İsrail - Filistin savaşı Suriye'ye mi sıçrıyor? ABD öyle bir hamle yaptı ki...

Ortadoğu’da gerilim son olarak İsrail-Hamas arasındaki çatışmayla zirveye tırmandı. ABD de bir yandan İsrail’e desteğini her fırsatta dile getirirken diğer yandan bölgedeki diğer güçlerle tehlikeli temasa geçişten geri durmuyor. Son olarak Suriye’de İran’a ait 2 tesise hava saldırısı gerçekleştirdiğini açıklayan ABD’nin asıl niyeti, İsrail-Hamas çatışmasını, Suriye ve Lübnan üzerinden bölgesel bir savaşa mı dönüştürmek? Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, CNN TÜRK canlı yayınında değerlendirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ'un açıklamaları şu şekilde;

ABD’nin yaptığı bu operasyondaki tez şu; 17 Ekim’den bugüne İran’ın gerek Irak gerek Suriye, ‘buradaki saldırılar başarısız ama buradaki personellerden bir müteahhit kalp krizinden dolayı hayatını kaybetti, 21 personel ise yaralandı ama görevine geri döndü’ diyor. Burada doğrudan Amerika’nın hedef alındığı bir düzenli saldırı söz konusu. ‘Bu saldırıların arkasında İran var ama sahadaki ‘proxy güç’ dediğimiz, vekalet savaşları üzerinden de bu süreci yürütüyor’ diyor. ‘Biz buna cevaben İsrail-Hamas çatışmasıyla hiç ilgili olmayan bir bölgede operasyon yapıyoruz’ diyor. İsrail ile Filistin arasındaki savaşın arka planında destekleyen yine ABD. Burada uçak gemilerinin olması ve görev grubunun aktif olarak beklemesi. Geçen gece Suriye’de petrolün üretildiği 3 bölgeye saldırı düzenlendiği açıklandı. Biz de acaba ABD’nin yanıtı ne kadar sertlikte olur diye düşünüyorduk. Acaba askeri bir müdahale mi yapılacak diye düşündük. Suriye üzerinden İran’a bir mesaj verildi. Dedi ki Amerika, ‘17 Ekim’den bu yana Irak ve Suriye’de bulunan üslerimize saldırılar düzenleniyor. Bunlara cevaben bu operasyon gerçekleşti. Bu operasyonla İsrail-Filistin çatışmasının ilişkisi yoktur.’ Ben ilk günkü yerdeyim. Bu savaş gemisi buraya 30 bin Hamas askeri için gönderilmedi. Öte yandan Amerika’nın kışkırtmasıyla kuzeyde de Ukrayna-Rusya savaşı oluştu ve ABD, barışı hiç ağzına almayan, savaşı ve çatışmayı nasıl daha da yayarım, sürekli bunun arayışında olan bir savaş baronu olarak tarihte anılmaya başlandı ve doğru bir tespit.