Abdullah Gül: "Ben olsam 4 bakanı Yüce Divan'a gönderirim"

"Ben aşağıya insem, haklarında yolsuzluk iddiası bulunan 4 bakanı derhal Yüce Divan'a gönderirim." Bu sözler 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ait. Gül'ün Köşk'teki görev süresi boyunca baş danışmanlığını yapan Ahmet Sever anılarını kitaplaştırdı. Sever, Gül'ün okuyarak onayladığı kitabından satırbaşlarını Hürriyet gazetesine anlattı. Gül-Erdoğan çatışması ilk kez tüm çıplaklığıyla ortaya serildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Görevde olduğu 7 yıl boyunca 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever, Türk siyasi tarihinin yakın dönemine ışık tutacak açıklamalarda bulundu.

Anılarını, "Abdullah Gül ile 12 Yıl" adıyla kitaplaştıran Ahmet Sever, Hürriyet gazetesinden Çınar Oskay'ın sorularını yanıtladı.

Gezi eylemlerinden 17-25 Aralık soruşturmalarına, Gül ile Erdoğan arasında yaşanan o çok konuşulan ayrışmayı tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serdi.

Siyasete dönecek mi?

Ahmet Sever, "Abdullah Gül siyasete dönecek mi?" sorusuna karşılık, Gül'ün kendisine ihtiyaç olması durumunda görevden kaçmayacağı ancak şartları olduğu mesajını verdi.

"Daha önce söylemişti. Onlar da şuydu: 'Çift başlılık olmaz. Ben gelir başbakanlığı yaparım. Karıştırmam. Ben nasıl cumhurbaşkanlığı yaptıysam, sen de öyle cumhurbaşkanlığı yaparsın. Yetkilerinin içinde kalarak. Sen nasıl bir başbakanlık yaptıysan ben de öyle yaparım."

Gül-Erdoğan ayrışması

Sever, Abdullah Gül ile selefi Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan görüş ayrılıklarının ne zaman başladığını da anlattı.

"Başlarda anlayış birliği vardı. Abdullah Gül, Türkiye'nin kurtuluşunun Avrupa Birliği yolu olduğunu görerek hareket etti. Bunun İslam coğrafyası açısından da umut olduğunu düşünüyordu. 2002- 2007 arası süreçte bir 'Altın Çağ' yaşandı diyebiliriz. Hatta bu 2009'a kadar devam etti. Ama 2009, 2010'dan itibaren reformlardan geriye dönüş başladı."

Gezi kırılma noktası

Ahmet Sever, Gezi eylemlerine yönelik sert müdahalenin ikili arasındaki ilişkide bir kırılma noktası olduğunu söyledi.

"İlk çadırlar yakıldığında çok kaygılandı. Tepkisi şuydu: 'Bu yangını küçükken söndürmek lazım' Gül, bir çevre duyarlılığı, tepki olarak gördü. Başbakan ise kendisini devirmeye yönelik eylem olarak."

Bariyerleri Gül kaldırttı

Gül'ün Gezi eylemleri sırasında oynadığı uzlaştırıcı rolü de bir örnekle ortaya koydu.

"Valiyi aradı, 'Kaldırın, çok kötü şeyler olacak' dedi. Vali, 'Aynı görüşteyim ama Sayın Başbakan'ı ikna edemiyoruz. Bir tek siz ikna edebilirsiniz, lütfen devreye girin' diye konuştu. Başbakan'ı aradı. Zor olmakla beraber ikna etti. Bariyerler kalktı o gün."

Yüce Divan'a gönderirdi

Ve hükümete yönelik yolsuzluk iddiaları...

Kitabında Gül'ün, "Sabaha kadar uyuyamadım, aklım almıyor. Olanlara inanamıyorum" dediğini aktaran Sever, 11. Cumhurbaşkanı'nın 17-25 Aralık soruşturmalarına yönelik tavrını da şu sözlerle aktardı:

"Kesin böyle olmuştur' diye düşünmedi. Ama yaklaşımı benimsemedi. Üstüne gidilmesi, bakanların Yüce Divan'da aklanması gerektiğini düşündü."