Erdoğan'dan İnce'ye: Eğer bunları öğrenmek istiyorsan sana ayrı bir ders veririz
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde partisinin aday tanıtım toplantısında konuştu. Erdoğan'ın hedefinde Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce vardı. İnce'nin Kanal İstanbul ile ilgili sözlerine tepki gösteren Erdoğan "Kanal İstanbul'a karşıymış. Yaptırmam diyor. Ya sen kimssin" dedi. Kanal İstanbul'un kamu özel ortaklığı ile yapıldığına dikkat çeken Erdoğan "Eğer bunları öğrenmek istiyorsan bunları da sana ayrı bir ders olarak veririz" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Erdoğan'dan Muharrem İnce'ye tazminat davası
Muharrem İnce: Cumhurbaşkanı olduğumda ismini vereceğim
İstanbul seçimlerin belirleyici şehri olacaktır. Meclis'teki 600 milletvekilinin 98'ine tek başına karar verecektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Türkiye genelinde hedefimize ulaşabilmenin yolu önce İstanbul'u veya İstanbul'da başarıyı yakalamaktan geçiyor. hem cumhurbaşkanlığında hem de milletvekilliğinde bizi zefere taşıyacak olan siz adaylarımızın ve teşkilatlarımızın ortaya koyacakları gayrettir. Eskiler zahmetsiz rahmet olmaz derler. Bizim siyaset tarzımızda da emek vermeden, çok çalışmadan, fedakarlıkta bulunmadan netice almak gibi bir şey söz konusu değildir. 24 Haziran'da zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan duraksamadan çalışacağınıza inanıyorum.
Bugün sıradan bir gün değildir. Bugün 29 Mayıs. Yani İstanbul'un fethinin 565. yıl dönümü. Türkiye'ye fethin 600. yılı olan 2053 vizyonunu kazandırmış bir parti olarak bugünün anlamı bizim için çok daha farklıdır. Buradan rabbimizin ve ecdadımızın huzurunda İstanbul'a ve tüm milletimize bir söz veriyoruz. Fatih'in askeri ve manevi rehberleriyle fethettiği bu şehre namahrem eli uzanmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu mübarek beldenin üzeirnde dalga dalga yayılan ezanların dinmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bayrağımızı yere düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bu aziz şehri ve bu güzel ülkeyi örselemek içni fırsat kollayanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. İstanbul'un her bir tepesinde, her bir mabedinde her bir hanesinde yanan o fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı ve meydanları asla bırakmayacağız. İstanbul'un boynunu bükük koymayacağız. Milletimizin birliğini, beraberliğini sonuna kadar savunacağız. Ülkemizin bütünlüğünü canımız pahasına koruyacağız. Devletimizin bekası uğurunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Bütün bunlar için rabiamızı her fırsatta tekrarlamaya devam edeceğiz.
Makam mevki için biribirimizi sevmeyeceğiz. Akrabalık bağlarıyla birbirimizi sevmeyeceğiz. Sadece ve sadece yaradandan ötürü seveceğiz. Davamız bu aziz millete hizmet davasıdır. Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça milli egemenliğimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi. Milli gelirimizi 3,5 kat artırdığımızda, ihracatımızı 5 katına çıkardığımızda, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde Türkiye'mizin hem kalkınmasına hem özgürleşmesine hizmet etmiş olduk. Yerli ve milli siyaset işte tam da budur. Milli olmak; milli geliri artırmak, milletin iş ve aşını büyütmek demektir. Milli olmak faize giden parayı yatırımlar ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak Türkiye'yi 5 sente muhtaç halde IMF kapsında bekletmemek, savunma sanayinde dışa bağımlı olmamak demektir. Şu 16 yıllık iktidarımız döneminde devlet milletin emrine girdi.
Bürokratik oligarşinin hakimiyetine biz son verdik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını biz hakim kıldık. Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır dedik. Sosyal restorasyonla kardeşliğimizi yücelttik. Anayasal değişikliklerle sistemimizi demokratik hale getirdik. Sivilleşme adımlarıyla siyasetimizi normalleştirdik. Zihniyet dönüşümünü tamamladık. Şimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanıdır. Yeni bir düzen inşaa etmek zahmetlidir. Eski düzenden beslenenler değişime düşman olurlar. Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde büyük dirençlerle karşılaşsak da bir zamanlar hayal edilmesi dahi imkansız olanı hep birlikte başardık.
Biz milletmizle hep dertleştik, hesap verdik. kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapmak yerine herkesin gözü önünde biz muhasebe yaptık. Milletmizle harbi ve hasbi şekilde kurduğumuz ilişkiyi 40 yıllık siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi yeni dönemde de sürdüreceğiz. Biz muhalefet gibi ikiyüzlü davranmadık. Bizim ağzımızdan bir söz çıkarsa onu yapmak boynumuzun borcu haline gelir.
Seçim beyannamesinde İstanbul'a verdiğimiz çok söz var. Muhalefet ve cumhurbaşkanı adayı olan arkadaşlarımızı anlamak mümkün değil. Yeni havalimanı Türkiye'nin sadece prestij projesi değil, aynı zamanda 2023 hedeflerinin de manivelası olacaktır. Ana muhalfetin adayı ona kalsa zaten böyle devasa dev bir havalimanını istemez. Hiçbir şeyi istemiyorlar ki. Kanal İstanbul, hayır. Tutturmuş bir şey; üçüncü köprüyü Erdoğan yaptıysa, ben dördü yaparım. Yapamazsın. Senin havsalan bunu almaz. Bak biz denizini altından Marmaray'ı geçirdik haberin var mı? Denizin altından Avrasya'yı geçirdik haberin var mı? Biz Osmangazi Köprüsü'nü yaptık haberin var mı? Ya basmaz bunların kafası. yatırım denince akla AK Parti gelir. 29 Ekim 2018'de yeni havalimanımız hizmete giriyor. Şimdi bak sayın İnce sana bir nasihatta bulunayım. Atatürk Havalimanı boşalınca da burayı İstanbul'a yakışır bir millet bahçesi haline getireceğiz. Sen buna da karşı çıkarsın ama milletim sana sandıkta zaten gereğini gösterecek.
Yalan üstüne yalan. Ben AK Parti'yi Pensilvanya ile görüşerek temelini atmışız. Dün Akhisar'da söyledim, benden cevap istedi, ispat edemezsen namertsin dedim. Milletime de bunu duyuruyorum. Belediye başkanlığım döneminde Altunizade'de bulunurlardı, o zaman iki veya üç kere kendisiyle görüşmem olmuştur. Partimin kuruluşuyla alakalı asla. Kim ki o gideceğim ona soracağım. Pensilvanya'ya değil halkımıza gittik. Biz bir yerlerden gelen talimatla değil milletmizden aldığımız talimatla bu adımı attık. Şimdi ispat edeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsen kimle gitmişim. İspat et. Türkiye'nin ve İstanbul'un yalancı siyasetçilere değil dürüst siyasetçilere ihtiyacı var.
Kanal İstanbul'a karşıymış. Yaptırmam diyor. Ya sen kimssin! Ey benim sevgili vatandaşım, eğer Boğaz'da yeni tanker faciaları yaşamak istemiyorsak, eğer geçen gün olduğu gibi yalı faciaları yaşamak istemiyorsak, Kanal İstanbul'un niçin yapılması gerektiğini sizlere tekrar hatırlatıyorum ve Kanal İstanbul'un yapımıyla birlikte, değerli kardeşlerim, biz çevre facialarına karşı, çevre katliamı her an olabilir Boğaz'da, buna karşı biz Kanal İstanbul'u yapıyoruz ve dünyada bir marka olacak orası. Ve ey İnce bunu milli bütçeden değil, kamu özel... Eğer bunları öğrenmek istiyorsan bunları da sana ayrı bir ders olarak veririz.
İstanbul'a belediye başkanı olduğumda biz belediyeyi kimden almıştık Cumhuriyet Halk Partisi'nden. Bugünkü CHP'nin ondan bir farkı var mı yok. CHP zihniyeti kirlilik demektir. İstanbul çöp dağlarıyla işgal edilmiş miydi? 180 kilometreden buraya suyu biz getirdik. Hava kirliliğini biz kaldırdık. Çöp dağlarını biz yok ettik. Ümraniye'deki çöp dağı patladığı zaman orada 39 kardeşimiz öldü. Kim bunun faili CHP zihniyeti. Bu Haliç kokudan geçilmiyordu. Burası Sütlüce mezbahanesiydi. Biz kaldırdık ve muhteşem bir kültür merkezi yaptık. Haliç'ten çıkan çamuru Alibeyköy'deki bir taş ocağına naklettik. O çamurun nakledildiği yeri bir park yaptık. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Kaldı ki onlar benim çıraklık dönemimin ürünleridir. Şimdi büyük ustalık dönemine hazırlanalım diyorum. Bize kimse çevre düşmanı diyemez. Gerçek çevreci biziz.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?
Yapay zeka destekli MR cihazı! İki kat daha fazla hastaya hizmet verecek
SON DAKİKA HABERİ... Bölge bölge yeni uyarı: Sıcaklıklar 9 derece düşecek!
İstanbul'da öldürülen küçük Şirin Elmas Hanilci gözyaşlarıyla defnedildi
SON DAKİKA! Fenerbahçe tribün liderlerinden Cem Gölbaşı gözaltına alındı