Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sen kendini ne sanıyorsun, haddini bil
Cumhurbaşkanı Erdoğan 35. muhtarlar toplantısında konuştu. Kendisine gelen bir gazinin şikayet telefonuyla çok sinirlendiğini ifade eden Erdoğan, gazinin evraklarıyla ilgilenmeyen kaymakama seslendi; 'Sen kendini ne sanıyorsun, haddini bil' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazimiz evraklarını gönderiyor fakat maalesef evraklar işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. İlgili yerlere durumu bildirdim. Buradan sesleniyorum ey kaymakam sen kendini ne zannediyordun. Sen orada kalıcı mısın! İçişleri Bakanıma da söyledim öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır" dedi.
Konuşmasından satır başları şöyle:
"Türkiye'nin özellikle geçtiğimiz 150 yılı sürekli yönetim tartışmalarıyla geçmiştir. Tanzimat'tan Meşrutiyet'e, Cumhuriyet'in ilanından çok partili sisteme kadar arayış bitmemiştir. Pek çok darbeyi, darbe girişimini, vesayet baskılarını da unutmamak gerekiyor. Yerli yerine oturmayan, iğreti duran bir duruma işaret ediyor. Anayasa değişikliğiyle yeni sistem arayışı bunun neticesidir. Meclis'teki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek.
Cumhurbaşkanı ve bakanlardan önemli anayasa açıklamaları
Seçimle gelinen görevlerin ilk basamağı muhtarlıktır. Demokrasinin ilk adımı muhtarlık, son kademesi Cumhurbaşkanlığıdır. Ülkemiz adına bu kadar önemli meseleyi istişare etmesi gerekenlerin başında siz muhtarla, şahsım geliyor.
İl ziyaretlerim sırasında da vatandaşlarımla doğrudan doğruya iletişim kurmaya, tavsiyelerini, eleştirilerini dinlemeye gayret gösteriyorum. Son yıllarda yaşadığım hadiseler bana şunu göstermiştir. Gönlünü, gözümü ve kulağını milletimizden ayıranların bu topraklarda kök salma şansı yoktur.
Erdoğan'dan Meclis'te yaşanan kavgaya sert tepki
Terör eylemleri
Ülke ve millet olarak kısa sürede o kadar önemli hadiseyi üst üste yaşadık ki öncelik sırası yapmakta zorlanıyoruz. Esasen yaşadığımız sorunların hiçbiri bize mahsus olmamakla birlikte, bizi diğer ülkelerden ayıran çok önemli farklar vardır. Terör tüm ülkelerin sorunu olmakla birlikte, tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülke Türkiye'dir.
Biz bulunduğumuz yere 2 ayda gelmedik, bizim arkamızda 2000 yıllık devlet geleneğimiz, 1400 yıllık medeniyet müktesebatımız, coğrafyamızdaki 1000 yıllık varlığımız vardır. Cumhuriyetimiz dahi 93 yılını geride bıraktı. Biz böyle bir devletiz. Kökü mazide olan bir devletiz. Bugün sahip oldukları güce güvenerek dünyaya meydan okuyanlar yarın mevsim değiştiğinde ayakta kalabilecekler mi, hep birlikte göreceğiz.
Dünya tarihinde zulümle büyüyen çoktur ama zulümle büyüyen hiçbir lider yoktur.
'Ey kaymakam haddini bil'
Zaman zaman bazı şikayetler alıyorum bu gecede öyle bir şikayet haberiyle gazimizi aradım. Gazimiz evraklarını gönderiyor ama ne yazık ki evraklar işleme konmuyor. İlgi yerlerede durumu bildirdim. Buradan sesleniyorum; ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun ya, sen orada kalıcı mısın? O gazi kendini neden feda etti, köprünün üzerine için yürüdü, vatan millet için yürüdü. O makamda varsa o gazi sayesinde varsın haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da sana haddini bildirirler. İçişleri Bakanımı da söyledim, sanıyorum gereği yapılacaktır.
Birliğimizi bozmaya yönelik her provokasyon tam tersine dayanışmamızı yükseltiyor. Gezi olayları ile milletimizin içinde hayat tarzı ve ideolojik farklılıklar üzerinden bir çatlak oluşturmaya çalıştılar, kısa sürede oyun deşifre oldu. Oyunun arkasında dış güçler vardı. Onlar güçlenen Türkiye'yi parçalamal istiyordu. Sen köprüler yapacaksın öyle mi, sen insansız hava araçları yapacaksın öyle mi, hızlı raylı sistem yapacaksın öyle mi, biz sana izin vermeden bu adımı atamazsın dediler. Ama biz durduk mu, durmadık.
Onlar bunu yaparken biz köprüleri açtım, durmak yok yola devam, daha yapacak çok şeyimiz var. Bugün başbakanımızla görüştük 18 Mart'ta da Çanakkale Köprüsü'nün temelini atacağız. Şimdi bunun heyecanını yaşıyoruz. İnşallah 2023'e de o köprüyü yetiştireceğiz.
Bundan dolayı çıldırıyorlar, kıskanıyorlar. Sen kalkacaksın dünyanın bir numaralı havalimanını yapacaksın olur mu öyle şey? Bak paranı kısarız, dolarını kısarız. Neyi kısarsınız kısın, bu millet küllerinden doğarak yine sizi boğar.
17- 25 Aralık emniyet darbe girişiminde hukuk üzerinden bir saldırı başlatıldı. Milletimiz orada da tezgahı gördü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa, Avrupa Birliği'nden büyüktür
'Özgürlük bu değil...'
Bölücü örgüt çukur eylemleriyle vatandaşlarımız devletinden koparmak istedi. Batıdan gelenler doğru Güneydoğu'ya gittiler. Bunlar ahlaksız. Oraya gidiyorlar devletin iş makineleriyle o çukurları açıyorlar, bunları görüyorlar ve hala onları savunuyorlar. Bunlar güvenlik güçleri girmesin diye açılmış. Ey Batı siz bunları savundunuz, arkasında durdunuz, yanında yer aldınız. Sizin bu dünyada özgürlük diye bir sıkıntınız, derdiniz yok. Özgürlük bu değil
Özgürlük Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer, Marmaray'dan geçer. Biz terör estirilen Hakkari'ye havalimanı yaptık. Onlar havalimanını bombaladılar, batı onların yanında oldu.
Ne inanç, ne fikir özgürlüğüne bu ülkede asla yasak gelmemiştir, gelmeyecektir. Hiçbir yerde bu oyuna gelmeyen milletimiz, devletine güvendi.
'Gün gelir hesap döner'
Suriye sınırımız boyunca bir terör hattı oluşturarak tarihimizle geleceğimizle irtibatı tümden kesmenın hesabına giriştiler. Bizi tehdit eden hangi unsur varsa o unsurları o bölgeden temizleyeceğiz. Terörden arındırılmış güvenli bölge, bu bizim hakkımız.
Sınır ilçelerimizi vurmaya çalıştılar. Sabır, sabır, sabır ve buralara girdik. DEAŞ kaçıyor ve PYD ile de mücadele kararlı bir şekilde sürecektir. Eğer o bölgelerden benim vatandaşım sürekli tehdit altındaysa, onları koruma altına almak bizim görevimiz. Devlet bunun için var.
Irak'ta benzer oyun hazırlıkları içindeler. DEAŞ denilen, YPG denilen örgütlere verilen gizli-açık desteğin paratoner gibi bölgemize ve ülkemize çekmeye kalkıştığını çok iyi biliyoruz. Çok kısa bir sürede bitebilecek El Bab operasyonun gerisindeki sebeplerin gayet farkındayız. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar, kendi başına ördükleri ağın farkında değiller. Bu kirli hesabın döneceği gün de yakındır. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.
Biz bu coğrafyada önce Selçuklu, ardından Osmanlı'yla büyük ve güçlü devletler kurduk ve yönettik. İtibarımızı koruyor olabilmemiz, gücümüzü zulme dönüşmemeye borçluyuz. Cumhuriyet döneminde de geçmişte yaşanan kimi sıkıntılara rağmen, herkesi kucaklayıcı yönetim anlayışımızı sürdürdüğümüze inanıyorum. Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız bambaşkadır.
Sadece bölücü terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadelede son 1.5 yılda 871 asker, polis ve korucumuzu, 330 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Buna karşılık 10 bine yakın terörist etkisiz hale getirdi, 12 bine yakın terörist ve yardım edenler tutuklandı.
15 Temmuz darbe girişiminde 248 vatandaşımız şehit oldu. 2903 gazimiz var. Sadece şu külliyenin etrafında 29 şehidimiz, 36 yaralımız var.
'Hans'ın, George'un hazırladığı raporlar bizi bağlamaz'
FETÖ soruşturmalarında 43 bin kişi tutuklandı, 95 bin kişi kamudan ihraç edildi. Daha bu temizlik yapılmış değil, devam edeceğiz. Bitecek. Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vurulmaya çalışılıyor. Yatırımları engellemek için her fırsat kullanılıyor. AB başta olmak üzere pek çok kuruluş haksız ithamlar yöneltiyor. Stratejik ortak dediğimiz ülkelerin yalanlarını, riyakarlıklarını saymıyorum bile. Ne raporu hazırlarsanız hazırlayın, bizim raporumuzun sahipleri buradadır. Hans'ın, George'un hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Sanıyorlar ki her yerden saldırırsak, Türkiye'ye diz çöktürürüz, pes ettiririz.
Bu ülkeyi etnik köken, mezhep, meşrep, terör örgütleri, ekonomi üzerinden yıkamadılar, artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Bir kez daha ilan ediyorum, Türkiye savunma pozisyonunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin yanında olmayan karşısındadır prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz. Hiç kimse merak etmesin, Türkiye bunu başarabilecek güce, azme, kararlılığa sahiptir.