Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'seccade' tepkisi: Bu bir edep meselesidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccade üzerinde verdiği karelere tepki olarak, "Bunların hepsi aynı yerden besleniyor. Seccadenin üzerine ayakkabı ile basılır mı basılmaz mı bu bir ilim adap ve edep meselesidir. Farkında olmuş olmamış bu bizi çok da ilgilendirmiyor. Bana göre çok da önem vermem ama benim halkım bunlara çok önem ve değer verir. Bizim kültürümüzde seccade bir halı parçası, başörtüsü bir bez parçası diye yaklaşırsan. Kim bunu diyen bay bay Kemal. Başörtüsü bir kutsalımızdır. Mahremiyetin ifadesidir. Sen kalkıp da bez parçası diyemezsin. Buna böyle diyen Kur'an-ı Kerim için de kağıt parçası deri. Cami taş tuğla değildir. Hadisi bile yanlış söylüyorsun bay Kemal." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Depremde 50 bini aşkın vefat var. Çok ciddi yaralılarımız var. Bütün bunlarla beraber attığımız adımlar verdiğimiz sözler var. Süratle enkazların kaldıracağını söyledik bunu başardık, başarıyoruz. Tüm kamu kurumları bu 11 vilayette çok yoğun bir çalışmanın içindeler. 7 / 24 bir çalışma sürüyor. Yüzde 50'nin üzerinde enkazlar kaldırıldı. Bu enkazlar kaldırılırken bir taraftan zemin etütleri yapılıyor. Bakanımın verdiği söze dayanarak söylüyorum köy evlerinin bir kısmını bayrama yetiştirmenin gayreti içindeyiz. Bu köy evlerinin özelliği tek kat olması. Bazı bölgelerinde ahırı da var. 1 yıl müsaade edin dediğim kalıcı konutlar var bir de. İlk adımımız çadırlardı, onunla başladık. AFAD başta olmak üzere Kızılay'ımızla tüm depremzedelere ulaştık. İkinci etapta ise adımımız konteyner kentler oldu. Onunla da yetinmeyerek prefabrik konutlar yaptık. Attıkları adımlar sebebiyle tebrik ediyorum. Oralarda prefabrik konutlarla adeta yeni yeni bazı şehirler oluşturuldu. Kuaföründen tutun da alışveriş yapılan yerlerine kadar her şey var. Ama dediğim gibi köy evleriyle de diğer adımlar atıldı. İmkanlarımızı seferber ediyoruz. Bütün bunlarla beraber NATO'nun gönderdiği çadırlar çok çok farklılık arz ediyor. Bunlar alışılmış çadırlardan değil. İçinde klimatik sistemlere varıncaya kadar var. Bundan sonraki dönemde gerek AFAD, gerek Kızılay ile bunların modellerini alıp, burada üretelim istiyorum. Hayatın süratle normalleştirmek için insanların temel ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılamak gerekiyor.
Bizim attığımız en büyük adım da şu: Eğer kabul ediyorsanız sizi komşu illere gönderelim. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yurtlarında sizi misafir edelim diyoruz. Yurtlarımız çok lüks. Bir ara karar aldık ve online sisteme geçelim dedik. Yurtlarımızı ferahlatalım ve depremzedelerimizi buralarda misafir edelim istedik. Bazılarının tabi gözleri yaşlı ama diyorlar ki biz yine memleketimize gidelim. Bazı şikayetleri var tabi. Kiraların yüksek olmasından şikayet ediyorlar. Biz de diyoruz ki yargı vasıtasıyla bunları yapanlardan bunun hesabını soracağız.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız diyor ki 'bu binaya girilmez' Ben de vatandaşıma diyorum ki bakanlığım böyle diyorsa bu binaya girilmez. Allah göstermesin girdin, çöktü. Biz bunun hesabını nasıl veririz? Veremeyiz. Bizim için şu an önemli olan can. Diyoruz ki hangi ilde istersen o ildeki yurtlarımızda kal.
Kentsel dönüşüm ile ilgili sözümüz var. Biz bunu yerine getirdiğimizde sizi yerlerinize alacağız diyoruz. Özellikle Üsküdar'da bir cuma namazından çıktıktan sonra vatandaşlar toplandı. Onlara dedim ki bir ricam var bu kentsel dönüşümde bize yardımcı olun, evlerinizi boşaltın, kiraya çıkın. Kiralarını biz ödeyeceğiz. Kabul edenler oldu, etmeyenler oldu. Edenlerin binalarını yaptık. Geçenlerde önümü kestiler biz yanlış yaptık, evimizi yıktırmadık ama şimdi gördük ki buralar çok başka oldu. Ne olur bizimkileri de yıkın. Dedim ben talimatı vereceğim ama tekrar yanlış yapmayın. Şimdi baktım ki vinçler gelmiş. Çamlıca'nın altında yoğun inşaat çalışmaları var. Çok farklı bir semt meydana geldi. Devlet millet dayanışması bir arada olunca böyle oluyor. Muhalefet de buna rantsal dönüşüm diyor. Devlet olarak bizim burada sosyal menfaatimiz var.
Bölgelerdeki belediyelerin birinci derecede sorumluluğu var. Allah nasip ederse seçimden sonraki dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile yeni yasal düzenlemeler yapacağız. Yerel ve merkezi yönetimlerin bir görev dağılımına gitmesi şart. Mimar ve Mühendisler Odası ile ilgili bizim atacağımız bir adım vardı. Ellerinde bulunan yetkiler birçok yerde olumsuz şekilde kullanılıyor. İstiyoruz ki belediye ve çevre şehircilik yük paylaşımı yapsın, bunlara fırsat vermesin. TOKİ'nin inşaatlarında dikkat çeken nedir? Zemin etütleridir. Öyle şeyler var ki sulak alanda inşaata müsaade ediyor belediyeler. Hatay'a baktığımızda hep bunu görüyoruz. Zemin artı 3 bilemeden 4 olarak inşa edeceğiz. Öyle dikey mimariye fırsat veremeyiz, vermemeliyiz. Olmamalı. Biz hafif malzemeler ile birlikte bu inşaatlarda TOKİ'de uyguladıklarımızı uygularsak, bizi rahatlatacaktır.
KILIÇDAROĞLU'NUN SECCADELİ FOTOĞRAFI
Bunların hepsi aynı yerden besleniyor. Seccadenin üzerine ayakkabı ile basılır mı basılmaz mı bu bir ilim adap ve edep meselesidir. Farkında olmuş olmamış bu bizi çok da ilgilendirmiyor. Bana göre çok da önem vermem ama benim halkım bunlara çok önem ve değer verir. Bizim kültürümüzde seccade bir halı parçası, başörtüsü bir bez parçası diye yaklaşırsan. Kim bunu diyen bay bay Kemal. Başörtüsü bir kutsalımızdır. Mahremiyetin ifadesidir. Sen kalkıp da bez parçası diyemezsin. Buna böyle diyen Kur'an-ı Kerim için de kağıt parçası deri. Cami taş tuğla değildir. Hadisi bile yanlış söylüyorsun bay Kemal. Cennet annelerin ayakları altındadır. Erbakan hocamızın ayet ile ilgili yaptığı açıklamaları iftar sofrasında değişik bir biçimde anlatıyor. Diyor ki Erbakan hoca böyle söylerdi. Yerli yerine oturtmazsan ayete de Erbakan hocamıza saygısızlık yapmış olursun. Vatandaşlarım bu fotoğrafları iyice belleğine kazısın. CHP zihniyetinin fotoğrafı bu. Bu fotoğraflardan sonra seccadenin de değeri artmaya başlayacaktır.
"14 MAYIS'TA BEKLEDİKLERİNİ BULAMAYACAKLAR"
Selo'nun Diyarbakır'da attığı adımla, 51 vatandaşımızın ölümüne neden olması Kürt vatandaşlarımın gözünden kaçıyor. 5 yıla mahkum oldu. Ne kadar cesurane 'Bunları çıkartacağız' diyor. Bu ülkenin yargısı böyle bir cezayı verdi. Apo'yla ilgili kararı yargı verdi. Kılıçdaroğlu hangi cesaretle bunu konuşabiliyor. Bunlar ortadayken bizim bu tartışmaları yapmamıza gerek var mıydı? Yargıyı hiçe sayıp cezalarla ilgili bunları konuşuyor. 14 Mayıs'ta beklediklerini bulamayacaklar. Gerçek yargı olarak, milletim son sözü söyleyecek gerekli olan kararı verecek. Adalet tecelli ederek yolumuza devam edeceğiz. HDP'liler bunlara hakaret ettiklerinde bunlara karşı sesleri çıktıklarını duydunuz mu? Aynı şey FETO için de geçerli. Hiçbir CHP'li yöneticinin PKK'yı eleştirdiğini duydunuz mu? O masanın etrafında oturan diğerleri nasıl o masada oturuyor anlamıyorum. Bay bay Kemal'in HDP'den alacağı destek sonrası yapacağı iş bu ülkeyi terör örgütünün ajandaları içine sokmaktır. Demirtaş hüküm giymesi gerekenden henüz hükmünü almadı. 4 yıl 8 ay gibi bir süreci yaşıyor. Asıl hüküm giydiğinde o zaman bunları konuşamayacaklar. Bir taraftan bu süreç de çalışıyor. Şu an bunun da takipçisiyiz. Dağdakiler ne yapıyor? Açıklama yapıyor. Dağdakiler bunu hangi rehavet ile yapıyor? Devamlı toplumu bu şekilde bilgilendiriyorlar. Bu dağdaki teröristlerin beyanları ile toplum adeta yanlış istikamete yönlendiriliyor.
'7'Lİ MASAYI TARİF ETMEKTE ZORLANIYORUZ'
Burada bu işin artık politik izahı söz konusu değil. 7'li masayı tarif etmekte zorlanıyoruz. 7. ortak masanın altında gizleniyor diyorduk, birileri de anlamak da zorlanıyordu. Milliyetçiğim diyenler PKK ile HDP ile anılmaktan rahatsız olmuyor. Resmen teröristi sapığı bir olmuş devleti dinamitlemeğe çalışıyor. Geçmişte bir arada olduklarımızı bu tabloya görmek bizi ciddi manada rahatsız ediyor. Saadet Partisi'ne gönül veren vatandaşlarımızı parti yöneticilerinden ayrı değerlendiriyorum. Milletim onlara bu ülkeyi emanet etmez. Açık ve net konuşacağım. Şu sapkın akımlar LGBT dediğimiz akımlara Oğuzhan Bey'in göz yumması mümkün değildi. Bizim kutsalımız bunlara müsaade etmez. Bizim aile yapımızda LGBT'ye yer olabilir mi? CHP'nin Saadet'in İp'in bir açıklamasını duydunuz mu? Bu konuda dertleri yok. Allah nasip ederse seçimlerden sonra gündeme getireceğimiz en önemli maddelerden bir tanesi aile olacaktır. Biz bu değerleri sağlama çıkarmadıktan sonra aile yapımız her an tehdit altındadır. Terörle mücadele yürütüyorsak sapkın akımlarla mücadele edeceğiz.
Herkes Temel Bey'in nerede durduğunu, ne olduğunu bilmeyebilir. Tek başına bunlar bile Saadet Partisi'nin nerelere savrulduğunun resmidir. Saadet Partisi'nde ciddi sıkıntılar var. Huzurlu değiller. Temel bey Saadet Partisi'nde görev almadan önce geçmiş zamanda gençlik kollarından ilk teşkilatlarına kadar buralarda görev almış birisiyim. Buralardan geliyorum. O zamanlar Temel Bey bu işin içinde yoktu. Hatta daha ileri gideceğim. Madımak olayları ile alakalı masanın etrafındakiler onun idamını istemiyor muydu? Şimdi neden sesleri çıkmıyor. Biz aynı yerdeyiz. O zamanki ilkelerimiz nelerse biz bu hedefleri ahlak ve maneviyat oradan tutunuz ağır sanayi hamlesine kadar gerçekleştirmek bize nasip oldu. Savunma sanayi emelleri vardı. Biz savunma sanayimizin yerliliğini yüzde 80'e çıkardık. 2-3 hafta içinde Altay tankımızın teslimatını yapacağız. Kızılımız çok büyük önem arz ediyor. Bunlar şu anda dikkat çekiyor. Bu adımları attık. Rahmetli Erbakan'ın maneviyatını çiğniyor. Ortada bir gerçek var. Bay bay Kemal hedefine ulaşmak için kime ne söylemesi gerekiyorsa söylüyor. Bir gün terör örgütünün partisini ziyaret ediyor, ertesi gün milliyetçiliğe bürünüyor. Ben inanıyorum ki milletimiz 14 Mayıs'ta gereken cevabı verecek.
Bu 7'li Masa adaylarını bile ortak karar ile çıkaramadı. Sanıyor musunuz ki daha yaşanmayacak. Daha da yaşanacak. Masanın aldığı tek karar parlamenter sisteme geri dönmek. Hanımefendi bir ara başbakan olacağım diye ortada gezip durdu. Ne oldu? Şimdiki başbakan olamıyor hiç olmaz ise cumhurbaşkanı yardımcısı olmaya aday oldu. Türkiye'de zaten güçlü bir parlamento ve güçlü bir demokrasi var. Siyasetçilik oynarken kendilerine makam ve bakanlık dağıtıyorlar. Bu oyunu oynarken herhalde bakanlık sayısı az kaldı. Bakanlık sayısını da bu arada artıralım dediler. Mevcut sistemin cumhurbaşkanı yardımcısını 7'ye kadar çıkardılar. Artık bu 8' mi olur, 8'mu olur. Benim bir cumhurbaşkanı yardımcıma bile tahammül edememişti.
Biz devlet adamıyız, devlet yönetiyoruz. Anlar iyi biliriz. Belediye başkanlığından Cumhurbaşkanlığına varana kadar imtihanlar verdik. Tüm dünyada kabul gördük. Söz verdikleri cumhurbaşkanı yardımcısı sayısı bizim kabinemizi zaten buldu. Şu an masanın çevresinde olanlardan o zaman yanımda olanlar vardı. Onlar çok iyi bilir. Biz bakan sayısı 35 fazla düşürelim dedik. 15'e kadar düşürdük. Şimdi de 17-18 tane bakanım var. Gayet de güzel yürütüyoruz. Bunların daha ilk adımları böyleyse, ellerine fırsat düşerse varın ne yapacaklarını siz düşünün. Cumhurbaşkanı yardımcılığı olduğu zaman bunları yanlarına çekmek daha kolay. İmkanlar farklı bütün bunları tabi değerlendirerek ben bunları nasıl aldatırım, bunları nasıl torbama sokarım. Bunun derdin. Güya adaylığını güçlendirecek. Bu hafta sonuna kadar ne olur bilemem. Her şey olabilir.
Hafta sonuna kadar kesinleştireceğiz. Önümüzdeki hafta içinde arkadaşlarımızın yerlerini güzel bir törenle açıklayacağız. Kabinedeki arkadaşlarımızla ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Çünkü her an her şey değişebiliyor. Bakan arkadaşlarımızı istisnalar dışında büyük şehirlerde değerlendirmeği düşünüyoruz.
"SÜRPRİZ İSİMLER VAR"
Partimize teveccühün yüksek olduğu bir aday adaylığı süreci yaşandı. Sürpriz isimlerimiz de olacak, var. Yazar, çizer bu tarz entelektüel çevreden isimlere var. Bunların hepsini vakti geldiğin milletimizin hizmetine sunacağız.
"BİZE GELEN ARAŞTIRMALARDA AÇIK ARA ÖNDEYİZ"
Meydanlarda vatandaşlarım ile bir arada olmak benim için büyük mutluluk. Seçim mitinglerine başlamakta acele etmiyoruz. Programı bayram sonrasına planladık. Bayram sonrası mitinglere başlayacağız. Ramazan boyunca iftar programlarıyla vatandaşlarımızla bir araya geliyoruz. Elbette önceliğimiz deprem bölgesi. İstanbul'da bulunduğumuz günlerde de ilçe programlarına katılıyoruz. Bu hafta sonu Pendik'te olacağız. Geçen pazar İstanbul Bağcılar'da yaptığımız törende büyük coşku gördüm. Meydanların dili yalan söylemez. Birileri küresel sistemin en önemli aygıtına dönüştürülen sosyal medyaya bakarak başka hayaller kurabilir ama bizim gördüğümüz tablo şudur. Anketler de algı operasonlarının aracı olarak kullanılabiliyor. Doğru şekilde yapılmış anketlerin önemli ipuçları verdiğini biliyoruz. Medyada dolaşan rakamların anket ile ilgisi olmadığını çok iyi bilsin. Bize gelen rakamlarda hem cumhurbaşkanlığında hem Cumhur ittifakı olarak Meclis'te açıkara öndeyiz. Farkı açmak için daha çok çalışacağız.
MESCİD-İ AKSA'YA SALDIRI
Mescid-i Aksa'ya İsrail güçlerince yapılan bu saldırıyı lanetledim, lanetliyorum. Üstelik mübarek ayda yapılan bu saldırı kabul edilemez. Hiçbir güvenlik kaygısı böyle bir müdahalenin gerekçesi olamaz. Çocuklara yaptıkları zulme bakın. İsrail tansiyonu artıracak adımlardan vazgeçmelidir. Bizim sinagoglara yönelik böyle bir saldırımız var mı? Biz çünkü onların kutsalı olarak görüyor, böyle şeylere müsade etmiyoruz. Her hal ve şartta Filistinli kardeşlerimizin yanında yer almaya, kutsallarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bunu da İsrail'in böyle bilmesi gerek.
"20 NİSAN'DA KARADENİZ GAZIMIZ DEVREYE GİRECEK"
20 Nisan'da Karadeniz gazımız devreye girecek. Karadeniz gazının ateşini Filyos'ta yakacağız. Uzun zamandır ilmek ilmek işlediğimiz enerji bağımsızlığımızın ateşi dalga dalga yayılacak. Önce arama gemilerimizi sonra sondaj gemilerimizi getirdik. Karadeniz'de gazı böyle bulduk. Burada duracak değiliz. Aramaya sondaj yapmaya devam edeceğiz. Biz birileri gibi lafla peynir gemisi yürütmüyoruz. Bizim gemilerimiz bir çağı açar, bir çağı kapatır. Her şeyden biz sismik araştırmayla ilgili gemilerimizi aldık. Eskiden bu tür imkanlar yoktu. Şimdi bizim hem sismik gemilerimiz var, hem sondaj gemilerimiz var.
TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ
Tüm dünya şu an klasik ekonomi politakaları ile karşılaşılan sorunlara çözüm bulunamadığını gördü. Her yeni küresel kriz bizim ekonomi modelimizin doğruluğunu teyit ediyor. Büyümede, ihracatta tarihi rekorlara imza atıyoruz. Rekorlar kırdığımız bir diğer alan turizm sektörü oldu. Enflasyondaki düşüşün daha hızlı yansıması için gerekli adımları atıyoruz. Ekonomi politikalarımızı daha da güçlendirmek için ciddi hazırlıklar yürütüyoruz. Mehmet Şimşek'in koordinasyonundaki ekip bu doğrultuda hazırlıklar yapıyor.
TOGG
Tereddütsüz araba onun. Araba kırmızı olan eşimin. Parasını da o verdi. Bu aradabaki konfora şahit olmadım hiç. Virajlardan tutun da yoldaki gidişler. Yoğun bir şekilde ülke genelinde istasyonlar kurulmaya devam ediyor. Eşim bu araçtan çok çok memnun kaldı. Çok huzurlu ve rahat. Aliyev de memnuniyetini ifade etti. Türkiye Yüzyılı'nın teknoloji alanını Togg ile başlattık diyebilirim. Hız kesmeden devam edeceğiz. Çok kısa zamanda 177 bin araç siparişi aldık. Devrin otomobili Togg'da sürat, güvenlik, konfor ne ararsanız var.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Üşümeye hazır olun! Marmara’da hava sıcaklıkları 10 ila 12 derece azalacak
Son Dakika Haberleri... Rusya’da Yakalanan Berat Can Gökdemir’in Türkiye’ye İadesi Talep Edildi
SON DAKİKA... "Türkiye altında kalabilir" deyip uyardı: 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz
Bursa'da yarın okullar tatil mi 22 Kasım 2024? Valilikten açıklama geldi mi?
İstanbul'da lodos: Dev dalgalar oluştu, Kalamış Sahili göle döndü