Davutoğlu'ndan AİHM'in din dersi kararına ilk tepki
"Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Türkiye için elzemdir." Başbakan Ahmet Davutoğlu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye için verdiği din dersi kararıyla ilgili konuştu. "Avrupa'daki uygulamaları gözardı edip Türkiye'de bunu 'dini baskı aracı' gibi yansıtma çabalarını kabul etmemiz mümkün değil" diyen Davutoğlu, "Bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Milli Eğitim Bakanlığı Bilgilendirme Toplantısına katıldıktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"AİHM kararıyla ilgili müfredat ve ders kitaplarında bir değişikliğe gidilecek mi? Öğrencilere din dersinden çekilme hakkı tanınacak mı?" şeklindeki bir soruya Davutoğlu, "Biz AİHM ve benzer kararlara ön yargılı yaklaşmayız. Ama AİHM kararlarının farklı nasıl kararlar verildiği de malum. Türkiye'de bunu dini baskı aracı gibi yansıtma çabalarını kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
AİHM'den Türkiye'ye 'zorunlu din dersi' mahkumiyeti
"Ateistler tarafından bile kabul edilen bir gerçek"
Davutoğlu, "Din insanoğlunun var oluşundan beri Ateistler tarafından bile kabul edilen bir gerçek olarak, inanç sistemi olarak da yaşamıştır. Burada din kültürü ve ahlak dersine Türkiye'de duyulan ihtiyaç, bu konularda benzer meydan okumaların görülmediği başka ülkelere göre farklı olabilir. Biz bu konuda kendi ihtiyaçlarımıza cevap verecek adımlar atarız" dedi.
"Bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir"
Dini gerekçelerle hiç kimseye baskı uygulanamayacağını ifade eden Davutoğlu, "Hiçbir insana dini gerekçelerle baskı uygulanmaz. Ama ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmek bir iktisat okurken zaruretse, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir. Türkiye'de ve Ortadoğu'da, Balkanlar'da hiçbir sosyal olayı din olgusu dışında anlamak mümkün değil, gelişmeleri görüyorsunuz. Çevremizdeki ülkelerde doğru bir din kültürü, dinleri karşılıklı anlayışa dayanan şekilde öğretilmiş olsaydı bazı olaylar yaşanmazdı. Mesele burada müfredat ve evrensel kriterlerdir. Ben böyle bir baskı unsuru görmedim. Varsa konuşulabilir, tartışılabilir. İhtiyaçlar farklı" açıklamasında bulundu.
"Kürtçe bizim güzel Türkçemiz gibi bir dildir"
"Kürtçe eğitim için okullar açıldı. Valilikler tarafından kapatıldı. Ama Diyarbakır'da bir okulun mührü söküldü. Ne söylersiniz?" sorusu üzerine Davutoğlu şu ifadelere yer verdi: "Bu olayın üç boyutu var. Bizim herhangi bir Türkiye'de konuşulan bir dile ön yargılı yaklaşmadığımızı herkes bilir. Bundan çok değil 10 sene önce Kürtçe yayın yapan ulusal kanal, seçmeli ders olan okullar, öğretmen yetiştiren üniversite bölümleri olacak denseydi kimse ihtimal vermezdi" dedi. Kürtçe'nin Türkçe gibi güzel bir dil olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Kürtçe bizim güzel Türkçemiz gibi, bir dilimizdir. Bir çok başka lehçe ve diller gibi. Her birisi saygındır, her birisi azizdir. Çünkü insanlar arasında o dilin aktarılma kullanılması önemlidir. Muhabbetle konuşulduğunda her dil güzeldir" diye konuştu.
"Okul açmanın da bir prosedürü var"
Davutoğlu, "Bu konuda da devrimsel adımlar attık. Bu sene yeni bir dönem başlıyor. İlk defa Kürtçe öğretmen görevlendirilecek. Bu adımları atarken, bazı çevrelerin sanki bu çevrelerin onların baskısıyla atılıyor gibi kamu düzenini bozacak şekilde adımlar atması kabul edilemez. Nasıl Kürtçe saygınsa, hepimiz bunu biliyorsak, bütün kurumlar da bilmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir ve kamu düzeni esastır. Okul açmanın da bir prosedürü var. Ama herhangi birisi benim çözümün tek çözümdür diyerek, kamu düzenini bozan bir dayatmayı Türkiye'de yapamaz. Buna da izin vermeyiz. Herkesin de bunu bilmesi lazım" dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ da konuştu
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da AİHM'in Alevi vatandaşların başvurusu üzerine zorunlu din dersleriyle ilgili verdiği karar üzerine, "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri anayasa gereği zorunlu olarak okutulan dersler. Tabi bu derslerin zorunlu okutulmasını isteyen vatandaşlarımız var. Onun için demokrasi birbiri ile çakışan talepler konusunda da orta yolu bulan ve onu uygulayan herkesin kabul edebileceği bir uygulamayı hayata koyan bir sistemdir. Bu yönü ile son derece önemlidir biz o kararı gördükten sonra karara ilişkin bir değerlendirme ayrıca yaparız" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!