Kapımızdaki tehdit: Metsamor NGS
Iğdır'a sadece 16 kilometre mesafedeki Ermenistan'ın Metsamor Nükleer Santrali Türkiye için gerçek bir risk unsuru. Bu tespit Dışişleri Bakanlığına ait. Doğal afetlerin yaşandığı bir bölgede kurulu santral, meclis'te de gündeme geldi. 2005'te teknik ömrünü tamamlayan ancak Ermenistan'ın uzatma kararlarıyla faaliyetini sürdüren nükleer santral, hem Türkiye hem de bölge ülkeler için tehdit oluşturuyor.
Sınırımızda gözardı edilen nükleer tehdit bir kez daha gündemde. CHP Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Ermenistan Türkiye sınırındaki Metsamor Nükleer Santralinin olası tehditlerini meclis gündemine taşıdı, soru önergesi verdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, santralle ilgili ne gibi girişimlerde bulunulduğu sorusunu yanıtladı. Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan aldığı bilgileri yazılı aktardı, santralin risk unsuru teşkil ettiği ülkemizce vurgulanmıştır denildi.
KAPIMIZDAKİ TEHDİT METSAMOR NÜKLEER SANTRALİ
Metsamor Nükleer Güç Santrali, 1977 yılında Sovyetler Birliği tarafından Ermenistan’da inşa edildi. Türkiye-Ermenistan sınırında, Erivan kentine 36 ve Iğdır’a ise yalnızca 16 km uzaklıktaki santralin güvenliği Ermenistan kadar, Türkiye, diğer bölge ülkeleri ve hatta avrupa için de hayati bir önemde.
Yakın tarihin nükleer facialarının yaşandığı Çernobil ve Fukuşima ile ortak özelliği, Metsamor'un da aynı yıllarda yapılmış ve hizmete açılmış olması.
Uzmanların aktardığı bilgiye göre, santralin güvenlik riskini artıran bir diğer konu Ağrı Dağı Fay Hattı üzerinde bulunması. 1988’de Gümrü yakınlarında meydana gelen Spitak depreminin ardından 1989’da kapatılan santral, 1993’te Ermenistan'daki ciddi enerji sıkıntıları nedeniyle yeniden açıldı. 2005’te teknik ömrünü tamamlamasına rağmen, Ermenistan Parlamentosunun kararı ile 2016’ya kadar çalışmaları uzatılan santral için ek bir karar daha alındı. Buna göre santralin çalışmaları 2026’ya kadar uzatıldı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının,, 2016 yılında yayınladığı rapor ise Metsamor Nükleer Santralinin uzun süreli çalışma için düzenli olarak yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu. Avrupa Komisyonu aracılığıyla kurulan Avrupa Nükleer Güvenlik Düzenlemeleri Grubunun, 2016 yılında Metsamor hakkında yayınladığı rapor, yüksek deprem riski taşıyan bir bölgede yer alan bu santralin acil durum yönetim planlarının yetersiz olduğunu not etti, dayanıklılık testlerinin bir an önce yaptırılması tavsiye etti.
Nükleer santralin varlığından rahatsız olan Avrupa Birliği 2017 eylül ayında imzaladığı kapsamlı ve geliştirilmiş ortaklık anlaşmasının 42. Maddesinde nükleer güvenliğin sağlanması açısından AB’nin Metsamor Santralinin kapatılması ve sökülmesi için Ermenistan’la gerekli işbirliğini yapacağı ve bunun için en erken şekilde planlama yapılacağı belirtilti, ancak herhangi bir kapanış tarihi belirlenmedi.
Şimdi Metsamor Nükleer Güç Santrali'nin akıbeti için gözler 2020 yılına çevrildi. 2020’de gerçekleşecek kontroller sonrasında ise ruhsatın tekrar uzatılıp uzatılmayacağının belirlenecek.
Ve bir diğer soru olası bir bir acil durum halinde nükleer zararlarını tazmini. Dışişleri Bakanlığı meclisteki soru önergesine verdiği yanıtta, Ermenistan'ın 1963 tarihli nükleer zarardan hukuki sorumluluğa dair Viyana Sözleşmesine taraf olduğu hatırlatıldı ve olası bir acil durum halinde nükleer zararların tazmininde bu hükümlerin uygulanacak belirtildi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?