Figen Yüksekdağ: "Türk bayrağı Kobani halkının güvencesiyle dalgalanıyor"
HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun taşınmasına ve operasyona ilişkin Yüksekdağ, "Türk bayrağı bugün Kobani halkının güvencesiyle orada dalgalanıyor. Düne kadar düştü düşecek dedikleri Kobani'ye bu operasyonu yaparken muhtaç kaldılar. Bugün Süleyman Şah Türbesi Kobani sınırları içindedir" dedi.
İç güvenlik paketini eleştiren Yüksekdağ, "AKP hükümeti ısrarla iç güvenlik paketi adını verdiği bu baskı, sıkıyönetim, o hal paketini gündeme getirdi. Gerçekleştirdiğimiz direnişe rağmen bu paketi çıkarmakta ısrar eden bir hükümet var karşımızda. Halktan, demokrasiden yana tutum alan vekillerimize karşı bir linç saldırısı düzenlendi. AKP hükümeti, Meclis yönetim kürsüsünü ele geçirme avantajını kullanarak Meclis iç tüzüğünü, iç hukukunu, toplumun bütün beklentilerini ezip geçerek bu talepleri savunan vekillerimiz karşısında bir linç saldırısı gerçekleştirdi. 21 Şubat günü aslında Türkiye'de sivil bir darbe teşebbüsü gerçekleştirildi. Eğer bu yasa onaylanırsa, bundan sonraki aşamada AKP hükümetini başını çektiği bu darbeci zihniyet ve siyaset hüküm sürecek. İşte bu kadar kritik bir süreçteyiz" diye konuştu.
"Fiilli meşru mücadelemizi devam ettireceğiz"
Yüksekdağ, "Vekillerimiz, bu paket karşısında demokratik direniş tutumunu gösterdi. AKP hükümetinin darbesine karşı durdu. Bu güvenlik paketi adı verilen faşist yasaya karşı hep birlikte direnmeyi, dur demeyi başaramazsak Türkiye yarın bir karanlıklar ülkesine dönüştürülecek. AKP hükümeti mutlak hegemonyasını bu yolla ilan etmeye çalışacak. İşte bu egemenlik, diktatörlük ilan etme çabasına karşı halkımızdan aldığımız güçle fiilli, meşru mücadelemizi dün olduğu gibi bugünde ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.
"Krallık ve saltanat ilan etme amacının dayanağı"
Yüksekdağ, "Peki ne için? Saraydakinin başkanlık sevdası için. Önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek genel seçimlerde kendi egemenliklerini, rahatlıklarını, zenginliklerini güvence altına almak için. Saraydakinin en büyük hülyası olan başkanlık sistemini hayata geçirmek için bu kadar zorluyorlar. Saraydaki sipariş veriyor araka arkaya. Önce 400 milletvekili siparişi verdi. En son da bu saldırı paketinin siparişini verdi. 400 milletvekili siparişi de bu faşist yasa siparişi de saraydakinin başkanlık sistemi kurmak krallık ve saltanat ilan etme amacının dayanaklarıdır" açıklamasında bulundu.
Yüksekdağ, "Bu başkanlık ve diktatörlük sistemine itiraz edecek karşısında olan herkesi, terörle sindirmek için çıkarılıyor. Devlet terörünün 2,3,5 kat daha fazla güvence altına alarak demokratik haklar üzerinde bir baskı sistemi inşa ediliyor. Demokrasinin tesis edilmesi değildir. Bu yasa ve uygulamalar karşısında, direniş çizgisini bundan sonraki süreçte de devam ettireceğiz" dedi.
"Bu sorumluluk sadece HDP grubuna yüklenemez"
Yüksekdağ, "Ama direniş beli bir kesim ile sınırlı kalmaması gerekiyor. Bu sadece partimizin sorumluluğu değildir. Meclisteki bütün partilerin bu yasa karşısında gerçek bir muhalefet üstlenmesi gerekir. Bu sorumluluk sadece HDP grubuna yüklenemez. Bütün Türkiye'nin bu yasaya karşı, yaklaşmakta olan bize dayatılan günlere karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Aktif bir duruş sergilemesi gerekiyor. Yarın keşke dememek için bugün direnmeyi başarmamız gerekir. Yarın hesap vermemek için, zorlanamamak için bugün başarmamız gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
"AKP hükümeti bu yasa ile kendi belasını hazırlıyor"
Yüksekdağ, "Tarihi direnenler yapar, yazar. Yasa dediğin nedir ki, bugün yazılır, yarın bozulur. Ama tarih bir kere yapılır ve hep kalır, okunur. Bu yasaya karşı direnerek tarihi yazacağız. Bütün Türkiye halklarını da direnerek kendi tarihlerini yapmaya çağırıyorum. Bu yasayı çıkarsalar da saraylarını, İktidarlarını korumayacaklar. AKP hükümeti bu yasa ile bizim başıma bela çıkarmıyor. Biz belanın bin bir türünü biliyoruz. AKP hükümeti bu yasa ile kendi belasını hazırlıyor. Bunun farkında değil. Ama olacak. Sarayı korumak için bu yasayı yapıyorsunuz" diye konuştu.
Yüksekdağ, "Sarayı nereye taşıyacaksınız? Böyle bir yasa ile hem kendi yurttaşınıza, halkınıza savaş açacaklasınız hem de o sarayda huzur içinde uyuyacağınızı sanacaksınız. Bu sarayı hiçbir yere taşıyamazsınız. Saraydaki de saraydakinin Melis'teki suretleri de bu yasayı zorlamaktan hala vakitleri varken zorlamaktan vazgeçsinler. Türkiye'de demokrasi kazansın. 13 yıllık tarihlerinde bir kere olsun hayırlı bir işe imza atsınlar. Kaybetmiş sayılmazlar. Gurur, kibir yapmasınlar. AKP kaybetmiş sayılmaz. Halkının taleplerini dikkate almış hayırlı bir iş yapmış olur" diye konuştu.
Yüksekdağ, "AKP hükümeti bu yasayı çıkarmak için hepinizi de taşeron olarak kullanıyor. El kaldırıp indiriyorsunuz. 2015 seçimlerine kadar el kaldırıp indireceksiniz. Size biçilen misyon bu" dedi.
Yüksekdağ, "Yasa çıkarılacak. Arkasından bu yasaya oy verenlere ödül olsun diye. Vekile kıyak emeklilik yasası çıkarılacak. Rüşvet, tehdit ile el kaldırıyorsunuz. Bütün AKP vekillerini sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Bu büyük suça imza atmasınlar" dedi.
"Atanmış valiler sancak beyi, derebeyi gibi davranıyor"
Yüksekdağ, "Valiler zaten AKP hükümetinin ilan etmeyi tasarladığı saltanatın sanacak beyi gibi her ilde. Atanmış valiler sancak beyi, derebeyi gibi davranıyor. Sıkıyönetim valileri gibi davranıyor. Yasa ile insanları göz altına alma yetkisine sahip olabilecek. Sokağa çıkmanız gerekmiyor" dedi.
Yüksekdağ, "Bir kadının çantasında biber gazı mı çıktı? Biber gazına verilecek ceza, tacizciye, tecavüzcüye verilen cezadan daha fazla olacak. Böyle bir rezillik" dedi.
"Polis bir gün ters tarafından kalkmışsa"
Yüksekdağ, "Polis bir gün ters tarafından kalkmışsa yanından geçen, kendisine ters bakanı hiçbir gerekçe göstermeksizin göz altına alıp 48 saat boyunca göz altında tutabilecek. Halka meydan okuma paketidir" dedi.
Yüksekdağ, "Paket tartışılırken, aynı zamanda barış çözüm diyorlar. Bu paket çözüm, barış karşıtıdır dedik. Dün siyasi iktidar kürde karşı savaşıyordu. Hadi Kürt ile barışalım diye bir süreç başlattı. Biz bu süreç bir sonuca ulaşacak diye beklerken siyasi iktidar bütün Türkiye toplumuna karşı savaş ilan etti. Böyle bir icraat barış süreci ile uyumlu olabilir mi? Siz kimi kandırıyorsunuz. Kendiniz gibi düşünmeyen herkese savaş ilan ediyorsunuz. Barış kelimesi sizin ağzınıza yakışmıyor" diye konuştu.
"PKK'ya silah bırakma çağrısı yapıyorsunuz paket ile siz daha fazla silahlanıyorsunuz"
Yüksekdağ, "Çatışmalarda anaların evine evlatlarının cenazesi gelmesin diye, ocaklara ateş düşmesin diye biz bir söz vermişiz ve bu sözü yerine getirmek için barış umudunu koruyoruz korumaya devam edeceğiz. AKP hükümeti kendi sorumsuz yaklaşımı ile bu dinamiği yıkmak için elinden ne geliyorsa yapıyor. PKK'ya silah bırakma çağrısı yapıyorsunuz. Ama siz daha fazla silahlanıyorsunuz. İç güvenlik paketi devletin devasa düzeyde silahlanması, silahlandırılması yasasıdır" dedi.
Yüksekdağ, "Sizin silah bırakmıyor dediğiniz PKK iki yıldır kurşun sıkmıyor. Aldığı çatışmazdık kararına uyuyor. Bütün tahriklere rağmen. Verdiği sözü tutmayan AKP hükümet. AKP'ye oy veren bütün vatandaşların bu hükümetten hesap sorma zamanı gelmiştir. Sizi kandıramayacaklar" dedi.
"Parti binalarımıza dönük ırkçı faşist saldırılar gerçekleştiriliyor"
Yüksekdağ, "Parti binalarımıza dönük ırkçı faşist saldırılar gerçekleştiriliyor. Bakın dikkatinizi çekerim çok kritik süreçlerde HDP'ye saldırmak. Bugün de o kritik süreçlerden geçiyoruz. Genel seçimlere üç ay kala Türk milletinin dinginliğe en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda bu saldırılar devreye giriyor. Meclis'te milletvekillerimize linç saldırıları düzenlendiğinde parti binalarımıza eş zamanlı saldırılar düzenlendi" dedi.
"AKP hükümetinin azmettirdiği saldırılardır bunlar"
Yüksekdağ, "Failler bizim için artık karanlıkta değil, failler ayan beyan ortada. AKP hükümetinin azmettirdiği saldırılardır bunlar. Bu paketi meşrulaştırmak amacını gütmüşlerdir" dedi.
"Ege Üniversitesi'nde yüzde 90'ı dışardan getirilmiş ırkçı, faşit grup..."
Yüksekdağ, "Ege Üniversitesi'nde bir saldırı gerçekleştiriliyor. Bir kişinin ölümüne neden oluyor. Ege Üniversitesi'nden öğrencilerle konuşuyoruz. Öğrencilere sorduğumuzda gördüğümüz gerçek şu 15 kişi stant açmış ve yüzde 90'ı dışardan getirilmiş ırkçı, faşit grup bu 15 kişiye saldırıyor.150 kişi karşısında kendisini korumak için kaçmak zorunda kalan o 15 öğrenci mi bu saldırının sorumlusu? Provokatörleriniz ile sorumlu ilan ederseniz suçlu ilan ederseniz yaşanacak başka ölümlerin de doğrudan sorumlusu olursunuz" diye konuştu.
Yüksekdağ, "O 150 kişiyi, 15 solcu gencin üstüne kim yolladıysa onlar sorumludur. O eski komandoluk görevlerine heveslenenlere yerinize geri dönün diyorum. AKP'nin bu tezgahlarına taşeron olmaya kalkmayın. AKP tarafından harcanırsınız. Biz Türkiye'nin yeni demokratik yüzüyüz. Biz bu gücü elde etmeden önce nice ateş çemberlerinden geçtik. Biz bütün saldırıları da bütün tezgahları da boşa çıkaracağız" dedi.
Yüksekdağ, "12 ilde eş zamanlı olarak parti binalarımız saldırıya uğradı. Kalleşçe saldırılar bunlar.12 ilde eş zamanlı olarak parti binalarımız saldırıya uğradı. Kalleşçe, haydutça saldırılar bunlar" dedi.
Yüksekdağ, "Kobani için toplanmış 4 bin 500 lirayı gasp ederek çıkıp gidiyorlar. Çapulcu, vahşi bir direnişle karşı karşıyayız. Biz korkmuyoruz, biz acıyoruz artık. Bu saldırıları görünce artık acıyoruz. Ve bunu vatan millet aşkına yapıyorlar" dedi.
Yüksekdağ, "Kalleşçe partilerimize misafir gibi gelip partimizi basıyorlar. Dimdik ayaktayız ve gümbür gümbür ilerliyoruz. Biz yine ilerlemeye devam edeceğiz. Türkiye halkı asla ve asla yoldaşsız değildir, sahipsiz değildir. Partisi HDP'dir" dedi.
"Süleyman Şah operasyonu AKP'nin sahte zaferlerinden biridir"
Yüksekdağ, "Sahte zaferlerle idare edecektir hükümet. Süleyman Şah operasyonu AKP'nin sahte zaferlerinden biridir. İşin gerçeği hiç de öyle yansıtıldığı gibi çok muzaffer bir operasyon değil, yenilginin üzerinin örtülmeye çalışıldığı bir operasyon. Suriye politikaları, karakolun enkazının altında kaldı" dedi.
Yüksekdağ, "Düne kadar düştü düşecek dedikleri Kobani'ye bu operasyonu yaparken muhtaç kaldılar. Bugün Süleyman Şah Türbesi Kobani sınırları içindedir" dedi.
Yüksekdağ, "Türk bayrağı bugün Kobani halkının güvencesiyle orada dalgalanıyor" dedi.
Yüksekdağ, "Kobani Mürşitpınar Sınır Kapısı hala kapalı tutuluyor. Kobani'ye uygulanan ambargoyu derhal kaldırmalıdır siyasi iktidar. AKP hükümetinin borcudur bu ambargoyu kaldırmak. Siz sınır ötesi operasyonda YPG'den yardım alacaksınız, hem de YPG terör örgütüdür diyeceksiniz. Böyle iki yüzlü siyasete tahammül yok" dedi.
"Özgecan cinayetinden sonra bu hafta yedi kadın daha öldürüldü"
Yüksekdağ, "Bugün Türkiye siyasetinde bir taraftan bu gelişmeler yaşanırken devlet şiddeti yasalarda güçlendirilmeye çalışılırken sokaklarda yine kadın cinayetleri devam ediyor. Özgecan cinayetinden sonra bu hafta yedi kadın daha öldürüldü. Her gün ölen üç kadının canından daha önemli AKP hükümetinin çıkarmak istediği yasa. Canınız istediğinde bir gecede kararnameler çıkarmayı çok iyi biliyorsunuz. Bütün Meclis'i kadınların haklarını savunmak için mücadeleye, direnmeye davet ediyorum" diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?