Çocuklar kaçırılıyor, halk susuyor
İzmir'in Kiraz ilçesine bağlı Sırımlı ve Olgunlar hattında 12, 13, 14, 15 yaşındaki çocukların kaçırılması gündeme bomba gibi düştü. CHP'li vekil Atila Sertel'in Meclis'e taşıdığı bu vahşetin ayrıntıları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Sırımlı ve Olgunlar'daki köylüler, kaçırılan kızı arayan jandarmaya, polis ekibine hiçbir ipucu vermiyorlar. Kızın hangi evde tutulduğunu, failin adresini çok iyi bildikleri halde bu suça ortak oluyorlar.
Hürriyet'ten Gülden Aydın'ın izlenim haberi şöyle:
Kızların geleceğinin, hayallerinin, eğitim görmelerinin düşmanları. Kızlar da bu 'geleneği' kader bilip boyun bükmüşler. Daha reşit olmadan kendilerini 2-3 çocuk annesi olarak buluvermişler.
"Kurtarıldığında 15'indeydi"
Sırımlı köyünden Şerife, Olgunlar köyünden 18 yaşındaki Necati Gedik tarafından kaçırılmıştı. Esaretinin 83'üncü gününde 15 yaşına girdi. Doğum gününden 2 gün sonra Kiraz polisinin özel ekibi ve jandarma kendisini bulduğunda perişan haldeydi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra ailesinin sevgi ve şefkati altında yeniden çocukluğunu yaşamaya başladı. En büyük hayali traktör kullanmayı öğrenmekti.
Van'da korkunç cinsel istismar
Evin okul gören tek kızı
Burası Olgunlar Köyü. 16 Aralık'ta kaçırılan 14 yaşındaki Ebru Sakal'ın evi. Ebru, yakın akrabası ve komşusu olan 20 yaşındaki Hüseyin Aksakal tarafından kaçırıldı. 52 gündür bulunamadı. Oysa Ebru, Kız Meslek Lisesi 1'inci sınıf öğrencisiydi. Altı çocuklu ailesinin okuyan tek çocuğuydu. Okulunu bitirip doktor, hemşire olma hayalleri kuruyordu. Ebru, işte bu yoksul evin umuduydu.
"Köy halkı sessiz kalmış"
Canan Güllü (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı):
"Vahim bir sorun. 15 yaş altında yapılan her türlü istismar, suçtur. Bu suçun zamanaşımı yoktur. 'Kaçır tecavüz et, evlenmek zorunda bırak' sürecinin geçtiğini görüyoruz. Vatandaş çözüm yolunu bulmuş. 'Alan razı, satan razı' kılıfıyla köy halkı da sessiz kalmış. Bu sessizlik çocukları erken yaşta sorumluluk sahibi yaparak derin acıları sürekli hale getirmiş. Şimdi ne yapmalıyız, mesele bu. Sorunu çözmek için el birliğine, işbirliğine ihtiyacımız var. Belediye, polis, jandarma, nüfus, milli eğitim müdürlükleri, kaymakamlık, sivil toplum kuruluşları, barolar, Türk Tabipler Birliği, Psikologlar Derneği birlikte sorunun üstesinden gelecek bir yöntem ortaya koymalılar. Bu gönüllülük alanlarının en büyük destekçisi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile MEB olmalı. Bu, çocukların okula gitmesinin takibiyle, performanslarının rehberlik öğretmenlerinin takibiyle önlenebilecek bir sorun. Öyleyse herkes elini taşın altına koysun."
Çocuğa cinsel istismardan yargılanan sanık beraat etti
"Yasal önlemler yetmiyor"
Atila Sertel (CHP İzmir Milletvekili):
"Bir baba ve aile reisi olarak küçük yaşta çocukların evlendirilmesinin hüznünü yaşıyorum. Yalnızca yasal önlemler yetmiyor. Toplumda eğitim eksikliğinin giderilmesi için çaba gerekiyor. Meclis'te geçen hafta bu konuyla ilgili soru önergesi vererek bu olayı toplumun gözü önüne taşımak gerektiğini düşündüm. Amacım sadece Kiraz'ın iki köyünde değil, Türkiye'nin bütününde bu tür olayların önüne geçilmesi içindir."
"Kadın öğretmenler bile görmezden gelmiş"
Tülin Erarslan (İzmir Kadın Kuruluşları Birliği ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İzmir Şube Başkanı):
"Kiraz'daki kaçırma olaylarının takipçisi olacağız. Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar, hem eğitimci hem kadın hem de olaya çok iyi niyetli ve çözüm odaklı yaklaşıyor. Fakat uzun yıllardır devam eden bir problemin nasıl normalleştiğini anlamak mümkün değil. Şimdiye kadar gelen yerel yönetimler, kadın öğretmenler dahi görmezden gelmişler. En önemli problem, o köylerde okul kapatılmış, taşımalı eğitim yapılıyor. Eskiden köy öğretenlerinin, ebelerin hanelerden haberi olurdu. Tek tek tanırdı tüm aileleri ve çocukları. Çare bulmaya çalışırdı. Her iki köyde hiç üniversite mezunu kız yok. Rol model olacak kadın çıkmamış o köylerden. 12 yıl eğitim zorunlu olduğu halde son 4 yılın denetimi ve takibi yok. 17 yaşına kadar eğitim zorunlu olmalı."
Facebook'ta çocuklara cinsel istismarda bulunan şahıs tutuklandı
"Başka ilçede de var"
İlke Erol (İzmir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı):
"Kiraz'a geçen hafta gittik. Yıllardır süregelen bir gelenek. İzmir'in başka ilçelerinde de olduğunu biliyoruz. Türk Ceza Kanunu'nun 103'ncü maddesinde değişiklik yapıldı ve 15 yaşındaki çocuğun rızası eklendi.
"15 yaşındaki bir çocuğun rızasından bahsedilemez. Türkiye'nin taraf olduğu tüm uluslararası çocuk sözleşmeleri ve bizim Çocuk Koruma Kanunumuz '18 yaş altında olan herkes çocuktur' diyor. Bu olayların takipçisiyiz. İzmir Barosu olarak bu tür davaların müdahiliyiz."
Bakanlık köylerde nöbete başladı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya tepki gösterirken bakanlık da duruma el koydu. İzmir'de yaşanan olayın kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirten Bakan Kaya, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Kızlarımızı eğitmeye, kadınlarımızın toplum içindeki konumunu güçlendirmeye çalışıyoruz. Başlık parası gibi yanlış geleneklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir insanın özgürlüğünü kısıtlamak, ona adeta bir eşya muamelesi yapmak kabul edilemez. Evlilik, yasalarla belirlenen yaşın üstündeki bireylerin tabii ki kendi rızalarıyla kurması gereken çok önemli bir bağdır. Bunun dışındaki haller insanın yaratılışına da vicdana da uygun değildir. Bu olayı kabul etmeyerek Şerife kızımıza sahip çıkan, yalnız bırakmamaya çalışan ailesine çok teşekkür ediyorum. Şerife kızımızla, psikologlarımız, uzmanlarımız görüştüler, ailesiyle birlikte. Gereken eğitim ve danışmanlık desteğini de vereceğiz. Ekonomik ve hukuksal desteklerimizle de yanlarındayız. İlk andan itibaren olayı il müdürlüğümüz ve uzman personelimiz vasıtasıyla yakından takip ediyorum. Sosyal çalışmacılarımız, psikologlarımız Sırımlı ve Olgunlar köylerindeki insanlarımızla görüşüyorlar, olayın yanlışlığını, sakıncalarını onlara anlatıyorlar. Ekiplerimiz bahsi geçen bölgede yatılı olarak kalarak anne-babaları bu konuda bilgilendirme ve eğitim çalışmalarını sürdürecek. Bu problem ortadan kalkıncaya kadar orada görev yapacaklar. Burada kız kaçırma, erken yaşta evlilik ve başlık parası almak gibi hepsi suç olan bir durum yaşanıyor. İl müdürlüğü ekiplerimiz, bakanlığımızın hukukçuları, emniyet ve kaymakamlık yetkilileriyle birlikte bu köylerde çalışıyorlar. Köylülerimizle toplu olarak ve ailelerle bireysel görüşmeler yapılıyor."
'Ben de takipçisi olacağım'
14'ünde evlendirilen, 15'inde doğum yapan Derya B. beyin kanamasından öldü"Detaylı ve geniş bir çalışma yürüteceğiz bu köylerde. Bu tip olayların bir daha yaşanmaması için kalıcı tedbirler alacağız, çözümler üreteceğiz. Erken yaşta evlilikleri önlemekle ilgili, başta kızlarımızın eğitimini teşvik etmek olmak üzere birçok proje yürütüyoruz. Son yıllarda gerek bu çalışmalar, gerekse kamuoyunun duyarlılığı sayesinde ciddi oranda bir başarı sağladık ama tabii ki aynı ciddiyetle çalışmaya devam etmenin önemi bu vakada da ortaya çıktı. Olayın adli boyutu da var. Kaçırılma var, ellerinden özgürlüklerini alma var. Yani suç var. Biliyorsunuz, erken yaşta evlilikle ilgili yasalarımız açık, hukuki olarak gereken yapılacak ve cezai müeyyideler şüphesiz uygulanacaktır. İl müdürlüğümüzün hukuk birimi, açılacak davaları yakından takip edip müdahil olacak tabii ki. Ben de Şerife ve diğer kızlarımızla ilgili hukuki sürecin takipçisi olacağım. Ama bu durumun tamamen ortadan kaldırılması için eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları önemli. İnşallah tüm kurumlarımızla birlikte ailelerimizle güçlü bir bağ kurarak çözüme gideceğiz."
Bakanlık uzman gönderdi
Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri, konudan 15 gün önce belediye başkanının açıklamalarıyla haberdar olduklarını belirterek, "Köye uzmanlar gönderdik. Ailelerin bilinçlendirilmesine yönelik çalışma yürütüyoruz. Öte yandan bu uzmanlar, çocukları kaçırılan ailelerle de görüşecek" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı