Antalya'da falezlerdeki kayma devam ediyor
Antalya'da jeofizik mühendisleri ve inşaat mühendisleri, yaklaşık 12 kilometrelik falezler üzerinde araştırma yaptı. Sonuçlar ürkütücü. Çarpık yapılaşma nedeniyle, falezlerde denize doğru kayma var.
Antalya'nın dünyaca ünlü falezleri üzerinde, 2012 yılında kayma tespit edilen binalarla ilgili Antalya Jeofizik Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası'ndan uyarı geldi. İki meslek odasının yetkili isimleri, sadece Konserve Koyu üzerindeki binalarda bilinen çalışmanın, 12 kilometrelik tüm falezlerde yapılması gerektiğini vurguladı. İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler MYO İnşaat Bölümü öğretim üyesi Dr. Cem Oğuz, Antalya'nın simgelerinden falezlerin, 'tufa' denilen kalsiyum karbonat çökeri olduğunu söyledi. Bu yapının yük ve su altında aşırı deformasyona uğrayarak, zarar gördüğünü dile getiren Dr. Oğuz, 1980'li yıllardan sonra turizm olgusuyla yoğun göç alan bölgenin imara açılıp, falezler üzerine yapılar inşa edildiğini, bu yapılarla da yük bindirildiğini kaydetti.
"Binaları yapınca yüzeysel sular engellendi"
Antalya'nın eski fotoğraflarına bakıldığında, yüzeysel suların kendilerine dere yatağı bularak, falezlerin üzerinde şelaleler oluşturduğuna ve denizle buluştuğuna dikkat çeken Oğuz, "Yani yüzeysel sular derine sızmadan akıyordu. Bu binaları yapınca yüzeysel sular engellendi ve derine sızma oldu. Su derine sızınca yapıda bozulmalar meydana geldi. Üstüne de binalar yapınca yük etkisi altında bu deformasyonlar son zamanda hızla arttı. 2010 yılından itibaren de aslında çok sık sinyal vermeye başladı" diye konuştu.
"Yapılaşmanın azaltılması gerekiyor"
Konserve Koyu'nda, 2010 yılında, 10 yapıda ciddi hasar meydana geldiğini belirten Oğuz, "2013 yılında bölgede Yıldız Teknik Üniversitesi'ne (YTÜ) ciddi bir çalışma yaptırıldı. Bu çalışma neticesinde birinci derecede; yüzeysel suların bir ileti, deşarj hattıyla toparlayıp denize aktarılmasını yani derine sızmasını önlemeliyiz. İkinci derecede; bundan sonraki yapılaşmada çok dikkat edilmesi gerekiyor. Yapılaşmanın mümkün olduğunca azaltılması gerekiyor" dedi.
Üçüncü olarak da 'falez gerilemesi' denilen, dalgaların etkisiyle stabilitesinde meydana gelen bozulmalar nedeniyle ciddi hasar mekanizması oluştuğunu kaydeden Oğuz, "Dolayısıyla bu raporda da denizin altında kalmak kaydıyla topukta bir taş dolgu yapılması öngörülüyor. Bunlar kısa, orta ve uzun vadedeki çözüm önerileri. Bunları yaptığımız takdirde burada herhangi bir sorun yaşanmayacak. Yaptırmadığımız takdirde, ki yaşıyoruz, üst yapılarda meydana gelen hasarlar, zeminde meydana gelen hasarlar bundan sonraki süreçte de Antalyalıları üzecek gibi gözüküyor" diye konuştu.
286 bin yapının 145 binine 'imar barışı' için belge
Söz konusu rapor bittiğinde, 2013 yılında, 'kentsel dönüşüm' kavramının ortaya çıktığını belirten Oğuz, "Antalya'da maalesef bugüne kadar 10 bin yapı yararlandı. Antalya il genelinde 286 bin yapı var; ancak 10 bin gerçekten düşük bir rakam. 2018 yılındaki 'İmar Barışı' ile ilgili şu ana kadar 145 bin yapı kayıt belgesi alındı. Aslında bu bize Antalya'da bazı şeylere çok dikkat edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. 145 bin bina mevcut yapı stokunun yarısı demektir ki bu da Antalya açısından ciddi bir şey" dedi.
'İmar Barışı' düzenlemesiyle 145 bin yapı kayıt belgesi alındığını, burada hasar meydana gelirse yaptırımının da 'İmar Barışı'ndan sonra çok zor göründüğünü kaydeden Oğuz, "Çelişen bir karar 'İmar Barışı'. Hiçbir mühendislik hizmeti almadan direkt 'Yapınız güvenli' diye devlet olarak belge veriyorsunuz. Bundan sonra hasar olursa bu hasarın giderilmesi konusunda bir şey yaptırılamayacak gibi görünüyor" diye konuştu.
"12 kilometrelik falezler incelenmeli"
Antalya'da 12 kilometrelik falez hattındaki riskli yapılarla ilgili çalışma olmadığına değinen Dr. Cem Oğuz, 2013'te YTÜ'nün lokal çalışmasının Antalya falezler boyunca yaptırılması gerektiğini söyledi. Oğuz, "Ölçümlerle 1 yıl süren çalışma, en azından o zaman daha sağlıklı bir çözüm yoluna gidebiliriz; ama ben şunu söyleyebilirim. Eğer Antalya'da 286 bin yapının 145 bini imar barışından yararlanıyor, 10 bini de kentsel dönüşümle yıkılıp, yeniden yapılıyorsa Antalya için bir düşünmek gerekiyor" dedi.
"Falezlerdeki kayma devam ediyor"
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan ise falezlerin bulunduğu bölgelerin traverten ve büyük boşluklu yapıya sahip olduğuna dikkat çekti. Erarslan, zemin etüt çalışmalarında bu yapının altında bir insanın girebileceği büyüklükte boşluklar olduğunu söyledi. Falezlerin üzerindeki binalar veya yeni yapılacakların hem geniş alana yayıldığını hem de çok katlı olmasının altındaki boşluklu yapıdan dolayı risk teşkil ettiğini kaydeden Erarslan, "2012'de yapılmış çalışmalarda bir kayma tespit edilmişti. Bu kaymaya tekrar dikkat çekmek istedik. Bu bölgede çalışmalar gerektiği yönünde Muratpaşa Belediyesi'ne de uyarıda bulunmak istiyoruz. Kayma oranı mikron ya da milimetrik düzeyde olsa da zaman içerisinde bu kayma devam etmekte" diye konuştu.
"Hortumlar zemini de etkiliyor"
Bazı üniversitelerce deniz kenarına kaya parçaları konularak, kaymanın engellenebileceğine dair bilgiler verildiğini, bunun da çok efektif olmadığını dile getiren Erarslan, "En güzeli buradaki yapılarla ilgili çalışmalar ciddiyetle yapılmalı. Son dönemde Antalya'nın yaşadığı hortum felaketiyle ilgili dünyada gözlemlerimiz var. Bir binanın çatısını uçurabileceği gibi zeminle ilgili olarak da ciddi tahribatlara neden olabilmekte. Eğer Antalya'da bu hortum felaketi süreç içerisinde yaşanmaya devam edecek olursa zeminimizle ilgili ciddi tahribatlarla karşılaşabileceğimizi düşünüyoruz ve bu ürkütücü" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Turistleri taşıyan midibüs, seyir halinde yandı
SON DAKİKA HABERİ: Meteoroloji’den turuncu kod uyarısı: Antalya’da eğitime ara verildi
Haluk Levent korkuttu: Göğüs ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı
KABİNE TOPLANTISI BAŞLADI! 23 Aralık 2024 Kabine Toplantısı kararları neler? Gözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'da!
MEB 50 uzman yardımcısı alımı başvuruları ne zaman başlayacak, şartları neler? MEB PERSONEL ALIMI BAŞVURU EKRANI!