türklük" kavgası
Önder, "27 Mayıs'ın hukuku neyse bugün getirdiğiniz güvenlik paketi o, 12 Mart'ta neyse bugün o, 12 Eylül'de neyse o, 28 Şubat'ta neyse o. Hukuk, kimsenin babasının keyfine göre eğip bükeceği bir şey değildir, evrensel kriterleri vardır, genel ilkeleri vardır" diye konuştu.
Özerklik çıkışı
Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyle bir algı oluşturuldu ki 'Müzakerede özerklik mi konuşuluyor?' Ne mani? Bunun karşıtı ne? Halihazırdaki merkeziyetçi tutum. Özellikle sosyal demokrat arkadaşlarımızın ya da belli kalemlerin buna gösterdiği tepkiyi hele hiç anlayamıyorum. Bugün artık yerel yönetimin güçlendirilmesi, bunun adı özerkliktir. Yerel yönetimin kendisi hakkında karar vermesi, özerkliktir. Karar süreçlerine etkin olarak katılması, özerkliktir, biz buna bir de demokratik olma vasfını eklemişiz. Fakat bu ülkede kanın sürmesini isteyen, barışa hazırlıklı olmayan herkes özerkliği bir bölünme paranoyasıyla eşit hale getirdi, bunun üzerinden bir siyaset geliştirmeye çalışıyor. Özerklik, tam tersine, bir hakkın, demokrasi ve ortak ve vatanın teminatı demektir.
Pratik çözümlerle hayatı kolaylaştırın
"Eğer özerklikle yönetiliyor olsaydık..."
Karar süreçlerine etkin katılmanın nesi var? Bu, bir ülkeyi niye bölsün? Orada yaşayan halkların sosyal, kültürel bütün yönelimlerine, tercihlerine ve kökenlerine dair kendilerinin, kendi bütçelerinden istediklerini
yapmalarına ne mani? Eğer özerklikle yönetiliyor olsaydık ne Soma ne Ermenek'i yaşamazdık. Oralarda o zeytin ağacını söktürtmezdi o insanlar. Ankara'dan oraya ahkam kesmeye kalkınca bunlar oluyor. Onun için sadece bu işi Kürt meselesi gibi ele almayın, eksik kavramış olursunuz.
İhsan Özkes Meclis'te böyle çıldırdı
Bu, tam da bütün bu demokratik sorun alanlarının, demokrasimizde yaşanan sorun alanlarının çözümünün, biricik, bugüne kadar geliştirilmiş en yetkin yoludur. Üstelik, biz buna gizli saklı da demiyoruz; Anayasa teklifimizde var, bu, bizim parti programımızda var. İçinde bölünmeye hizmet edecek ya da bölünmeyi tetikleyecek bir tek cümle söyleyenin de alnını karışlarım. Artık söyleyeceğimiz sözleri de aman, süreç zarar görmesin diye özenle, kırk kantarda tartarak söylemek zorunda kalıyoruz. Müzakere böyle olmaz."
"Adamı raydan çıkarıyorsunuz"
Önder'in, bütün diğer muhalefet partilerinden bu sürece katılarak katkı sunmalarını istemesini söylemesi üzerine, CHP Adana Milletvekili Turgay Develi "Parlamentoya getirin" diye laf attı.
Önder, Develi'ye "Parlamentoya getirdik, üye vermediniz. Ne oradan ahkam kesiyorsun? Çözüm Komisyonu yaptık, üye verdiniz mi? Kaldık biz AK Parti'yle baş başa. Getirdik Parlamento'ya. Çözüm Komisyonu orada. Adamı raydan çıkarıyorsunuz" karşılığını verdi.
Abdullah Öcalan'ın kitabına toplatma kararı kaldırıldı
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı