hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Özturhallı ailesi koronavirüsü yendi

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    KAYNAK DHA

    İstanbul Cerrahpaşa'da tedavi gören Özturhallı ailesini Cumhurbaşkanı Erdoğan aramış, geçmiş olsun dileklerini iletmişti. Özturhallı ailesi, 20 günlük tedavilerinin ardından iyileşti. Şimdi evlerinde kendilerini muhafaza ediyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videokonferans ile geçmiş olsun dileklerini ilettiğini Özturhallı ailesi taburcu oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa (İÜC)-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde ailece kaldıkları odada koronavirüs tedavileri süren 60 yaşındaki emekli işveren Ümit Özturhallı, İÜC-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkan Sekreteri eşi Neslihan Turhallı (47) ve üniversite öğrencisi kızları Sude (20), hastane odasında kaldıkları esnada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerini aramasının, tedavi sürecinde motive edici olduğunu ifade etti. Ailede hastalığa ilk yakalanan Ümit Özturhallı, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. 14 günü hastanede olmak üzere yaklaşık 20 gün süren tedavilerinin sonunda sağlığına kavuşan aile, hastaneden taburcu olarak Bahçelievler'deki evlerine döndü. Hastalık sürecinde tek dileklerinin iyileşmek olduğunu anlatan Özturhallı ailesi, şimdi ise salgın sürecinin sona erdiği ve birbirlerine doya doya sarılacakları günü iple çekiyor. 

    "EŞİM VE KIZIM DA POZİTİF ÇIKINCA EYVAH DEDİM"

    Zorlu bir tedavi süreci geçiren Ümit Özturhallı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: 

    "Sağlık Bakanlığı'ndan arıyoruz, durumunuzdan haberiniz var mı' dediler. 'Hayır yok' dedim. 'Pozitifsiniz' dediler. Pozitifsiniz deyince 'olabilir' dedim. Yani makul karşıladım. Hiç kendimi telaşa vermedim. Olacağı varsa Allah'tan, ama kendimi her zaman motive tuttum, iyi olacak diye. Gerçekten zorlu bir süreçti. Sonra eşimle kızım da pozitif çıkınca eyvah dedim, ailece kaptık. Kızım bizleri düşünüyor, biz onu düşünüyoruz. Almış olduğumuz ilaçları, evde 5 gün boyunca kullandık. İyileşme sürecini bekliyoruz, artık herhalde iyileşeceğiz diyoruz. Hepimiz evde izoleyiz. Kızım ayrı, ben ayrı, eşim ayrı odada. Fakat bir türlü iyileşme safhasına gelemiyoruz. Ateşlerimiz yükseliyor, isteklerimiz azalıyor, yeme ihtiyacımızı karşılayamıyoruz, nefes alma problemleri yaşıyoruz. Pazar günü kontrole gittikten sonra tekrar baktırdık yine pozitiftik. Gittiğimizde, nefes alacak halim yoktu. Her zaman rahatlıkla yürüdüğüm bir yolda, 10 metreyi zor yürüyecek hale geldim. Allah razı olsun bizi hastaneye yatırdılar. Hocalarımızdan, dekanımızdan, bizimle ilgilenen sağlık personelinden çok memnun kaldık. Bir dediğimiz iki olmadı. Gerçi bizim bir isteğimiz yoktu, tek isteğimiz bir an önce sağlığımıza kavuşmaktı. Ama onların yaptıklarına minnettarız".

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "CUMHURBAŞKANIMIZ ARAYINCA HASTALIĞIMIZI UNUTTUK"

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hastane odasında yaptıkları görüşmenin, kendilerini çok heyecanlandırdığını anlatan Özturhallı, "Nuri beyin gelip, size bir sürprizim var demesi, eşime anlatması. Bizlerin de bir telaş halinde tutulup ne yapacağız, ne konuşacağız diye düşünmesi… Kendi hastalığımızı unuttuk işin gerçek yanı, bir telaş başladı odada. Bambaşka bir duygu. Allah razı olsun, sayın Cumhurbaşkanımızın bizleri arayıp da teselli etmesi ve sağlıklı günler dilemesi bambaşka bir duyguydu. Çok güzel hissettik, sevinçliydik. Şaşırdık da tabii, her kişiye de bu gibi bir olay kısmet olmaz. Bize nasip oldu" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AİLECE KALDIKLARI ODADA TEDAVİLERİ 14 GÜN SÜRDÜ 

    Neslihan Özturhallı ise, çok zorlu bir süreç geçirdiklerini vurgulayarak, "İlk eşim rahatsızlandı. Eşimde öksürük ve yorgunluk belirtisi vardı. Bunun üzerine hemen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi acil bölümüne gittik. Orada tahliller yapıldı. Tahliller sonunda eşim pozitif çıkar çıkmaz, ben ve kızım hemen hastaneye gittik. Biz de pozitif çıktık. Sonra ilaç kullanmaya başladık. İlk 5 günümüz evde geçti ama zorlu bir süreçti. Beşinci günden sonra daha da kötüye gitmeye başladık. Artık evde yürüyemiyorduk, o kadar kötü ve halsizdik. 5 gün sonra, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi temas bölümüne gittik. Orada sağ olsun Doç. Dr. İlker İnanç Balkan bizi gördü. Görür görmez hemen üçümüzü yatırdılar. Bir aile odasında tedavimize başlandı. Çok şükür iyi olduk. Toplam 20 günlük bir süreydi. Hastanede kaldığımız süre ise 14 gündü" ifadelerini kullandı.

    "O GÖRÜŞME SAYESİNDE KENDİMİZİ DAHA GÜÇLÜ, MOTİVE HİSSETTİK"

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerini ise Özturhallı, "Çok mutlu olduk sayın Cumhurbaşkanımız ile görüştüğümüz için. Çok heyecanlandık, motive olduk. Kendimizi daha güçlü, kuvvetli hissettik. Sayın rektörümüz Prof. Dr. Nuri Aydın hocamız da yanımızdaydı o görüşme esnasında. Çok mutlu oldum, iyi geldi. Bu iyileşme sürecimize güzel bir katkısı olmuş oldu aynı zamanda" diye anlattı. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "ANNEMİ VE BABAMI KAYBETME KORKUSU YAŞADIM"

    Anne ve babası için çok endişelendiğini ifade eden Sude Özturhallı da, "Benim için çok zorlu bir süreçti. İlk hafta evde tedavi gördüm. Eklem ağrılarım, mide bulantım. Hepsi çok zordu. Bir hafta sonunda daha kötü bir hal aldıktan sonra hastaneye yatmamıza karar verdi doktorlar. Benim için çok endişeli bir süreçti. Bir tarafta annem, bir tarafta babam. Hangi birini düşüneceğimi şaşırıyordum. İkisini de kaybetme korkusuna girmiştim istemsizce. Çok şükür atlattık" dedi.  

    "GÜZEL GÜNLERİN ÇOK YAKINDA OLDUĞUNU SÖYLEDİ"

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerini arayacaklarını nasıl öğrendiklerini ise Özturhallı, şöyle anlattı: 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Sayın rektörümüz Prof. Dr. Nuri Aydın, bir gece önceden bize bir sürprizinin olduğunu söylemişti. Düşündük sürekli, sürpriz ne olabilir diye. Ertesi gün geldi ve 'Size birisi geçmiş olsun demek istiyor' dedi. 'Sayın Cumhurbaşkanımız geçmiş olsun diyecek, görüntülü konuşacaksınız' dedi. Bir telaş, heyecan vardı tabii ki. 'Geçmiş olsun' dedi, güzel dileklerini iletti ve güzel günlerin çok yakında olduğunu söyledi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow