Kılıçdaroğlu: Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Adalet Kurultayı'nın açılış konuşmasında, "Hiçbir suçu ve günahı olmayan Enis Berberoğlu'nun tutuklanması, bardağı taşıran son damla olmuştur. 'CHP üzerinden bir operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz' arayışındalar. Çanakkale'den sesleniyorum. Siz yalnız değil; 7 kişi, 77 kişi, 77 bin kişi kaç kişi gelirseniz gelin. CHP olarak kaya gibi duracağız. Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zulme, zalime teslim olmayacağız" dedi.
CHP'nin 'Adalet Kurultayı', Çanakkale Kocadere kamp alanında toplandı. Kurultayın açılışında hitap eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Bugün 'Adalet Kurultayı'nı başlatıyoruz. Bu toprakları sıkarsanız şüheda fışkırır. Çanakkale'deyiz, şehitlerle kucak kucağayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ön sözünü yazdığı topraklardayız. Onlar, Çanakkale Savaşı'nı verenler, hep birlikte mücadele etti. Türkiye'nin bütün illerinden, inançlarından, görüşlerinden insanlarımız bu topraklarda kucak kucağa yatıyor. Bu memleketin acıyla kanla gözyaşıyla kurulduğunu Çanakkale bize hatırlatıyor. 'Adalet Kurultayı'mızın Çanakkale'de olmasının bir anlamı var. Biz, biriz, bütünüz. Biz, vatanseveriz. Biz, bayrağımızı, insanımızı seviyoruz. Biz, insanlarımız arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. Biz, görüşü ve kimliği ne olursa olsun bütün insanlarımızı kucaklıyoruz. Biz, toplumda gerginlik istemiyoruz. Biz, kavga istemiyoruz. Biz, kendi ülkemizde huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz, adaletli bir Türkiye istiyoruz. Bugün, 26 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın başladığı gündür. Başkomutanlık Meydan Savaşı'na katılan ve şehit olan hayattaysa gazilerimiz, tamamına şükran borçluyuz. Tamamına Allah'tan rahmet diliyoruz. Diyoruz ki 'Siz bu güzel ülkeyi inşa ettiniz. Siz kanlarınızla bu güzel ülkeyi bize emanet ettiniz'. Onlara her zaman şükran borçluyuz" diye konuştu.
"20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız"
Darbe girişimini hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iki ayrı 15 Temmuz olduğunu savunarak, şunları söyledi: "Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine nasıl yaşayacağız? 'Adalet Kurultayı'mızın ana teması bu. Bunun temeli nedir? Sihirli sözcük nedir? Bunun temeli, sihirli sözcüğü adalettir. Adalet içinde, hep birlikte, huzur içinde yaşayacağız. Bizim adalet mücadelemizin temel nedeni de budur. Biz, adalet mücadelesini aslında yeni başlatmadık. Bu mücadele, insanlık tarihi kadar eski bir mücadeledir. İnsanlık tarihi, adalet mücadelesiyle geçmiştir. Bundan sonra da geçecektir. Bütün adaletsizliklere karşı ortak mücadeleyi birlikte götüreceğiz. Adaletsizliğin temellerinden biri, 15 Temmuz darbe girişimiydi. O darbe girişimine karşı duran, darbe girişimini savuşturan, parlamentoda görev yapan milletvekillerine, hayatlarını kaybeden 250 şehidimize ve gazilerimize de şükran borçluyuz. Hiç kimse unutmasın. Bu ülkede adaleti, hakkı, hukuku ve demokrasiyi sahiplenen herkese şükran borçluyuz; ama şu gerçeği de hepimiz bilmeliyiz. Bu ülkenin insanları, iki 15 Temmuz olduğunu sakın unutmasınlar. Birinci 15 Temmuz, 'halkın 15 Temmuzu'dur. Darbeye karşı direnen halktır. O halkı saygıyla anıyoruz biz. Şehitlerimizi ve gazilerimizi anıyoruz. Bir de 'sarayın 15 Temmuzu' var. Karşı çıktığımız 'sarayın 15 Temmuzu'dur. 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip, 20 Temmuz'da başka bir darbeyi yapanlara karşıyız. Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız biz"
"Adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük"
Ankara'dan İstanbul'a 'Adalet Yürüyüşü'nü neden gerçekleştirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "'Sarayın 15 Temmuzu' ve 20 Temmuz'dan sonra bir darbe gerçekleşti. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Masum insanlar, hiçbir günahı olmayan insanlar mağdur edildiler. Binlerce akademisyenin görevine son verildi. Hapishaneler gazetecilerle dolduruldu. Bu gerçekleri unutmadık ve unutmayacağız. Milletvekilleri hapiste. Hiçbir suçu ve günahı olmayan Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur. Ve yürüdük. Ankara'dan İstanbul'a 'hak, hukuk, adalet' diye yürüdük. 'Yürüyemez' dediler, yürüdük. 'Yürüyemezsiniz' dediler, yürüdük. 'Yolda kalırsınız' dediler, yürüdük. Hakkı, hukuku ve adaleti savunmak için yürüdük; ama bize şunu asla söyleyemediler. 'Kardeşim, yürüyorsunuz da bu ülkede hukuk ve adalet var. Niye yürüyorsunuz?' diyemediler. Çünkü onlar da biliyorlardı ki bu ülkede hak da yok hukuk da yok adalet de yok. Biz, adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük" diye konuştu.
AYM'ye çağrı: Gerçekten yargıçsanız kararlarınızı yeniden verin
Bir anket sonucuna göre, toplumun en az yüzde 82'sinin ülkede adalet olmadığına inandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesi, dokunulmazlığı kalkan vekillerin tutuklanmalarının doğru olmadığı yönünde bir karar verdi. Dedi ki 'Milletvekilleri yargılanabilir; ama bunlar tutuklanamazlar'. AYM'nin bu kararına rağmen hala bugün çok sayıda vekil tutuklu; çünkü sarayın iznine bağlı bunların serbest bırakılmaları. Buradan Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerine de sesleniyorum. Siz gerçekten hakimseniz, gerçekten yargıçsanız, gerçekten verdiğiniz kararların arkasında onurluca durmak istiyorsanız bir an önce kararlarınızı yeniden verin" dedi.
Son dakika... Başbakan Yıldırım'dan Bahçeli'nin 'Savaş sebebi sayılmalı' sözlerine yanıt
"'CHP üzerinden operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz' arayışındalar"
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutukluluğuna tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Herkesin bildiği, istisnasız bütün gazetelerin yazdığı MİT TIR'ları meselesi. Devlet sırrı sayılarak Enis Berberoğlu, gözaltına alındı. Kaçacak, diye tutuklandı. Müebbete mahkum edildi. İyi hal nedeniyle 25 yıl ceza verildi. Sormak gerekir. Bütün dünyanın bildiği, herkesin bildiği, 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır? Enis Berberoğlu, bugün cezaevinde. Enis Berberoğlu'na 'Adalet Kurultayı'ndan adaletli selamlarımızı gönderiyoruz. Suçsuz yere yatıyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı var; MİT TIR'ları olayı devlet sırrı değildir, diye. Enis Berberoğlu'nu casuslukla suçlayacaksın devletin bütün sırlarının saklandığı kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın ve devletin bütün sırlarını FETÖ örgütüne vereceksin. Şimdi sormak gerekiyor. Devletin harim-i ismetine girenlere hiçbir şey yapmayacaksın, devletin bütün sırlarını terör örgütüne vereceksin ama dönüp dolaşacaksın, Enis Berberoğlu'nu suçlayacaksın. Niçin? 'CHP üzerinden bir operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz' arayışındalar. Buradan, Çanakkale'den sesleniyorum. Siz yalnız değil; 7 kişi, 77 kişi, 77 bin kişi kaç kişi gelirseniz gelin. CHP olarak dimdik, kaya gibi duracağız. Asla ve asla ödün vermeyeceğiz. Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zulme, zalime teslim olmayacağız; çünkü biz çok iyi biliyoruz ki haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz, onların şeytanlıklarına asla boyun eğmeyeceğiz"
"Operasyon yapıyorlar; durma, kaç' diyenin kılına dahi dokunmuyorlar"
FETÖ ile ilgisi olmayan kişilerin tutuklandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ya "ByLock' kullandığı için tutuklandılar'. Hiç 'ByLock' kullanmamış, hapse girmemiş, FETÖ ile hiçbir ilgisi yok; ama 'ByLock' kullanan birisi onu telefonla aramış. Siz kalkıyorsunuz, bu gazetecileri hapse atıyorsunuz. Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Altan kardeşler, Mediha Olgun, Gökmen Ulu, Murat Aksoy, Atilla Taş, Akın Atalay, Murat Sabuncu; 150'nin üzerinde gazeteci hapiste. 150'nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede haktan, hukuktan, adaletten, demokrasiden söz edemezsiniz. Parayı bastıran, gücünü kullanan, siyasal arkası olanların tamamı serbest bırakıldı; ama bu örgütle yakından, uzaktan hiçbir ilgisi olmayan sadece muhalif göründüğü için hapishanelere tıkılan çok sayıda vatandaşımız var. FETÖ ile hiçbir ilgisi olmayan kişiler, hapse atılıyor; ama iktidara yakın birisi FETÖ mensubu birisine telefon ediyor. 'Operasyon yapıyorlar; aman sakın durma, kaç' diye. Bu, tespit ediliyor ve savcının iddianamesinde yer alıyor. Bunu söyleyen adamın kılına dahi dokunmuyorlar" diye konuştu.
"Sabah akşam atletimle uğraşacağına 142 milyar Dolar'ı ülkenin çiftçine ver"
İsim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bankalara yaptığı faiz çağrısını hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Birileri faize karşıyım, diyor. Faiz çok yüksektir, diyor. Son 15 yılda, bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp, bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar Dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına 142 milyar Dolar'ı bu ülkenin çiftçine, köylüsüne, emeklisine versene. Devleti yöneten, FETÖ'ye dönüyor 'Ne istediniz de vermedik' diyor. Her istediklerini verdiler. Okul, dediler; okul verdiler. Müsteşar, dediler; müsteşar verdiler. Vali, dediler; vali verdiler. General, dediler; general verdiler. Peki kardeşim, FETÖ'nün her istediğini verdin. Bu ülkenin çiftçisi istedi, vermedin. Emeklisi istedi, vermedin. Taşeron işçisi istedi, vermedin. Memuru istedi, vermedin. FETÖ ne istediyse apar topar, hepsini verdin. Sen, vatansever değilsin kardeşim. Son 15 yılda, geldiğimiz noktaya bakın. Hırsızlık, yolsuzluk yapanlar, kul hakkı yiyenler bu ülkede muteber kişi olmaya başladı. Eğer kul hakkı yemiyorsanız hırsızlık ve yolsuzluk yapmıyorsanız 'Bunlardan iş olmaz. Bunlar devleti yönetemezler. Devleti yönetmek için cin gibi olmak lazım' bu anlayışı topluma yerleştirmeye başladılar. Biz hak, hukuk, adalet derken onlarından bu algısını yıkmaya çalışıyoruz"
Siyasette 'atlet' tartışmasının perde arkası
"İnancı siyasete malzeme yapmayacağız"
İlk hedeflerinin hak, hukuk ve adalet olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Görüşlerimiz farklı olabilir; ama hepimiz demokrasi istiyoruz. Bütün sorunlara hak, hukuk ve adalet penceresinden bakacağız. Bunun için yargı bağımsızlığını kesinlikle sağlayacağız. Yargı, siyasi otoritenin de bir başka vesayetin de egemenliğinde olamayacak. Yargı; hakkı, hukuku ve adaleti savunacak; adalet dağıtacak. Adaletli bir yargıyı her zaman her ortamda savunacağız ve yeniden ama yeniden inşa edeceğiz. Medya özgürlüğünü birlikte sağlayacağız. Gazeteciler özgürce yazacak. Hiçbir gazeteci korkarak, eline kalemi almayacak. Her gazeteci, 'Ben Türkiye Cumhuriyetinde hakkın ve hukukun egemen olduğu bir düzende yazımı yazıyorum' diyecek. 'Ben siyasi otoriteyi, hükümeti, haksızlıkları rahatlıkla eleştirebiliyorum' diyecek. Hep birlikte din ve vicdan özgürlüğünü sağlayacağız. Hiç kimseyi inancından ötürü ötekileştirmeyeceğiz. Hangi inançtan olursa olsun, her inanca saygı duyacağız. İnancı hiçbir zaman siyasete malzeme yapmayacağız. Hep birlikte, devlette liyakati sağlayacağız. İşi ehline vereceğiz. Kışlaya, camiye, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız. Toplumu ayrıştıran, toplumu bölen, toplumda gerginlik yaratan bütün unsurları siyasetin dışında tutacağız"
"Ortadoğu'da barış olmasını sağlayacağız"
Adaletin ölçülerinden birinin de barışçıl dış politika olduğunu dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Ortadoğu'da kan akıyor. İnsanlar birbirine öldürüyor. İki taraf da 'Allah Allah' diye birbirilerini öldürüyor. Bunların eline silahlar, Türkiye'den gidiyor. Bu tabloya da son vereceğiz. Ortadoğu'da barışın olmasını sağlayacağız. Bize emanet edilen barışçıl dış politikayı yeniden inşa edeceğiz. Bu ülkenin kurucusu savaş meydanlarından geldi. Bu ülkenin kurucusu şunu söyledi. 'Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir'. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Yurtta barış, dünyada barış' dedi. Bütün bunları, birlikte yapacağız. Birlikte kazanacağız. Ben kazanacağım. Siz kazanacaksınız. Türkiye kazanacak. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, Ortadoğu, Avrupa Birliği, Rusya, İngiltere kazanacak. Herkes kazanacak; çünkü Türkiye bölgesinde de dünyada da lider ülke olmayı hak ediyor. Türkiye bölgesinde de dünyada da demokrasisine imrenilen bir ülke olacak. Bunun için hep birlikte çalışacağız. Demokrasi paydasında, birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele, kutlu bir mücadeledir. Bu mücadelenin ruhunda Çanakkale vardır. Bu mücadelenin ruhunda Kuva-i Milliye'nin ruhu vardır. Bu mücadeleyi en iyi anlatan Nazım Hikmet'tir. Diyor ki 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'. Biz hep birlikte bir ağaç gibi tek ve hür olacağız; ama bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız"
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!
SON DAKİKA... 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu! Rojin Kabaiş'in babası: Otopsi raporunda 'suda boğulma' yok!