'Kılıçdaroğlu’na salon verilmedi'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saha çalışmalarını planlayan başdanışman Erdoğan Toprak, referandum çalışmalarının perde arkasını anlatırken, partisine yönelik engelleme girişimleriyle karşılaştıklarını iddia etti. Toprak, Konya’da Kılıçdaroğlu'na salon verilmediğini söyledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Üstün başarılı sahte diplomalı öğretmen!

"Erdoğan Diyarbakır’da “Evet çıkarsa diyalog” mesajı mı verdi?"

Erdoğan Toprak, engellemeleri Hürriyet’e şöyle anlattı:

Afiş bile asamıyoruz

“AKP ve MHP, kampanyaları için, 80 milyonun parası sayesinde oluşan tüm iktidar olanaklarını; devletin televizyonlarını kullanıyor. TRT sadece ‘evet’ propagandası yapıyor. Uçaklarını, araçlarını, kurumlarını, yüz milyonlarca liralık örtülü ödeneği kullanıyorlar. Üstelik medyada adil bir yarış için gereken tarafsızlık gereğini de bir KHK ile ortadan kaldırdılar. CHP olarak, Hazine yardımı dahi almadan, kendi kısıtlı imkânlarımızla halkımıza ulaşmaya çalışıyoruz.
Ancak iktidar, dev parasal gücüne rağmen, büyük medya gücüne rağmen, baskı ortamına rağmen, ‘evet’i anlatamıyor.

Süre ve imkânlarımız kısıtlı olduğu için, ağırlığı büyükşehirlere vermek zorunda kaldık ve örgütümüzün yaptığı araştırmalarda mutlak gitmemiz gerek illeri de dahil ediyoruz.

CHP’lilerin çalışmalarına yönelik engellemeler oluyor. Örneğin Konya’da Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşması için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü salonlarından biri kiralanmak istendi. İl müdüründen valiye, oradan genel müdüre hatta bakana kadar ulaşılmasına rağmen salon da verilmedi, yanıt da verilmedi. Hayır kampanyasından korkuyorlar. ‘Hayır’ afişlerini bile asamıyoruz, bilboard verilmiyor, salon verilmiyor, OHAL bahane edilerek birçok engellemeyle karşılaşıyoruz. Korkuları yüzünden, ‘Hayır’ kampanyasını engellemeye çalışıyorlar. ‘Evet’ propagandasında uygulanmıyor ama TRT, ‘arkada yıldız görünüyor’ bayrağı çağrıştırıyor gerekçesiyle reklam filmimizi yayınlamadı.

Yayın saati bloke ediliyor

Sayın Genel Başkan’dan önce gidip bir heyet olarak ziyaretler yapıyoruz, toplantılara davet ediyoruz. Elimizde güçlü iletişim gücü olmadığı için, direkt sahada insanlarla, kanaat önderleri ile konuşarak ilerliyoruz. Ayrıca ‘hayır’ı engellemek için başvurulan ucuz oyunlarla mücadele de vaktimizi alıyor. Örneğin, bizim yayın saatlerimizi bloke etmek için, ya cumhurbaşkanı ya başbakanın ya bir bakanın toplantısını özellikle o saate kaydırıyorlar.”