Dicle Canova, Kushner'ın Ankara ziyaretinin perde arkasını anlattı

CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın başdanışmanı ve damadı Kushner'ın Ankara ziyaretinin perde arkasını anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dicle Canova'nın açıklamaları şöyle:

Birkaç önemli başlık vardı. Birisi İsrail-Filistin Ortadoğu barış süreci. Diğeri iki ülke arasındaki başta Suriye olmak üzere bölgesel meseleler. Ve belki en önemlisi, ekonomi. Trump'la Erdoğan arasındaki görüşmede de konuşulan 20 milyar dolar olan ticaret hacminin 75 milyar dolara çıkarılması konusu. İsrail-Filistin konusu çok önemli. Bölgedeki gelişmeleri yakından etkileyecek bir süreç. Kushner'in asıl görevi Ortadoğu müzakerelerini yürütmek olarak Donald Trump tarafından. Başdanışmanı olarak da 2 yıldır üzerinde çalıştığı bir konu bu. Nitekim kendisi de Ortadoğu turunun ardından Ankara'ya geldi. Suudi Arabistan, BAE, Umman gibi ülkelere de ziyaretlerde bulundu. Ardından Türkiye'ye geldi. Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Bu görüşmeye Berat Albayrak'ta katıldı. Sonrasında Kushner ve Albayrak ayrı bir görüşmede gerçekleştirdi. İsrail-Filistin meselesinin üzerinde durulan nokta 1993 yılında Oslo görüşmelerinin temel alınması. Sınırların 1967'deki gibi belirlenmesi. İki ayrı devlet modeline dayanıyordu. Ama 2014 yılında bu sonlandırılmıştı. Bunun temel nedeni İsrail bazı tavizleri vermek istememesiydi. İşte şimdi yeniden canlandırılması üzerinde duruluyor. Tabii burada yeni formül de güvenlik, mülteci, sınırlar ve Kudüs'ün statüsünün nasıl belirleneceği önemli. 2014'teki görüşmelerin sona ermesinden sonra, Trump 2017 yılında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını duyurmuştu. Sonrasında da ABD orada bir büyükelçilik açtı. O dönem bu büyük krize neden oldu. ABD İsrail'den yana ağırlığını koymuş oldu çünkü. Kudüs'ün statüsü net olarak belirlenmeden, bir anlaşma sağlanmadan orada büyükelçilik açması, konunun BM'ye taşınmasına kadar gitmişti. Ancak bir sonuç alınamayıp ortada kalmıştı mesele. İşte şimdi ABD yeniden devrede. O dönem hem Türkiye hem Filistin, ABD'nin arabuluculuğun artık bir anlamı kalmadığını açıkça ifade etmişti. Dünkü görüşmelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu konudaki hassasiyeti Türkiye'nin beklentisini ve Filistin halkının yararına bir sürecin yürütülmesi yönündeki taleplerini Kushner'a iletmiştir diye düşünüyoruz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Amerika ile 75 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefleniyor. Bu durum iki tarafın birbiri ile olan ithalatının ve ihracatının artması demek. İhracat açısından Türkiye’nin ABD’ye sattığı malların oranının yükselmesi söz konusu. Nisan ayında Türkiye-ABD iş konseyi toplantıları olacak. Mayıs ayında 75 milyar dolarlık ticaret hacminin büyütülmesi için yol haritası çizilecek. Yerel seçimin ardından Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, ABD’ye giderek Nisan sonrasında yapılacakları Amerikalı yatırımcılara anlatacak. Dünkü görüşmede de bu konuların ele alındığını tahmin ediyoruz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Güvenli bölge meselesi

Dünkü toplantıda ABD’nin Suriye’den askerlerini çekmesi sonucunda Münbiç ve Fırat’ın doğusunda ne olacağı konusu da görüşüldü. Güvenli bölge meselesi tartışıldı. Bugün de Ankara’da Dış İşleri Bakanlığı’nda görev gücünün ikinci toplantısı yapılacak. Toplantıda çekilme sürecinin koordineli gitmesi ve terör örgütlerinin bu süreçten yararlanmaması üzerinde duruluyor. Diğer yandan güvenli bölge konusunda hala bir netlik yok. En son Amerika’nın bölgede 200-300 askeri varlığı muhafaza etmesi yönünde haberler çıkmıştı ve Erdoğan’da bu olabilir demişti. Ancak Türkiye’nin hedefinin güvenli bölgenin kontrolünün Türkiye tarafından sağlanması olduğunun altını bir kez daha çizdi. “Almanya, Fransa, Amerika gibi ülkelerin hiç biri sınır ülke değil. Doğrudan biz etkileniyoruz. Güvenliğimizi kimseye emanet edemeyiz” demişti Cumhurbaşkanı. Ankara bölgeyle alakalı öncelikle Amerika ile muhatap olmak istiyor. Çünkü şu an bölgede Amerika var. Dolayısıyla Amerika ile güvenli bölge konusunda tam bir netlik sağlanması üzerinde duruluyor.