En yaşlı erkek yüzücü ünvanını aldı
Manş Denizi'ni daha önce yüzerek geçen en yaşlı Türk unvanını alan Kamil Alsaran, bu sefer de dünyanın en zor rotalarından biri olan Kuzey Kanalı'nı yüzerek geçen dünyadaki en yaşlı erkek unvanını aldı. Alsaran “Bunu yapan dünyada 67. insanım. Bunu yapan en yaşlı erkeğim. Ve ilk Müslümanım. dedi.
Dünyanın en zor 7 rotasından biri olan Kuzey İrlanda-İskoçya arasındaki 35 kilometre uzunluğundaki Kuzey Kanalı'nı, 29 Temmuz'da, 13 saat 55 dakikada yüzerek geçen 58 yaşındaki Kamil Alsaran, kanalı yüzerek geçen dünyadaki en yaşlı erkek unvanını aldı.
Yüzücü Kamil Alsaran, “58 yaşındayım. 47 yaşında yüzmeye gerçek anlamda başladım. Emekliyim. Hayatımda yüzme çok büyük bir yer teşkil ediyor. Daha evvel iki kere Manş Denizi'ni yüzmüştüm. Manş'ı yüzen en yaşlı Türk olmuştum. Manş'ı iki kere yüzen ilk 3 Türk'ten biriyim. Neticede Manş hedefimden çıktıktan sonra dünyanın en zorlu yedi etabı var, Seven Ocean diyorlar. Seven Ocean'a soyundum. Bu 7 etabın 3'ünü tamamlamıştım. En zorlusu olan Kuzey Kanalı vardı önümde. Herkesin tavsiyesi, 'diğer etapları yapıyorsanız sona bırakın, 7. Olarak Kuzey Kanalı'nı geçin' demişlerdi. Ben yapacağıma kanaat getirdim ve Kuzey Kanalı'nı geçmeye karar verdim. Kuzey Kanalı nedir, neresidir diye sorarsanız, Kuzey Kanalı kuş uçuşu 35 kilometre dünyanın en zor kanalı olarak kabul ediliyor. dedi.
“Çok tehlikeli, ölümcül, aslan yelesi denizanaları vardı
Denizde karşılaştığı zorluklardan bahseden Alsaran, “Su 12 dereceyle 13-14 derece arasında değişiyor. Çok tehlikeli, ölümcül, aslan yelesi denizanaları var. Bu denizanaları en ufak bir temasta fena halde yakıyor ve hastanelik edecek ve ölüme götürecek şekilde. Onların içinde yüzüyorsunuz. Öyle tek tük değil, 35 kilometre yüzerken inanın ki, en az 200-300 tane gördüm. Ve yüzeye çok yakın yüzüyorlar. Kaçmanız gerekiyor temas yaşamamanız için. 2-3 metre püskülleri var. O püsküllerin değmesi bile yeterli, gövdesi uzakta olabilir ama püskülleri size doğru olabiliyor. Denizanası teması yaşadım ama çok ciddi bir temas olmadı. Ben de fazla alerjik tesir yapmıyor. İdare edebildim, acı da çeksem yüzmem devam etti. Soğukluk çok önemli, düşünsenize 35 kilometre 14 saate yakın sürdü. Bu süre zarfında hipotermiye girme ihtimaliniz çok kuvvetli ama benim doğuştan gelen dayanıklılığım var. Soğuğa karşı olsun, uzun mesafeye karşı olsun. Hipotermiye girmedim, hatta bitirişi kayalıklarda yaptım. Kayalıklara çıkabildim. Yani normalde o kayalıklara bu kadar süre sonunda, o kadar soğuk sudan sonra yapmak da çok zor şeklinde konuştu.
“Zor anlarımda babamı düşündüm
Alsaran, “Neticede bunu babam için yaptım. Babam geçen sene KOAH hastalığından vefat etmişti. KOAH derneğiyle de görüşerek onların da tanıtımına katkıda bulunmak için yaptım. Zor anlarımda babamı düşündüm. Ona rahmet gönderdim. Ona şükrettim böyle bir babam olduğu için. Ve tabi ki doğacak torunum var, onu düşündüm yüzerken ondan güç aldım. Motive olmak için çok şeye ihtiyacınız var. Sağ olsun teknede eşim vardı, oğlum vardı diye konuştu.
Dünyadan çok takdir mesajları aldım
Çılgın Türkler Takımı'ndan arkadaşlarının geldiğini belirten Alsaran, “Onlar da o gün Türkiye'den yüzen ilk takım oldular, 4 kişiydiler. Onlardan ikisi Emre Deliveli ve Raha Akhavan, son 400-500 metremde atladılar arkamdan bana moral vermek için yüzdüler. Neticede hakikaten çok zor bir parkur. Bunu yapan dünyada 67. İnsanım. Bunu yapan en yaşlı erkeğim. Ve ilk Müslümanım. Daha evvel hiçbir Müslüman yüzmemiş, ilk ben yaptım. Ve dünyadan çok takdir mesajları aldım. Yabancıların gösterdiği saygı ve sevgi, biz Türkler'den çok daha farklı. Onlar çok daha saygı gösteriyorlar. Ama illaki bizim de bu tip değerlere önem vereceğimiz günler olacaktır diye düşünüyorum dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?