CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi CNN TÜRK'te soruları yanıtladı
CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, 24 Haziran seçiminin sonuçlarını ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifası ve Muharrem İnce'nin liderliğe gelmesi yönünde başlayan tartışmaları CNN TÜRK yayınında değerlendirdi. Hamzaçebi, "Başarı veya başarısızlık hem Cumhurbaşkanı adayımıza, hem de CHP'ye aittir. Bunun bir kısmını diğerinden ayırarak değerlendirmek doğru değildir. Bunun şu kısmında başarı var, bu kısmında yok denemez" dedi. Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecinde attığı adımlar takdir edilirken şimdi neyin değiştiğini sordu.
CHP'de 24 Haziran seçim sonuçlarının ardından liderlik tartışması başladı. Parti için de bir grup ve kamuoyu, Muharrem İnce'nin aldığı oyun partisini aşması nedeniyle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu istifaya çağırdı. CHP'deki bu tartışmalar ve seçim değerlendirmeleri sürerken CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu istifa sorusunu böyle yanıtladı
Muharrem İnce'den seçim sonrasında ilk açıklama
CHP Genel Sekreteri Hamzaçebi'nin CNN TÜRK'teki açıklamaları satır başlarıyla şöyle:
Genel seçim değerlendirmesi
"Seçimi şöyle değerlendirmek lazım. Cumhurbaşkanı seçimiyle, milletvekili seçimini birlikte değerlendirip, birlikte alınan sonuçları bir analize tabi tutmak lazım. Bu sadece partilerin değil, ittifakların seçimi oldu. İttifakı ilk yapan AK Parti oldu. TBMM'ye bir yasa getirdi ve yasalaştı. Sonra MHP ile bir ittifak yaptı. Eğer MHP ile AK Parti bir ittifak yapmamış olsaydı, milletvekili sayısı bugünkünden 17 az olacaktı. İttifakın etkisi onlara 17 oldu. Bu çok önemli bir şey. Elbette bu bizim için de geçerli. O nedenle MHP ile ittifak yaptı. AK Parti'nin oyu bu seçimde yüzde 41.8'e inmiştir. Cumhur İttifakı ile bu oy yüzde 51-52'lere çıkmıştır.
İttifakları değerlendirmek lazım
Aynı şey CHP için de geçerlidir. CHP de İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile yaptığı ittifakla CHP de 22 milletvekili fazla çıkarmıştır. Bu çok önemli. İttifakların seçimidir bu. Tek başına siyasi partilerin seçimi olarak alırsak doğru olmaz. Tek başına siyasi partileri değerlendireceksek, CHP'nin yüzde 22.06'lık bir oyu vardır. Bu oyu kıyaslayacağımız AK Parti oyu da yüzde 41.8'dir. AK Parti yüzde 41.8'e, CHP ise yüzde 22'ye inmiş. Bu tabloda kim kazançlı, kim kaybetmiş durumda? Bu tablodan bakmak yanlış olur, ittifakları değerlendirmek lazım.
Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirmek lazım. Sonuçta ülke yönetimini hangi siyasi partinin adayı kazanacak, bunun yarışıdır bu. Hangi aday kazanmışsa o başarmıştır. Elbette burada Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır. Bizim tarafta ittifak adayı yok, her partinin kendi adayı var. Sayın Muharrem İnce, yüzde 30.6 oy aldı. Kazanamamıştır, kazanmaya yetmedi.
- Muharrem İnce'nin aldığı oy başarısızlık mı?
Sayın Muharrem İnce de yaptığı açıklamada, kendisine yüzde 35 gibi bir hedef koyduğunu ifade etti ve beklentisinin altında oy aldığını kendisi söyledi. Diğer partilerin aldığı oy da beklentisinin altında kalınca, seçimin ikinci tura kalmadığını söyledi. Yüzde 30.6'yı bu çerçevede değerlendirmek lazım. Şu değerlendirme çok yanlış olur. Sayın Muharrem İnce, çok yoğun bir çalışma gösterdi, her yere gitti, çok heyecanlı mitingler oldu. CHP örgütleri çok ciddi bir katılım gösterdi. Bunu eğer bir olumlu gelişme, başarı olarak değerlendiriyorsak, bu açıdan bakmak gerekir. Bu çok önemli bir heyecandır. Sayın Muharrem İnce'yi aday gösteren CHP'dir, Sayın Kılıçdaroğlu'dur.
Seçim öncesi sürece bir bakalım. Demokrasi büyük bir açmaz içindeydi, temel hak ve özgürlükler ihlal ediliyordu, tek bir kişinin kararıyla yargı hareket ediyor görüntüsü hakimdi, ekonomi hiçbir şekilde iyi gitmiyordu ve geleceğe yönelik beklentiler de iyi değildi. Böyle bir tablo da Sayın Kılıçdaroğlu Millet İttifakı'nı kurdu, 15 milletvekilini İYİ Parti'ye verdi. Barajı Sayın Kılıçdaroğlu kaldırdı. Yüz bin imza verin diye CHP örgütlerine çağrı yaptı. Bu çok büyük bir atılımdı. O günlerde herkes Sayın Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyordu. O günler de Sayın Kılıçdaroğlu demokrasinin önünü açan biriyse bugün ne değişti. Sayın Kılıçdaroğlu kendisi aday olmadı, kurultaylarda kendisine iki kere rakip olmuş Sayın İnce'yi aday gösterdi. Sayın İnce ikinci tura kalamadıysa bunun sorumlusu Sayın Kılıçdaroğlu mu?
- Sorumluluk kimde?
Sorumluluk hepimizde. Sorumluluk Sayın Muharrem İnce'nin, CHP'nin, CHP yönetiminindir, sorumluluk hepimizindir. CHP ana ilkelerini koymuş durumda. Siyaseti ilkelerden, programdan, felsefeden soyutlar ve kişilere indirgerseniz kişiler yarışına dönüşür, buradan hiçbir şey çıkmaz. CHP böyle bir parti değil. CHP bir ilke koymuş: 'CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olmaz'. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine yemin eder. Başkanlık sistemi tartışılırken Kılıçdaroğlu dedi ki, 'CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olmayacaktır'. Bundan sonra da bu ilke değişmemelidir.
- Parti tabanı 'Muharrem İnce Genel Başkan olmalı' diyor?
Parti tabanı, bugün partinin önünde yüzlerce, binlerce insan var, Sayın Kılıçdaroğlu'na destek için gelmiş durumda. Sonuçta Cumhurbaşkanlığı seçimini Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Erdoğan kazandı. Şöyle bakmak lazım, anayasa referandumunda evet ve hayır oyları ne seviyedeydi. Aşağı yukarı başa baş seviyedeydi. Aslında daha yüksekti, YSK'nın mühürsüz zarfları kabul etmesiyle başa baş çıktı. Buna girmiyorum. Ne oldu şimdi? Sayın Erdoğan 52.5'a gelmiş durumda. Demek ki, referandumdaki evet oyları ki, Cumhur İttifakı üzerine 1-2 puan daha koymuş. Başarı bu taraftaki oyu diğer tarafa aktarmakla olur. Bunu aktaramazsanız, hayır oylarının kendi içindeki dağılımında, konjonktürel ya da seçim sürecindeki dağılımını başarı olarak addedemezsiniz. Başarı yönetimi elde etmekle olur. Ama CHP oy sayısındaki düşüşe rağmen milletvekili sayısını artırmıştır. Millet İttifakı 22 milletvekili daha fazla almıştır. Hatta YSK'nın dünkü açıklamasına göre bir partinin baraj altında kalması söz konusu ama ittifak barajı sıfırladığı için bu olmayacak.
Bunun ikisini ayırmak doğru değildir. Başarı veya başarısızlık hem Cumhurbaşkanı adayımıza, hem de CHP'ye aittir. Bunun bir kısmını diğerinden ayırarak değerlendirmek doğru değildir. Bunun şu kısmında başarı var, bu kısmında yok denemez. Ama şöyle bir gerçek var, AK Parti'nin oyu yüzde 50'lerden yüzde 41.8'e inmiştir. AK Parti 2002 yılından bu yana ilk kez parlamento çoğunluğunu kaybetmiştir. 7 Haziran 2015 seçimini hariç tutuyorum. AK Parti parlamento çoğunluğunu kaybetmiş ve bir koalisyona mahkum olmuştur. Şu anda bir koalisyon vardır Türkiye'de. Bu koalisyondur.
- Türkiye kararnamelerle yönetilecek, CHP yasa çıkarabilir mi?
CHP'nin yasa çıkaracak çoğunluğu yok. Yasa 600 sandalyeli bir parlamentoda 301 sandalyeye sahip bir parti tarafından çıkarılabilir. CHP çok önemli bir aktör olacak. Bunu göreceksiniz. Siyasetin yapılacağı yer yine TBMM'dir. Başka bir yer değildir. Koalisyona mahkum olduğu andan itibaren parlamentoda her şey olabilir. Bir araya gelmeyecek denen partiler bir araya gelebilir. Size geçmişten bir örnek vereyim. İç güvenlik yasası gelmişti. 2 aya yakın bir mücadele oldu parlamentoda. Bir araya gelmez denen partiler bir araya geldi. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyordu. CHP, MHP ve HDP bu yasaya birlikte karşı duruş sergilediler. Siyaset, gelecek ne getirir bilemem. Siyasette her şey olabilir. Bugün hiçbir şey yokmuş gibi görebilir, 5 yıl devam edecek diyebilirsiniz, yarın başka bir tablo ortaya çıkabilir."
İstifa isteyenler ihraç mı edilecekler?
Özel bir ihraç dosyası Parti Meclisi'nin gündeminde yok. Ancak seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra parti suçu olarak değerlendirilebilecek çıkışları tüm kamuoyu gözlemliyor. İhraç kararını PM vermez. PM Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk eder. Yüksek Disiplin Kurulu değerlendirir. Sıralanmış, üst üste konulmuş dosyalar yok. Parti Meclisi konuyu genel olarak değerlendirecektir. Hangi partilinin hangi disiplinsizliği var bakar, ihtiyaç duyduğunu Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk eder.
CHP seçim sonuçlarını değerlendirir. Örgütün seçim sonuçlarını değerlendirme hakkı her zaman vardır. Biz dinamik bir partiyiz, biat eden bir parti değildir bizim örgütümüz. Özgürce tartışır, değerlendirir, ifade eder. Genel Merkeze yazar, telefon eder, her yerde yapar. Bu bizim partimizi dinamik, güçlü kılan husustur. Eleştiri bizi güçlü kılar. Ama bu eleştiri partinin Genel Başkanına, kurumsal kimliğine bir saygısızlığa, saldırı niteliğine dönüşürse Parti Meclisi buna göz yumamaz.
- Kılıçdaroğlu 'Koltuk sevdalılarına yer yok' derken Muharrem İnce'yi mi kastetti?
Hayır. Bir kişiyi kastetmiş olması mümkün değil. Ben size şu kişiyi kastetmiştir diyemem. Sayın Kılıçdaroğlu genel bir değerlendirme yapıyordu. Çok toleranslı, çok hoşgörülü bir insandır. Fazla hoşgörülü bir insandır bile diyebiliriz. Ama parti disiplindir, bunu fazla esnetemezsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu herkes disiplinli olsun demek istemiştir.
- Muharrem İnce ile Kılıçdaroğlu görüştü mü?
Bilgi sahibi değilim. Ama süreç içerisinde görüşürler tabii. Birisi Cumhurbaşkanı adayımız, birisi Genel Başkanımız. Onu aday yapan Genel Başkanımızın kendisidir. Niye görüşmesinler?
- İnce 81 ile gideceğini duyurdu, yeniden sahaya mı iniyor?
Güzel olur tabii. Sayın İnce'nin örgütleri, memleketi dolaşması kötü bir şey değil ki. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş. Onun ülkeyi dolaşması kadar güzel bir şey olamaz.
- İnce daha önce 'Kılıçdaroğlu'nun aday olduğu kurultayda aday olmam' demişti, şimdi 'önden yürü diyen olursa yürürüm' dedi?
Kurultay lafı bizim partide çok sık konuşulur. Kurultay bizim en üst organımızdı. Bu kadar yıl bu kadar kurultay gördüm size şunu söyleyeyim, bizim delege sağduyuludur. CHP'de daima programlar, ilkeler, siyasetin sosyal ve politik özü önemlidir. Buralarda tutarlı bir duruşu olması lazım partinin. Partinin veya kişilerin buralarda tutarlı bir duruşu yok ise bunu çok iyi değerlendirir. Ben bir kurultay ihtiyacı görmüyorum. Buna delege karar verir. Ben delegenin bu seçim sonuçlarını çok sağlıklı değerlendireceğini düşünüyorum.
Tekrar söyleyeyim, bu seçim sonuçlarına kadar Kılıçdaroğlu alkışlanırken, demokrasinin önünü açan kişi, İYİ Parti'ye 15 milletvekili vererek, onun grup kurup, Meral Akşener'in adaylığının önündeki engeli kaldıran kişi, kendisine rakip olan Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı yaparak demokrasinin önünü açan kişi olarak alkışlanırken seçim sonrası ne değişti de Sayın Kılıçdaroğlu eleştiriliyor? Bunları çok haksız bulduğumu söyleyeyim. Sayın Muharrem İnce'nin aldığı yüzde 30.6'lık oyu bir başarı olarak değerlendiriyorsak, bu başarı da Sayın Kılıçdaroğlu'nun çok büyük payı vardır. Sayın İnce'yi Cumhurbaşkanı adayı yapan, Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisidir. Seçim sonuçlandıktan sonra dönüp Kılıçdaraoğlu'na bu eleştirileri yöneltmeyi son derece haksız buluyorum. Tekrar söyleyeyim, seçim gününe kadar Kılıçdaroğlu göklerdeydi, alkışlanıyordu, demokrasinin önünü açan adam olarak tanımlanıyordu. Seçim sonucunda ne değişti de şimdi eleştiriliyor. Seçim sonucu hepimizindir.
- Yerel seçimlerde CHP'nin şansı nasıl, iddiası ne?
Siyasette bir seçim biter, öbür seçim önünüze gelir ona hazırlanırsınız. Şimdi önümüzde yerel seçim var. Yerel seçimde CHP iddiasını çok güçlü biçimde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu seçimde ittifaklar vardı ama AK Parti'nin oyuna baktığımızda oyu yüzde 41.8'dir. Yerel seçimlerde AK Parti'nin oyu, budur demek doğru değil, adaya göre değişir. Seçmen adaya göre kendini konumlandırır. Genel seçimde bir partiye veren seçmen, yerel seçimde bir başka partinin adayına oy verebilmektedir ama AK Parti'nin yüzde 41.8'e inen oyu, CHP'nin yereldeki gücünü olağanüstü artırmaktadır. Bunu göreceksiniz.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?