O gece FETÖ'cülerle Nedim Şener arasında neler yaşandı?
O gecenin canlı tanıklarından biri de gazeteci Nedim Şener'di. O gece CNN TÜRK binasında neler yaşandı, kendisi anlattı.
15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişimi sırasında yayını durdurmak için CNN TÜRK'e baskın yapan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlere direnen gazeteci-yazar Nedim Şener, "Askerler savunmalarında her ne kadar 'Biz darbe için değil, terör saldırısı için oraya gittik, güvenlik almak amacıyla gittik.' dese de bir televizyon yayınının kesilmesi, içeride hiçbir terörist yokken sadece televizyoncuların, yayıncıların o kanaldan dışarıya çıkarılması, hele hele bu girişimin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı sokağa çağırdığı yayını gerçekleştiren kanala yapılmış olması, açık bir suç ve darbe girişiminin çok açık bir belgesidir." dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki hedefleri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "sokaklara çıkın" çağrısını yayınlayan CNN TÜRK televizyonu da vardı.
Orada yaşananlara tanıklık edenlerden biri de gazeteci Nedim Şener oldu. Şener, 15 Temmuz akşamı evinde FETÖ ile ilgili Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan, örgütü en iyi anlatan iddianamelerden biri olan 600 sayfalık iddianameyi okuyordu.
Bir gözü de televizyonda ne olduğunu anlamaya çalışan Şener, ilk etapta DEAŞ'ın terör saldırısı nedeniyle köprünün kapatıldığına dair bilgiler almaya başladı. O sırada televizyon kanallarında henüz darbe girişimiyle ilgili net bilgiler yoktu.
Sosyal medyaya, sıkıyönetim ilan edildiğine dair bazı askerlerin sözleri, görüntüleri yansımaya başladı.
Şener, o gece İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden ulaşabildiği kaynaklara yaşananları doğrulatmaya çalıştı.
Bir süre sonra dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın açıklaması medyaya yansıdı. Olayın, FETÖ'nün darbe girişimi olduğu anlaşıldı.
"Darbe girişimi içinde olduklarını açık açık beyan ettim"
Şener yaptığı açıklamada, darbe girişiminin duyulması üzerine halkın sokağa çıkmaya başladığını belirterek, "Darbecilerin belki de hiç hesaplayamadığı şey buydu. Ben de tabii bir an önce çıkmak istiyordum. Ailemin gelmesi biraz gecikti yolların durumundan dolayı. Gece yarısını bulmuştu ve beni en çok mutlu eden şey, halk, Anadolu kentlerinde meydanları doldurmuştu." diye konuştu.
Darbecilerin asıl katliamlarını gece yarısından sonra yapmaya başladığını ifade eden Şener, CNN TÜRK binasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Boğaziçi Köprüsü'nde direnen halka ateş etmeye başladılar. Ardından CNN TÜRK'e baskın yapılacağı duyuldu. Ben dışarıdaydım ve CNN TÜRK'e geçmek istedim hemen. Kendi arabamla CNN TÜRK'e geçtim. Oldukça zordu. Vatan Caddesi'nde ilerlerken, tankların ezdiği araçlar, sokaklarda insanlar vardı. CNN TÜRK'ün önüne gittiğimde yurttaşlar toplanmışlardı. Bu işgali de protesto ediyorlardı. Ben orada kendimi tanıtıp binanın içine girdim.
Üst kata çıktığımda askerlerin elinde silahları gördüm. Fakat savunmalarında 'Terör saldırısı vardı, biz onun için binaya girdik.' diyorlardı. Ben karşılaştığım zaman yaptıklarının yanlış olduğunu, bir darbe girişimi içinde olduklarını açık açık beyan ettim. Hem küfürleşme hem de fiziken de bir karşılaşmamız oldu."
"Silah doğrultmuşlardı bana"
Bir çete, bir terör örgütünün bu işgali yaptığını, buna nasıl direnmek gerekiyorsa öyle direnmek gerektiğini düşündüğünü dile getiren Şener, "Bu benim bireysel olarak aldığım bir karardı. Fakat onlar silah doğrultmuşlardı bana. Yanımdaki arkadaşlar beni yatıştırmaya, susturmaya ya da asansöre bindirip kendilerince korumaya çalışıyorlardı. Ama tabii artık o bireysel korunmanın hiçbir anlamı olmadığını görüyorsunuz. Çünkü halk zaten kendini sokağa atmıştı. Yüzlerce insan şehit oluyordu. Binanın işgalini, CNN TÜRK binasını işgalini durdurabilecek tek gücün ben halk olduğunu düşündüm o an. Oradaki arkadaşlar bana sakin olmam gerektiğini söylüyorlardı." diye konuştu.
Halkın kalabalık halinin, darbecilere karşı en güçlü silah olacağını düşündüğünü belirten Şener, şöyle devam etti:
"Ben içeri girdikten sonra kilitlenmiş olan kapıya gittim tekrar, kendim açtım ve halk içeri girdi. Halk, televizyon binasının katlarına çıkmaya başlayınca, darbeciler çok uzun sürmeden teslim oldu. Yüzbaşıya, bana silah çektikleri zaman 'Bu yaptığınızdan utanacaksınız. Çocuklarınıza ne anlatacaksınız? Evimize girdiniz, çıkın buradan.' demiştim. Bana karşılık vermemişti.
Halk darbecileri teslim alınca, o yüzbaşıyı gördüm tekrar. Elleri kelepçeliydi. 'Şimdi ne anlatacaksın çocuklarına, utanmayacak mısın?' diye sordum. Erlerin durumu çok üzücüydü. Çünkü onlar habire şunu söylüyorlardı; 'Biz buraya darbe yapmaya gelmedik, bizi de kandırdılar.' Zaten oradaki polisler de son derece dikkatli davranıyorlardı. Erleri bir yere oturtmuş, dizmişlerdi. Yani o çocuklar sadece bir albayın kendilerine talimat verdiğini anlatıyorlardı. Ama o diğer yüzbaşılar, rütbeli olanlar, zaten FETÖ üyeleriydi. Onları ayrı bir odaya kapattılar, erlere farklı bir muamele yaptılar. Yargılama sonunda da o erler beraat etti. Çünkü onlar hakikaten suç işleme kastıyla orada değillerdi, onlar emir gereği oradaydı. Ama yüzbaşılar ve diğer rütbeliler ne yaptıklarını çok iyi biliyorlardı.
Askerler savunmalarında her ne kadar 'Biz darbe için değil, terör saldırısı için oraya gittik, güvenlik almak amacıyla gittik.' dese de bir televizyon yayınının kesilmesi, içeride hiçbir terörist yokken sadece televizyoncuların, yayıncıların o kanaldan dışarıya çıkarılması, hele hele bu girişimin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı sokağa çağırdığı yayını gerçekleştiren kanala yapılmış olması, açık bir suç ve darbe girişiminin çok açık bir belgesidir."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Fırtına ile yeniden görüldü! Sahil kızıla boyandı
Begüm hemşirenin kahreden ölümü: Rahatsızlanınca 112'yi arayıp evin kapısını açık bırakmış!
İstanbul'un göbeğinde tehlike saçan duvar!
Reşit olmayan kızla otele girerken yakalandı: Yakınları polise saldırdı!
Kendisini bekleten taksiciye kızdı; lastikleri patlattı