Ankara kulisleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dem heyetini kabulüne ne diyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti heyetini kabul etti. Dün grup toplantısında konuşan Erdoğan, "Terörsüz Türkiye hedefimize ulaşma irademizi teyit edeceğiz" demişti. Peki, Ankara kulislerinde görüşmeye dair ne konuşuluyor? CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova aktardı.
Dicle Canova'nın görüşmeye dair Ankara notları şöyle:
22 Ekim'de MHP lideri tarihi çağrıyı yaptı. Ardından İmralı ile DEM Heyeti görüştü, siyasi partilerle istişare edildi ve 25 Şubat'ta Öcalan barış ve demokratik toplum çağrısını yaptı. "Tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli" dedi. "Federasyon, idari özerklik gibi çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır" ifadesi ile de özerklik tartışmalarına noktayı koydu.
Bugün o çağrının ardından Cumhurbaşkanı ilk kez İmralı'ya giden DEM Heyetini kabul ediyor. Neredeyse 1 buçuk ay geçti. Ön koşulsuz, pazarlıksız bir şekilde silahların bırakılması bekleniyor ve bunun için de çok fazla zaman kalmadı. 20 Mart'ta MHP lideri Bahçeli, PKK'nın bir an evvel kongresini toplayarak fesih kararı alması ve silahlarını teslim etmesi gerektiğini söyledi. Hatta Hıdırellez'de 4 Mayıs 2025 Pazar günü Muş'un Malazgirt ilçesinde DEM Partili belediye başkanının destek, katkı ve yardımıyla PKK'nın kongresini toplayarak fesih tartışmalarına son noktayı koyması ve bu işi bitirmesi yönünde çağrı yaptı.
26 Mart'ta da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "En kısa sürede bu çağrının yapılması, bu kongrenin toplanması gidişat açısından en sağlıklı olan olacaktır" dedi ve PKK'nın bir an önce silah bırakması için DEM Parti'nin devreye girerek PKK'ya "silah bırak" çağrısı yapmasını da istedi. Bugün Efkan Ala, nisan sonu önemli bir adım görmeyi beklediklerini söyledi ve "Kısa zamanda bir takvim ortaya çıkmalı" dedi.
Şimdi bu çağrılara karşı Cumhurbaşkanı'nın iradesi ile ilgili bir beklenti vardı. İşte bugün o gerçekleşiyor. Üstelik Külliye'de kabul ediyor heyeti. Yani Cumhurbaşkanı olarak sürecin her boyutuna hakim bir şekilde bir araya gelecek onlarla. Dolayısıyla bu görüşme, nihai noktaya giden en önemli gelişmelerden biri olarak ifade ediliyor. Ve bugünkü görüşmeden sonra DEM Parti'nin de PKK'nın da elini artık çabuk tutması gerekecek. Cumhurbaşkanı'nın heyete vereceği mesajlar önemli olacaktır. Kongrenin toplanması için bir süre vermesi söz konusu olabilir. Çünkü bu iş akışa bırakılacak bir mesele olarak görülmüyor Ankara'da. Bölgesel gelişmeler nedeni ile çok da zaman kaybedilmesi istenmiyor. PKK'nın silah bırakmasını istemeyen birtakım güç odaklarının olası provoke girişimleri engellenmek isteniyor. Uzadıkça süreç risklere açık hale geliyor.
Ön şart-pazarlık yok ama DEM heyetinin sürecin gereklilikleri olarak ifade ettiği bazı somut adımların atılmasına dönük mesajları oldu. Bunlarla ilgili bir gelişme yaşanır mı? Edindiğim bilgilere göre AK Parti ile yapılan görüşmelerde hasta tutuklular dışında somut bir talep iletilmedi. Bugün Cumhurbaşkanı'na iletirler mi? Pervin Buldan "Bazı notlarımız var tabi" dedi. Ancak Ankara'nın net bir duruşu var; koşulsuz silah bırakılması. Pazarlık görüntüsüne yol açacak hiçbir adımın atılmayacağı belirtiliyor. O noktada DEM heyeti ile Erdoğan arasındaki görüşmeden sonra filanca somut adımın atılacağı beklenmemeli ama ne olabilir? Bu yüz yüze iletişimde taraflar birbirlerine güven verebilir. En üst seviyede niyet beyanları alınabilir.
Yapılan açıklamalarda hep vurgulandı. "Silah bırakılır, PKK kendini feshederse zaten birçok demokratik adım kendiliğinden gelir" denildi. Oradaki kırmızı çizgi de çok net ifade edildi; Türkiye'nin üniter yapısı. Anayasal statü taleplerine müsaade edilmeyeceği vurgulandı, "Af yok" dendi. "Bugüne kadar zaten hakların verilmesi ve güvence altına alınmasına dönük birçok adım da atıldı" deniyor. Terör ortadan kalktıktan sonra zaten birçok başlıkta mesela terörle mücadele yasası gibi dönüşümler yaşanacaktır.
DEM Parti için de önemli bir süreç. "En büyük getirisi siyasi meşruiyet olacaktır" yorumları yapılıyor Ankara'da. Arkasında terör örgütü olmayan bir DEM Parti Meclis'te, siyasette, toplumsal platformlarda demokratik olarak çok daha rahat mücadelesini sürdürebilecektir. Söylediklerinin ardında terör örgütünün olmadığının bilinmesi onun elini de rahatlatacaktır. Şimdiden bunun bazı emarelerini de görmek mümkün. Bayramlaşma konusu. MHP de AK Parti de DEM ile bayramlaştı. Bir süredir iletişim var. Siyasetin içinde var olabileceklerini gördüler ama bunun koşulu kendi iradelerinin olması, arkalarında bir terör bağlantısı bulunmaması, terörün sona ermesi konusunda mesafe alınırsa onlar için de tarihi bir kazanım olabilir. Cevdet Yılmaz'ın PKK'nın bir an önce silah bırakması için DEM Parti'nin devreye girerek PKK'ya "silah bırak" çağrısı yapması yönündeki sözlerinin altını çizmek lazım.