Ankara, Blinken'a ne mesaj verecek? Dicle Canova başkentin nabzını tuttu
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye'yi ziyaret edecek. Blinken, cuma günü gerçekleştireceği ziyarette Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşecek. Peki, ziyaretin ayrıntısında ne var? CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova, başkentin nabzını tuttu.
Türkiye'nin başından beri hedefi terör ile mücadele, ulusal güvenlik, 911 kilometre boyunca güvenli hat oluşturmak, 30-40 km derinlikte hakimiyeti sağlamak terörden buraları arındırmak. Bu hedef gerçekleşecek. Şu anda sahada yaşananları böyle okumak lazım.
SMO, Tel Rıfat ve Münbiç'i aldı. Buralar temizleniyor ve ilerleniyor. Kuzey hattı boyunca bu ilerlemenin sürmesini bekliyoruz. Aşağıda ise halk gereğini yapıyor, Deyrizor'da bunu gördük. Rakka ve Haseke için de bu durum geçerli olacak öyle görünüyor.
İşte tam da bu süreçte ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye'ye geliyor. Edindiğim bilgilere göre ABD'ye 'Ya siz halledin ya biz gereğini yapacağız, bu işi bitireceğiz' mesajı verilecek. ABD ile aramızda bir mutabakat vardı. 30 kilometre güneye YPG çekilecekti. Taahhüdü var, bu hatırlatılacak. Terör örgütünün orayı terk etmesi bir kez daha istenecek.
Sahadaki koşullara bakıldığında ABD'nin bu unsurları çekmek zorunda kalacağı beklentisi yüksek. Deyrizor gibi petrol bölgelerini de kaybetmeye başladılar. Ve hatta ABD belki Suriye'deki birliklerini Irak'a çekebilir. Bu ihtimal de giderek güçleniyor. Zamanlama ne olur onu göreceğiz.
Peki, PYD/YPG ne olacak? Silahı bırakacaklar, dağıtılmaları isteniyor. 'Herhangi bir yeni yapıya entegre olabilirler mi?' diye sorduğumda da 'Buna müsaade edilmez' deniyor. Yeni Suriye'de DEAŞ gibi PYD-YPG de yer bulamaz mesajı veriliyor. Meşru Kürt temsilciler masada olacak elbette ama terör örgütü, diğer tüm gruplar gibi silah bırakmak durumunda aksi halde gereği yapılacak. Suriye Suriyelilerin olacak. Temel hedef bu.
ABD ile ele alınacak bir diğer konu DEAŞ hapishaneleri ve kampları. Barış Pınarı Harekatı sırasında DEAŞ'lıların buralardan kaçabileceği öne sürülmüştü. Türkiye de 'Ben güvenliği sağlarım' demişti. ABD'ye 'Terör örgütü ile bir başka terör örgütü kullanılarak mücadele edilmez' mesajı birçok kez verildi. Türkiye DEAŞ ile topyekûn mücadele edebileceğini ve kontrolü sağlayabileceğini de söylemişti. Buralarda artık kontrolün Türkiye'ye verilmesi olasılığı arttı. DEAŞ militan ve aileleri El Hol, Roj ve Ayn İsa kamplarında. Buralar da güvenli hale getirilecek yeni süreçte.
Sahadaki taşların birkaç güne yerine oturması bekleniyor.
Ardından geçici hükümet ki başbakanı belli oldu, faaliyete başlayacak. Anayasa görüşmeleri BM nezdinde yapılacak. Anayasa referanduma sunulacak, ardından seçime gidilecek. Tek Suriye hedefinin 1 yıl içinde sağlanması planlanıyor.
Riskler yok mu, elbette var ve bunlar için de her senaryoya uygun planlamalar yapılıyor. Tüm grupları kapsayıcı bir hükümetin sorunsuz teşkili ve güvenlik hakimiyetinin sağlanması en önemli iki başlık olacak.
Üçüncü kritik başlık mültecilerin dönüşü. Suriye'de bozulan demografik yapının yeniden şekillenmesi önemli. Özellikle suni kaydırmalar veya bir bölgede etnik köken üzerinden suni nüfus artışı sağlanan yerlerin yeniden normale dönmesi önemseniyor. Kalan terör unsurları mültecilerin dönüşü ile bozulan demografinin yeniden düzelmesi ile de etkisizleştirilecek. Mültecilerin çoğu Türkiye'ye yerleşmişti. Onların dönüşü ile siyasi sürecin geleceği de önemli olacak. Malum anayasa çalışılacak, sonra referanduma sunulacak, ardından seçim yapılacak. Yani Suriye'nin terörden arındırılması, yabancı savaşçıların elemine edilmesi, yeni anayasa ve seçimler dahil tüm süreçlerde nüfus önemli bir etken olacak. Mültecilerin dönüşü bu bakımdan da kritik öneme sahip.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Ankara'ya geleceğini açıkladı. AB de yeni süreci Türkiye ile konuşacak. Varolan anlaşmalar artık geçmişte kaldı. Bunların durumu ele alınacak. Artık göç yerine geri dönüş üzerinden planlama yapılması gerekiyor. Avrupa'daki Suriyelilerin geri dönüşü ve yeni siyasi süreç ele alınacak.