Erdoğan NATO'ya seslendi: 'Biz S-400'leri zaten aldık, iş bitti'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Norveç'teki tatbikatında skandal yaşanan NATO'yu partisinin Rize'deki kongresinde hedef aldı. Erdoğan, "Bazı yanlışlar var ki onları aptallar değil, ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bu terbiyesizliği, NATO içinde bir süredir müşahede ettiğimiz çarpık bakış açısının dışavurumu olarak anlıyorum. Buradan NATO'ya da diğer müttefiklerimize de açıkça ifade ediyorum; biz S-400'leri zaten aldık, iş bitti. İnşallah en yakın zamanda bu sistemi ülkemizde kuracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Rize 6. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğan burada, Norveç'teki "Trident Javelin" tatbikatında kendisinin ve Atatürk'ün "düşman hedef" olarak tanımlandığı NATO'daki skandala ilişkin sert açıklamalar yaptı.
NATO tatbikatı skandalına Ankara'dan sert tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:
'Halimiz sadece yaman olmaz, hepten duman oluruz'
Bu ülkeyi bizim başımıza yıkmak için ellerini ovuşturarak bekleyen o kadar çok güç, o kadar çok ülke var ki başka türlü başa çıkamayız. Maşallah iyi hazırlanmışlar. Ne diyor o güzel Rize türküsünde 'Dumanım yayılamam ben senden ayrılamam, ben senden ayrılırsam halim yamandır yaman'. İşte bizde bu ülkeden bu milletten ayrılamayız. Allah göstermesin eğer öyle bir durum ortaya çıkarsa, halimiz sadece yaman olmaz, hepten duman oluruz. Çevremizde yaşananları görüyorsunuz, milletimizin birliğinin, beraberliğinin, ülkenin bütünlüğünün, devletin varlığının ortadan kalktığı hiçbir yerde huzur ve güven göremezsiniz, gelecek umudu bulamazsınız. Bunun için ülkemize dört elle sarılacağız. Bu ülkeyi bizim yapan değerlerimize, ezanımıza, bayrağımıza, tarihimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız ki, ayakta kalabilelim.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Kalıcı sorunlara yol açmasın
'Merkez Bankası rezervi 138 milyar doları da geçecek'
Ordumuzu en güçlü ordu, polisimizi en güçlü polis, istihbaratımızı en güçlü istihbarat haline getireceğiz ki saldırıları rahatça bertaraf edebilelim. Ekonomimiz, istihdadımımız, ihracatımız, yatırımlarımız kesintisiz sürecek ki önümüzü görelim. İşte 2002 Kasım göreve geldiğimizde IMF'ye olan borcumuz neydi? 23.5 milyar dolar. Merkez Bankası rezervimiz neydi? 27.5 milyar dolar. 2013 IMF'ye borç kaldı mı? Kalmadı bitti. IMF bizden borç istedi, 5 milyar dolar. Arkadaşlara dedik ki 'Verin'. Baktılar ki Türkiye veriyor, vazgeçtiler. Merkez Bankamızın döviz rezervi 27.5 milar dolardı, hamdolsun şimdi geldi 120 milyar dolara dayandı. 27.5 milyar dolar nere, 120 milyar dolar nere? Aslında biz 138.5 milyar dolara çıkmıştık, bir gerileme yaşadık. Şimdi tekrar bunu toparlayacağız. O 138 milyar doları da geçeceğiz inşallah.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan NATO'daki skandala tepki
'CHP'ye eleştiri: İktidar eleştirisi yapamamıştır'
AK Parti doğru zamanlarda ve zeminlerde olmak kaydıyla kendini sorgulamaktan çekinmeyen, özeleştiriyi ihmal etmeyen bir partidir. Ana muhalefet partisi gerçek bir iktidar partisi murakebesi, eleştirisi yapamamıştır. Onlar sadece yalanla, iftirayla ülkenin ve milletin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan tali işlerle uğraşmışlardır. Bunun için yaptıklarımız kadar yapamadıklarımızı, hata ve eksiklerimizi milletimizle paylaşıyoruz. Yine geldim bir Rize türküsüne... Ne diyor orada? 'İndim dere düzüne haşlamayı haşladım, sevdalık iyi şeydir ben de yeni başladım'.
NATO'daki skandalın arkasında S-400 alma planı mı var?
'Allah'tan başka hiç kimse sorgulanamaz değildir'
Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi algılandığını görüyoruz. Halbuki biz kendimizi sigaya çekme, sorgulama işine yeni başlamadık. En başından beri bu anlayışla hareket ediyoruz. Allah'tan başka hiçbir varlık la yusel değildir, sorgulanamaz değildir. Faniler olarak bizim eksiği, hatası elbette olacaktır. Önemli olan bunu kabul eden ve düzeltme yoluna gidecek erdemi gösterebilmektir.
Bozdağ: 'Erdoğan'a karşı büyük uluslararası işbirliği var'
NATO tatbikatındaki o görüntüler: Bazı yanlışları ancak alçaklar yapar
AK Parti sadece kendi iç meselelerine hapsolma hakkına sahip bir parti değildir. Çünkü milletimiz bize büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme görevini vermiştir. Bu görevimizi hakkıyla ifa etmek için çalışırken hem içeriden hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Biliyoruz ki bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil, ülkemize, milletimizedir. Onun için vesayet güçlerinin türlü oyunlarından, darbe girişimine kadar tüm saldırılara merhum Mehmet Akif'un şu ifadelerindeki ruhla karşı koyuyoruz. Nedir o? 'Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz'. Gerçek bu. Türkiye güçlendikçe ülkemize ve dolayısıyla bize yönelik hücumların şiddeti de artıyor. İşte daha dün Norveç'teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği siz de takip ettiniz. Bazı yanlışlar var ki onları yalnızca aptallar değil, ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir.
NATO'daki skandalın belgesi ortaya çıktı
NATO'nun güvenilirliği sorgulanır hale gelmiştir
Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bu terbiyesizliği, NATO içinde bir süredir müşahede ettiğimiz çarpık bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum. Suriye'den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde füze savunma sistemlerini geri çekerek, Türkiye'ye yönelik bir durumda harekete geçilmeyebileceği intibaını veren NATO'Nun güvenilirliği tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale gelmiştir.
ABD'den Polonya'ya patriot satışı
'Rusya'dan S-400 hava suvunması almaya kalktığımızda...'
Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri almaya kalktığımızda ittifakın kimi üyeleri tarafından ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir. Daha önce aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler, Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan bunlara ses çıkarmıyor da nasıl oluyor da Türkiye'ye ses çıkarıyorlar. Diğer Baltık ülkelerini Patriotlarla sıkı sıkıya güvence altına alanlar iş Türkiye'ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar Türkiye bu nokta adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek. Milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir. Bunlar bize aynısını 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda ve 30 yılı aşkındır sürdürdüğü terörle mücadele sürecinde, özellikle de Suriye ve Irak'taki krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğimizi biz çok iyi gördük. 'Artık göbeğimizi biz keseceğiz' dedik. Kestik mi kestik. Ne yaptık? Bildiğiniz gibi Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık ve bu hareketle zaten her şey görüldü. Bundan sonraki süreçte, İdlib'te aynı adımları atıyoruz, Afrin'de aynı adımları atacağız. Niye? Kim ki bize en ufak bir taciz, tehditte bulunur bunun hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak sessiz kalacağız, 12 bin kilometreden buraya birileri gelip müdahale edebilecek. Bizim yaptığımızdan daha tabii ne oabilir. 911 kilometre Suriye, 350 kilometre Irak. Biz buralarda bize yapılan tacizler, tehditler karşısında sessiz kalırsak, benim milletim bana ne der? Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun demez mi? Bizim Mehmetçiğimiz niçin var, bunun için var. Bir gece ansızın gelebiliriz dedik geldik. Bundan sonra da yine aynı şekilde gelebiliriz ve gelmeye de devam edeceğiz.
ABD: Türkiye S-400 sistemlerini alırsa NATO teknolojilerine erişimi kısıtlanır
'NATO'ya açıkça ifade ediyorum; S-400'leri zaten aldık iş bitti'
Bu iş öyle tatbikatlarda terbiyesizlik yaparak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek, sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu değildir. Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlama konusundaki ihtiyacı yaşanan her hadiseyle bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Buradan NATO'ya da diğer müttefiklerimize de açıkça ifade ediyorum; biz S-400'leri zaten aldık, iş bitti. Şu anda finansman konusundaki detayları konuşuyoruz. Onlar da en kısa sürede sonuçlanacak. İnşallah en yakın zamanda bu sistemi ülkemizde kuracağız. Bununla kalmıyor kendimiz benzer sistemlerin üretimi konusunda da yoğun bir çaba harcıyoruz. Yıllarca insansız hava aracı istedik. Ne dediler bize? 'Kongre müsaade etmiyor'. Kötü komşu ev sahibi yapar. Şimdi biz insansız hava aracımızı üretiyor muyuz, üretiyoruz; silahlısını üretiyor muyuz, üretiyoruz. Ve şimdi ihracına bile başlıyoruz. Sağolsunlar onlara Kongre izin vermedi ama bizimkilere millet izin verdi ve yürüdü.
NATO'dan Türkiye ve S-400 açıklaması
'Çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemimizi kuracağız'
Bütün gönderilmiş olan üsteki komuta kademesine, bütün oradaki uzman çavuşlarımıza hamdolsun kendi silahlarımız gitti. Bir Sig Sauer (tabanca markası) için adamlar bize 'Kongre izin vermiyor' dedi. Biz de 'Bundan sonra almayacağız' dedik, kapattık onu, bitti o iş. Yerli silahımızı oraya göndereceğiz dedik, gönderdik. Aynı olay Kıbrıs Barış Harekatı'nda oldu. Telsiz vermediler telsiz. Ama biz ASELSAN'ı kurduk, kendi telsizimizi yapar hale geldik. Artık elektronik cihazlarda ASELSAN dünyada belli bir yere ulaştı. Türkiye çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak, bunları da dostlarıyla paylaşacaktır. Şu anda çok büyük, ağır tonajlı olanlarının çalışması yapılıyor. Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle boyun eğecek değiliz.
'Biz anlamadık bunu, sevsinler sizi'
Türkiye'yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanlar yanıbaşımızdaki Suriye ve Irak'ta İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en kanlı, vahşi, sinsi, alçak senaryoyu uyguluyorlar. Bölgede adeta bir terör fabrikası kuruldu. Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri ellerinin altındaki geniş terör rezervinden, adı kimi zaman DEAŞ, kimi zaman El Kaide, kimi zaman PKK/PYD, kimi zaman FETO olan, kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar. Aslında hepsi de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret olan hepsi aynı, sadece etiketi değiştiriyorlar. İşte SDG olayın olduğu gibi. PYD, dediler ki, 'Bu anlaşıldı, bunun ismini değiştirelim'. Ne yaptılar bunun ismini SDG. Biz anlamadık bunu, sevsinler sizi, yuttuk biz bunu...
Trump'ın Özel Temsilcisi, PYD'nin DEAŞ'lılarla pazarlığa oturduğu Rakka'da
'Rakka'da PYD ve DEAŞ iş üstünde yakalandı, çarpık ilişkisi ifşa oldu'
Atalarımızın it iti ısırmaz dediği gibi zahirde birbirleriyle çatışıyor görünseler de aslında gayet uyumlu şekilde kendilerine verilen görevi icra ediyorlar. PYD denilen bölücü terör örgütü daha düne kadar DEAŞ ile çatışıyor denilerek silaha, paraya, siyasi desteğe boğuluyordu. Rakka'da bu iki örgüt iş üstünde yakalanıp, çarpık ilişkisi ifşa olunca fabrikatörler durumu, 'saygıyla karşıladıklarını' ifade ettiler. Ayıptır. Biz sizlerle müttefik değil miyiz? Bu nasıl ittifaktır? Müttefikinize böyle bir çalımı nasıl atmaya kalkarsınız. Biz bu işlerden biraz anlarız. İnkara, yalana, çarpıtmaya dayalı açıklamalarıyla ülkemizi ikna ettiğini sananlara diyoruz ki, biz her şeyin farkındayız. Asıl siz kendi yaptıklarınızın farkında mısınız? DEAŞ ve PYD başta olmak üzere hepsi de aynı tezgahta üretilmiş terör örgütleri üzerinden çıkarlarını hayata geçirmeye çalışanların artık terör, terörizm laflarını ağızlarına almaya dahi hakları kalmamıştır. Bu saatte sonra açıkça söylüyorum, terörle mücadele ettiğini söyleyenlere biz nasıl inanabiliriz ki.
PYD ile DEAŞ arasındaki gizli anlaşmaya ABD yorumu
'Başkaldırıyoruz ve dünya 5'ten büyüktür diyoruz'
Dünya kimsenin tepe tepe kullanacağı kuralların orman kanunlarının hakim olduğu bir yer değildir. Biz bölgemizdeki mazlumlara sahip çıkarak bu çarpık düzene baş kaldırıyoruz ve onun için dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Ecdadımız asırlar boyunca hem kendisine hem insanlığa büyük hizmetler yapmıştır. Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını gömdük. Bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Irak'ta Kandil başta olmak üzere ne kadar bataklık varsa kurutacağız. Suriye'de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız, Afrin'i de kurtacağız, Münbiç'i de asıl sahiplerine teslim edeceğiz. Diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak'ta, Kandil başta olmak üzere ülkemize yönelik terör eylemlerinde kullanılan ne kadar bataklık varsa hepsini kurutacağız. Libya'da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez'de çıkartılmak istenen kardeş kavgasını söndürmek için tüm gücümüzle çalışacağız. Türkiye'nin ve milletimizin kaderi Balkanlar'dan Asya'ya kadar bu coğrafyanın yükünü omuzlamaktır."
Naim Süleymanoğlu'nun vefatı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda vefat haberini aldığı milli halterci Naim Süleymanoğlu için "Milletimizin başı sağolsun" dedi.
Havadan Ayder Yaylası'nı inceledi
Öte yandan dün gitti Rize'de geceyi Güneysu ilçesinde Merkez Mahallesi'ndeki konutundan geçiren Erdoğan, bugün saat 11.45 sıralarında evinden ayrılarak deniz dolgu inşası süren Rize'nin Pazar ilçesi Yeşillköy Köyü'ndeki havalimanı inşaatını ve TOKİ tarafından kentsel dönüşüme tabii tutulacak Ayder Yaylası'nı helikopterle havadan inceledi. Erdoğan'a, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş da eşlik etti.