NETFLİX DİZİSİ ŞİDDETİ YAYGINLAŞTIRIYOR! Film-dizi platformları sadece sapkın senaryoları mı onaylıyor?

Netflix dizisi şiddeti yaygınlaştırıyor. Öyle ki oyuncu Burak Haktanır, platformun Türk senaristlere yapım kabul sürecinde koştuğu sapkın şartlara değindi; "Eşcinsel sahneler koyun dediler, kabul etmedik." dedi. Senarist Ercan Faraş da yaşadıklarını sosyal medyadan anlattı. Peki filmlerin toplumdaki etkileri neler? CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ değerlendirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Nihat Uludağ şu ifadelerle aktardı;

NETFLİX DİZİSİ ŞİDDETİ YAYGINLAŞTIRIYOR

Bunun iki boyutu var. Birincisi dijital medya platformları; orada yayınlanan içerikler, diziler, sinemalar, Netflix gibi uluslararası yabancı dijital medya platformları… Artık toplumları, ülkeleri ele geçirebiliyor. Onların ahlaki sistematik düzenine müdahale eder hale geldi. Çünkü son dönemde bir bakıyoruz, dizilerdeki ve sinemalardaki filmlerin birçoğunun ana argümanı, eşcinselliğin normal bir yaşam tarzıymış gibi işlemeye başladı.

Diğer bir boyut ise sosyal medya kurumları. Artık sosyal medya kurumları denetimsiz ve hızla büyüyor. İçerik denetlenmesi yapılamıyor. Her türlü sapkınlık, her türlü ahlaksızlık topluma dayatılmaya başlanmış. Bununla birlikte, ulusal medya platformlarını da tehdit eder hâle gelmiş.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

 O MESAJLARIN AYRINTILARI...

Mesela, eşcinsellik bize dayatıldı diyen yazarlar ve oyuncular var. Diyorlar ki: "Eşcinsel içerikleri oynamayacaksanız, biz sizin filmlerinizi, dizilerinizi burada yayınlamayız." Mesela oyuncu Burak Haktanır geçenlerde bir açıklama yaptı:

"Eşcinsel sahneler koyun dediler, kabul etmedik. O zaman çıplaklık olsun dediler, kabul etmedik. En son da dekolteli kadın gösterin dediler. Yani nereden nasıl zarar versek, kâr anlayışıyla pazarlık dahi yapıyorlar" dedi. Türk senaryo camiasına böyle bir dayatma olduğunu söylüyor.

Yine bir yazar, Ercan Faraş da Netflix’te yaşadığı bir olayı anlatmış. Diyor ki:

“Birkaç yıl önce telefonum çaldı. Arayan kişi Netflix’te dizi çeken bir yapım şirketinde çalışıyordu. Sınırsızlar kitabımı çok beğendiğini, iznim olursa çok iyi bir dizi senaryosu olabileceğini söyledi. Tek şartla dedim; kitabın hikayesi güzeldi, senaryosu daha da güzel oldu. Sonra, doğru anı kollayıp çalıştığı şirketin yetkili kişisine okuttu senaryoyu. Adam, 'Bu çok güzel bir senaryo, harika bir dizi/film çıkabilir. Ama çok fazla milliyetçi damar hakim. Netflix bunu kırpar, törpüler' demiş.”

Sonra, “Askerlerden ikisi arasında bir ilişki olsaydı, o zaman garantiydi,” diye de espri yapmış. (Hikâyede 5 askerden oluşan bir tim var. Onlardan bahsediyorlar.) Espri yapmış dedim çünkü o zaman gerçekten öyle sanmıştım. Yani iki asker arasında eşcinsel bir ilişki yaşansa, bu garanti, Netflix kabul eder. Diyor. Sistem yazar, oyuncu ya da yapımcıdan bir şeyler talep ediyor. Mesela eşcinselliği öne çıkarmayı. Bu talebe karşılık veren senaryoları hayata geçirmek daha kolay oluyor. “Yok, benim işim olmaz derseniz, 3-0 yenik başlıyorsunuz" diyor.