Arınç ve Akdoğan'dan Yüce Divan açıklaması
4 eski bakanla ilgili Yüce Divan'a ret kararıyla ilgili hükümet kanadından ilk tepkiler geldi. Bakanlar Kurulu sonrası konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefete yüklendi, "önyargı ile hareket edenler iflas etmiştir" dedi. Başbakan Yardımcısı Akdoğan ise, komisyonun kararının AK Parti'nin degil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararlari olduğunu vurguladı.
Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Meclis'teki soruşturma komisyonunun 4 eski bakanın Yüce Divan'a gönderilmemesi kararını nasıl değerlendirirsiniz? Daha önce bu 4 eski bakanın Başbakan Davutoğlu ile buluşup Yüce Divan'a göndermeme konusunda bir fikir birliğine vardıklarına dair iddialar vardı. Bu iddialara ilişkin ne söylersiniz" sorusu üzerine Arınç, gazetelerde yazılan ve çoğu kulis haberi şeklinde yazılmaya gayret edilen haberlerin gerçekle bir ilgisinin olmadığını söyledi.
Bu konunun hiçbir şekilde teyit edilmediğini bildiren Arınç, "Elbet de birileri birilerini takip etmiş olabilir. Birileri bir yere gitti diyenler dinlenmiş olabilir ama bunların gerçek olup olmadığı, bu konuda ismi geçenlerin bir şekilde teyit etmesiyle veya buna dair bilgilerin kesin olmasıyla mümkündür" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve bakanlarla ilgili bir senaryonun ısrarla gündeme getirildiğini aktaran Arınç, şunları belirtti: "Bu sorular başka yerlerde de sorulmuş veya ciddiye alınıp da eğer teyit edilmemişse artık bunların üzerinde hiçbir şekilde durmamak gerekir. Yalnız bugün bildiğiniz gibi bir süreç sonuçlandı. Kesin bir süreç değil. Çünkü Meclis soruşturması konusu, belki halkımız veya ilgi duymayanlar açısından bir meçhul olabilir. Ama her Bakanlar Kurulu toplantısından sonra bana ısrarla sordunuz, bunun dışında da ben, ne zaman gazeteci arkadaşlarımla bir araya gelsem orada da düşüncelerimi açıkladım. En son takip etmişsinizdir Cumartesi günü, yani kalp krizi geçirip de GATA'ya nakledildikten sonra biz gazeteci arkadaşlarımızla bir araya geldik. Onlar sordular ben de cevaplandırdım."
Sadece başbakan ve bakanlar için
Meclis soruşturması süreci hakkında da bilgi veren Arınç, "Bir defa Meclis soruşturması sadece başbakan ve bakanlar içindir. Görevleri süresince işlediği iddia edilen suçlardan dolayı Meclis'te bir komisyon kurulabilir" diye konuştu.
Arınç, şöyle devam etti: "Mesela yarın iki bakanımız hakkında Meclis soruşturması açılması isteniyor. Birisi Sayın Nabi Avcı'dır, Milli Eğitim Bakanımız, birisi de geçmiş dönemde hükümetimizde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yapan Sayın Hayati Yazıcı'dır. Şu an itibarıyla bu iki soruşturma dosyasını konuşan, yarın şöyle bir karar çıkacaktır veya bu bakanlar şöyle birşey yapacaktır diye bunun üzerinde tartışan bir kişiye rastladınız mı? Hayır.
Oysa Meclis soruşturması bu dönemde de en az 10 bakan hakkında istenmiştir. Geçmiş dönemlerde, ben 1995'ten beri Meclis'teyim, en az 30'a yakın bakan hakkında da soruşturma açılması istenmiştir. Bazılarına komisyon kurulmuştur, bazıları reddedilmiştir. Komisyonlardan çıkan sonuçların da yarıdan fazlası Yüce Divan'a sevk edilmemesi yönünde olmuştur.
Tansu Çiller için böyledir, Mesut Yılmaz için böyledir, Cumhur Ersümer için böyledir, Mehmet Ağar için, hepsi için bu süreçler geçilmiştir. Koray Aydın'dan tutunuz, Hüsamettin Özkanlara kadar. Hiçbirisi hakkında da bugünkü kadar büyük tartışmalar yaşanmamıştı. Olayın politik yönü olduğunu biliyoruz ve bu vesileyle AK Parti hükümetlerinin yıpratılmak istendiğini düşünüyoruz."
"Bugünkü sadece ara karar"
Anayasa ve iç tüzüğe bakıldığında Meclis soruşturmasının ne demek olduğunu ilkokul talebesi dahil herkesin anlayabileceğini ifade eden Arınç, "Madem ki ilkokul talebesi bile bunu anlayacak ama muhalefet milletvekillerinin, komisyon üyeleri de dahil olmak üzere, Genel Başkanları bile bunu anlamak istemiyor, o zaman nedir isterseniz konuya şöyle bir bakalım" diye konuştu.
Anayasa'nın 100. maddesi ile iç tüzüğün de 107. maddeden başlayan, 112'ye kadar gelen maddelerinin soruşturmanın ne olması gerektiğini çok açık bir şekilde anlattığını bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: Bugünkü karar sadece 9'a 5 gibi bir sonuçla Yüce Divan'a gönderilmediği şeklinde bir ara karardır. Henüz bunun gerekçesi yazılmamıştır. Yani 9 üyenin gerekçe konusunda niçin bu yolda oy kullandığını ancak gerekçeli karar yazıldıktan sonra görebileceğiz. 5 üyenin de niçin blok halinde bunlar suçludur dediğinin gerekçelerini muhalefet şerhlerinde bulacağız. Bunun için niye acele ediyoruz. Bir bloklaşma maalesef var ama bu bloklaşma AK Partili komisyon üyeleri tarafından değil, maalesef CHP ve MHP'li komisyon üyeleri tarafından yapıldı."
Akdoğan: "Bu karar, AK Parti'nin değil..."
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da Meclis Soruşturma Komisyonu'nun dört eski bakan hakkındaki kararına ilişkin "Bu karar, AK Parti'nin değil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır. Komisyona hiçbir müdahale mevzubahis olmamıştır" açıklamasını yaptı.
Akdoğan, Twitter hesabından, dört eski bakan ile ilgili Meclis Soruşturma Komisyonun aldığı karara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akdoğan, "AK Parti, yargılamadan kaçtı diyenler şunları bilmeli: Soruşturma Komisyonunu kuran ve iddiaların araştırılmasını isteyen AK Parti'dir. Ceza muhakemeleri usulüne göre hukuki işlem yapan Komisyon adli/hukuki bir fonksiyon görmüştür. Adli yargının takipsizlik kararı neyse Komisyonun verdiği Yüce Divan'a göndermeme kararı da odur" görüşünü paylaştı.
Soruşturma Komisyonu'nun savcı vasfıyla delilleri ve iddiaları incelediğini, hukuki bir karar verdiğini belirten Akdoğan, "Bu karar, AK Parti'nin değil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır. Komisyona hiçbir müdahale mevzubahis olmamıştır" ifadesine yer verdi.
Bazı muhalefet sözcülerinin soruşturma sürecini adalet arayışı için değil, AK Parti'yi itibarsızlaştırmak için kullanmaya çalıştığını ifade eden Akdoğan, muhalefetin bu süreçte peşin hükümle suçlayıcı ifadelerde bulunmasının, Komisyon'un iradesine açık saygısızlık olduğunu kaydetti.
Komisyon kararına saygı duymayanların Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymasının da beklenemeyeceğini belirten Akdoğan, "(Git aklan) demek, masumiyetini ispat et demektir. Bu hukukun en temel ilkesine aykırıdır. Komisyon yargı sürecinin zaten bir parçasıdır. Gerekçeli kararı görmeden hüküm verenlerin ve suçlayıcı ifadelerde bulunanların samimiyetsizliği çok açıktır" değerlendirmesini yaptı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!