Anaokulu öğretmenine müebbet istendi
Bağcılar’da altın bileziklerini yağmalamak istediği komşusunu önce tülbent ile boğduğu, ardından üzerine yanıcı madde dökerek canlı canlı yakıp ölmesine neden olduğu iddia edilen anaokulu öğretmeni Gözde Aytar hakkında mütalaa açıklandı. Mütalaada Aytar’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan maktulün oğlu duruşma salonundan ayrılırken sanığa seslendi “Senin yatacak yerin yok. Gün ışığı göremeyeceksin” dedi.
Bağcılar’da altın bileziklerini yağmalamak istediği 71 yaşındaki komşusu Gülcemal Coşar’ı önce tülbent ile boğduğu, ardından üzerine yanıcı madde dökerek canlı canlı yakıp ölmesine neden olduğu iddia edilen anaokulu öğretmeni Gözde Aytar’ın (34) yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Gözde Aytar hazır bulundu. Duruşmaya maktulün çocukları müşteki Dilek Kurt ve İbrahim Coşar da katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Orhan Coşar “Maktul Gülcemal Coşar büyük amcamın eşi olur. Akşam 20.30 gibi olay yerine geldim. Yanımda ağabeyim vardı. Polis bize akşam karanlık olmasından dolayı göremedikleri yerler olabileceğini bu nedenle bizim de çevreye bakmamızı rica etti. Bina çevresini dolaşmaya başladık. Sanığın oturduğu binanın arka çapraz binasının bahçesinde beyaz bir poşet gördük. Elimizle yokladık bilezik tarzı bir şey olduğunu anladık. Poşeti polislere teslim ettik” dedi.
“Uyuduğum için kız kardeşim olay anında evde miydi bilmiyorum”
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık Gözde Aytar’ın ikiz kardeşi Halil Gökhan Aytar ise “O gün evde gündüz uyuyordum. Seslere uyandım. Kapıdan baktım. Yanımda Gözde ve annem de vardı. Bağrışma ve kargaşa seslerini duydum. Ambulans sesi duyunca balkona çıktım. Uyuduğum için kız kardeşim olay anında evde miydi bilmiyorum. Ama uyandığımda evdeydi” şeklinde beyanda bulundu.
“Üzerine yanıcı madde döküp ateşe vererek bilezikler ile olay yerinden ayrıldı”
Tanık beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın maktulün evine ara sıra girip çıktığını ve olay günü sanığın maktulün kolunda bulunan bilezikleri yağmalamak maksadıyla maktulün evine girdiğini ifade etti. Mütalaada, sanığın maktulü önce tülbent ile boğmaya çalıştığı ardından kolundaki bilezikleri zorla alarak maktul Coşar’ın üzerine yanıcı madde döküp ateşe vererek bilezikler ile olay yerinden ayrıldığı kaydedildi. Bileziklerin bir poşet içerisinde açık bir alanda bulunduğu da açıklanan mütalaada, Gülcemal Coşar tedavi gördüğü hastanede vefat ettiği aktarıldı.
“Sanık soğukkanlı ve planlı şekilde olayı tasarlayarak maktulü yakıp eziyet çektirerek öldürdü”
Mütalaada sanığın soğukkanlı ve planlı şekilde olayı tasarlayarak maktulü yakıp eziyet çektirerek öldürdüğü ve nitelikli yağma suçu işlendiği kaydedildi. Sanık Aytar’ın ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ ve ‘nitelikli yağma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
“Gerçek fail dışarda”
Mütalaaya karşı savunması sorulan Aytar “Ben mütalaayı kabul etmiyorum. Yapmadığım bir şeyden dolayı yargılanıyorum. Her gelen tanık, maktulün söylediği ifadeleri dile getiriyor. Maktul yaşamadığı için tabi ki de ispatlayamıyorum. Ancak ben bu suçu işlemedim. Maktulü öldüren kişi ben değilim. Gerçek fail dışarda. 1 yıl 2 ay 8 gündür yatıyorum. Yapan her kimse dışarda elini kolunu sallayarak geziyor. Gülcemal Coşar’ın evinde torunlarının arkadaşının ile parmak izi çıktı. Benim o eve girip çıktığım söyleniyor, peki niye benim parmak izim çıkmıyor? Hakkımda hiçbir delil olmadan yargılanıyorum” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatına mütalaaya karşı savunma yapması için süre vererek duruşmayı erteledi.
Öte yanda maktulün kızı Dilek Kurt duruşma salonundan çıkarken sanığa seslenerek “Cezanı çekeceksin. Benim annem mazlum” diye bağırdı. Oğlu İbrahim Kerem Coşar ise “Senin yatacak yerin yok. Gün ışığı göremeyeceksin” dedi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 25 Nisan 2021’de Bağcılar’da meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede olay günü polis ekiplerine yangın çıkarmak suretiyle yağma suçunun işlendiğine dair ihbar geldiği açıklanarak, polis ve sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardından evde yanmış şekilde bulunan Gülcemal Coşar’ın hastaneye kaldırıldığı iddianamede belirtilmişti. Gülcemal Coşar’ın kaldırıldığı hastanede yanık tedavisi görürken hayatını kaybettiği de iddianamede aktarılmıştı. İddianamede sanık Gözde Aytar ile maktul Gülcemal Coşar’ın komşu oldukları, Gözde Aytar’ın zaman zaman maktulün evine girip çıktığı anlatılmıştı. Olay günü Aytar’ın maktulün kolundaki bilezikleri yağmalamak amacıyla maktulün evine girdiği ve önce tülbent ile boğmaya çalıştığı ardından kolundaki bilezikleri zorla alarak, maktulün üzerine yanıcı ve yakıcı madde döktüğü iddianamede belirtilmişti. Gözde Aytar’ın komşusunu ateşe verdiği ardından bilezikler ile evi yanar halde terk ettiği ve yağmalanan bileziklerin boşluk bir alanda bulunduğu iddianamede kaydedilmişti. İddianamede sanık Gözde Aytar’ın ‘yangın çıkararak kasten öldürme’ ve ‘konuttan yağma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.