hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    CHP lideri Kılıçdaroğlu Gaziantep'te faiz lobisini hedef aldı

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu faiz lobisini hedef aldı, Türkiye'nin son 16 yılda yurt dışına 151 milyar 034 milyon dolar; yurt içinde ise 687 milyar 124 milyon TL faiz ödediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Borç alan emir alır. Borç aldılar şimdi emir alıyorlar. 'Faizi yükselt yoksa dolar yok'. Yükselttiler mi? Yükselttiler. Ne kadar? 3 puan, 13.5'tan, 16.5'a çıktı. Türkiye şu anda dünyanın en yüksek faizle borçlanan ülkesi" dedi. Kılıçdaroğlu, çiftinin faiz borçlarını sileceklerini, vergi ve sigorta primini zamanında ödeyen sanayiciye de sıfır faizle kredi vereceklerini açıkladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep'te sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Burada ağırlıklı olarak ekonomiye ilişkin açıklamalaryapan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşması satır başlarıyla şöyle:

    Muharrem İnce 'Erdoğan, Gülen ile görüştü' iddiasının detaylarını açıkladı

    Dışarıya ödenen faiz 151 milyar 034 milyon dolar

    "Rantiye sınıfından intihar eden, kendisini yakan gördünüz mü hiç? Niye yok. O zaman şu soruyu kendimize sormak zorundayız. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden memnun olanlar, rantiye sınıfları. Parası pulu var, bir kısmı içeride, bir kısmı dışarıda. Her tarafında para. Üretim yok, işçi çalıştırmak da yok. Bir masa, bir sandalye. Borç mu istiyorsun? 'Faizin kaç olacak' diyor. Rakam vereceğim. Son 16 yılda dışarıda bir grup faiz lobisine ödenen faiz 151 milyar 034 milyon dolar. Yani bu ülkenin yeni doğan çocuğu dahil, 100 yaşındakine kadar 81 milyonu bu ülkede vergi veriyor. Ve bu vergilerin bir kısmı, dolarla yapılan borçlanma karşılığı yurt dışındaki faiz lobilerine verilen faizdir. Ne kadar? 151 milyar 034 milyon dolar. Gaziantepli çalışkandır, bütün bu işleri bilir? 151 milyar dolar faizle ne yapıldı?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Muharrem İnce: Devlet kemer sıkacak

    İçeriye ödenen faiz 687 milyar 124 milyon TL

    Bir de içeriye ödenen faiz var. Devlet tahvili, hazine bonosu alıp karşılığında faiz geliri elde edenler. Mart 2018 rakamını veriyorum. Ödenen faiz 687 milyar 124 milyon TL. Boşuna demiyorum,  düşünerek sandığa gideceksiniz. Türkiye bu kadar borçlanırsa talimat almak zorunda kalır. Borç alan emir alır. Borç aldılar şimdi emir alıyorlar. 'Faizi yükselt yoksa dolar yok'. Yükselttiler mi? Yükselttiler. Ne kadar? 3 puan, 13.5'tan, 16.5'a çıktı. Türkiye şu anda dünyanın en yüksek faizle borçlanan ülkesi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şimdi büyük ustalık dönemim

    'Anahtarı verirseniz kamyonu duvara çarpacak'

    Şimdi ben sanayici, iş adamı kardeşlerime seslenmek istiyorum. Sanayici sabahın köründe kalkar, işçinin aylığı, borç, taksit ödenecek. Dünyanın işini düşünür. Ama hükümete borç verip, bir masa, bir sandalye atıp keyfini süren adamın elinde sadece ve sadece bir viski kadehi vardır. Parasını verir, teminatını alır, garantisi Türkiye Cumhuriyeti devletidir, sonra gül gibi geçinir. Sonra memlekette işsizlik olur. Niye işsizlir var? 'Efendim biz bunları 24 Haziran'dan sonra yapacağız'. Şimdi yap, elini tutan mı var? 16 yıldır yapmadı, şimdi de yapmıyor, 24 Haziran'dan sonra yapacak. 24 Haziran'dan sonra anahtarı verirseniz kamyonu duvara çarpacak. Yazıktır günahtır bu memlekete, bu vatandaşa. Yetkiyi vermeyin. Boşuna demiyorum düşünerek sandığa gitmek zorundayız. Çoluk çocuk sahibiyiz. Bu memlekete karşı, bayrağımıza karşı hepimizin bir borcu var. Memleket iyi yönetilmiyor değil, yönetilmiyor. Bir devlet bir kişiye teslim edilemez. Yazıktır, günahtır. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan'dan Muharrem İnce'ye tazminat davası

    'Tarımın üzerinde 16 yıldır egemen devletlerin dayatması var'

    Binlerce mağdurumuz var. Mağdur dediğim sadece adalet cephesinden mağdur değil. Geçinemiyor insanlar. Aldığı aylıkla geçinemiyor. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldırmamız lazım. İşsizliklke mücadele etmemiz lazım. Üretenin, istihdam yaratanın, ihracat yapanın, tarlada alınteri döken çiftçinin kazanması lazım. Rantiyeci sınıfının değil. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Nohut, buğday, arpa, saman, canlı hayvan, et dışarıdan. Memlekette toprak mı bitti? Herkes çalışıyor, çalışacak alan kalmadı da dışarıdan mı alıyoruz? Türkiye tarımının üzerinde 16 yıldır egemen devletlerin dayatması var. 'Türkiye tarımdan çıksın'. Ne olacak? 'Türkiye'yi biz besleyeceğiz' diyorlar. 'Siz buğday, mercimek, nohut ekmeyin, hayvan beslemeyin. Bizim çiftçiler var ne olacak? Onlar üretecek, size satacağız' diyorlar. 16 yıldır hangi çiftçi hayatından memnun Antep'in fıstığını biliyorsunuz. Bakan şimdi İran'dan fıstık ithal edeceklerini söylüyor. Bir o eksiğimiz vardı zaten, onu da ithal edecekler. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Çiftçinin faiz borcu silinecek'

    Ülkeyi kolay inşa etmedik. Cumhuriyetin kurucu ayarlarına yeniden dönmemiz lazım. Cumhuriyetin kurucu ayarlarında tarım neydi? Fındık üreticilerini Fiskobirlik korurdu. Her fındık üreticisi fındığını getirir Fiskobirlik'e verirdi. Parasını cebine koyar, evine huzur içinde giderdi. Buğday üreticisi Toprak Mahsulleri Ofisi'ne verirdi. Çaykur'a, Tariş'e, Antbirlik'e, Çukobirlik'e verirdi. Bunlar Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki değerlerdi, bütün bunları yok ettik. Fındığı görürsünüz yakında İtalyanlar alacak. Fındık bahçesinin sahipleri, fındık bahçesinin çalışanları olacak. Hedef bu. Çiftçi borç içinde. Onlara söz verdik. Sözüm söz. 25 Haziran'da parlamento çoğunluğumuz inşallah olacak. İlk yapacağımız işlerden birisi, çiftçinin faiz borcunu silmek. Çiftçinin faiz borcunu silmek benim boynumun borcudur. 'Efendim nasıl sileceksiniz?' Sen yandaşının borcunun hem faizini, hem anaparasını siliyorsun. Ben bir faizini siliyorum, adam nefes alsın diye. Bunları yapacağız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Eğitimden tarıma her alanda planlama

    Çiftçi 1 yıl önceden ne ekeceğini bilecek, planlayacağız ve zarar eden çiftçi olmayacak. Yeniden planlamamız gerekiyor. Eğitimden tutun, tarıma kadar her alanı planlamamız gerekiyor. Kimler mısır, kimler soya ekecek planlanması lazım. Herkes ekecek, herkes kazanacak. Aksi halde kaybeden milli gelirimiz olur, zarar Türkiye'ye olur. Çiftçinin ektiğinin karşılığını alamaması milli gelirde düşüş demektir. 

    Sanayiciye ödenen vergi ve sigorta primi kadar faizsiz kredi

    Sanayide yeni bir hamle yapmamız lazım. Türkiye'nin büyük değişimi, dönüşümü gerçekleştirme zorunluluğu var. Geleneksel ürünlerin dışına çıkmamız lazım, katma değeri yüksek ürün üretmemiz lazım. Aksi halde bunları üreten ülkelerin müşterisi oluruz. Siz 50 kamyon tekstil ürünü gönderirsiniz, o bir çanta cep telefonuyla gelir ve sizden daha fazla kazanır. Türkiye bu değişimi yakalamak ve aşmak zorundadır. Peki nasıl yapacağız? 16 yılda 10'u aşkın mali af çıktı. Öyle bir noktaya geldi ki, 'Ödemesem de olur, seneye bir af daha çıkar' diyor. Ne yapmamız lazım? Seçim bildirgemizde var. Ne kadar vergi veriyorsun? 500 TL. Sigorta primi ne kadar veriyorsun? 50 TL. Zamanında mı ödedin? Zamanında ödedin. Sana 1 yıl süreyle bankadan faizsiz kredi vereceğiz. Diyecekler ki, '1 yıl süreli ödenen vergi ve sigorta primi kadar faizsiz kredi nasıl olacak?' Bal gibi olacak. Çünkü devlet o kadar az borçlanacak. Londra'daki faiz lobilerine o kadar faiz ödemeyecek. Para Türkiye'de kalacak. Krediyi alan işini büyütecek. Daha fazla istihdam, üretim yapacak. Katma değeri yüksek ürün üretiyorsa, alacağı kredi 2-3 kat fazla olacak. Çünkü onun ihracatından elde edeceği döviz geliri çok daha fazla olacak. Bütün bu teşvikleri düşündük. 

    'KOBİ'ler katma değeri yüksek ürüne yönelecek'

    Kayıt dışı ekonomi azalacak. Ne gerek var kayıt dışına? Ne kadar çok vergi ve prim öderse, ne kadar çok işçi çalıştırırsa o kadar çok sıfır faizli kredi alacak. Niye gizlesin hesaplarını. Bütün bunları düşündük. Bütün KOBİ'ler katma değeri yüksek ürün üretmeye doğru kendilerini zorlayacaktır. Ve Türkiye bu konuda bölgesinin yıldızı olacaktır. 

    'Ortadoğu'yu bir barış havzasına dönüştüreceğiz'

    Buranın (Gaziantep) bir başka özelliği var. Suriyeli kardeşlerimiz burada fazla, sayılarını bilmiyorum. Türkiye'de 3,5-4 milyon arasında. Yapacağımız iş dış politikada yeni bir hamleyi başlatmak. Türkiye, İran, Suriye, Irak, 4 devlet bir araya geleceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı, kısa adı OBİT kuracağız. Ortadoğu'da barışı ve işbirliğini sağlayacağız. Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmayacağız. 'Kendi içimizde barış içinde yaşayacağız, egemen devletlerin buradaki baskısına son verelim' diyeceğiz. Kan akıyor. Parayı kim veriyor? Ya Rusya ya Amerika veriyor. Ölen kim? Bizim akrabalarımız. Orada da Araplar var, burada da Araplar var. Orada da Kürtler var, burada da Kürtler var. Orada da Ezidiler var, burada da Ezidiler var. Orada da Türkmenler var, burada da Türkmenler var. Akrabayız. Peki niye kan akıyor? Bu 4 devlet bir araya gelip kendi sorunlarını çözemiyor mu? Ortadoğu'yu bir barış havzasına dönüştüreceğiz ve Türk iş insanı Ortadoğu'yu yeniden inşa edecek.

    'Suriyeliler ülkelerine dönecek'

    Suriyeli kardeşlerimize de şunu söyleyeceğiz; 'Bak geldin kardeşim, başımızın üstüne, oturdun, kaldın. Bak senin ülkeni yeniden inşa ediyoruz. Evini, yolunu, okulunu, parkını, hastanesini, her şeyini yapıyoruz. Şimdi kendi ülkene gideceksin'. Huzur içinde kendi ülkesine göndereceğiz. Ben bunu  söylediğim zaman kızıyorlar. 'Vay efendim nasıl gönderirsin?' Bal gibi göndeririz arkadaş. Parası var, evi var, parkı var, yolu var, okulu var, her şeyi var. Suriyeli gidecek."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow