hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    13 yıl önceki Isparta'daki uçak kazası pilotaj hatası mı sabotaj mı? | Video

    30 Kasım 2007 sabahı, Türkiye gözünü acı bir habere açtı. İstanbul'dan yola çıkan 4 bin 203 sefer sayılı bir uçak, Isparta'da iniş yapmak üzereyken düşmüştü. 7'si uçak personeli olmak üzere 57 kişi hayatını kaybetti. O isimler arasında Türkiye için çok değerli 6 bilim insanı da vardı. Uçağın garip bir rota çizerek düşmesi de göz önüne alınca, sabotaj iddiaları gündeme geldi. Hiçbiri kanıtlanmasa da, üzerinden 13 yıl geçen kaza gizemiyle birlikte bir yara olarak kaldı. CNN TÜRK'ten Seda Akan Şen'in özel haberi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tarih 30 Kasım 2007. Yer İstanbul Atatürk Havalimanı. Bilet kontrolü için açılan kapıdan geçenler Isparta'ya gitmek üzere Atlas Jet'e ait, TC-AKM kuyruk numaralı MD-83 model uçağa ilerledi. 50 yolcu koltuklarına yerleşti, kapılar kapandı. 7 mürettebatla birlikte sonu bir tepede kazayla bitecek o yolculuk başladı.

    Aslında uçuşun ilk dakikalarından son anlarına kadar herhangi bir sorun görünmüyordu. Isparta hava sahasına giren uçak, kısa süre içinde inişe geçecekti.

    Uçak normal şartlarda Burdur Gölü'nün üzerinden geçip hemen karşıdaki Süleyman Demirel Havlaimanı'na inecekrti. Ancak uçağın pilotu nedeni bilinmeyen bir şekilde uçağın rotasını değiştirdi ve Burdur Gölü'nün üzerinden bir U çizerek Türbetepe'ye yöneldi. Ancak uçak o tepeye takılarak düştü.
    Gün ağarmaya başladığında tüm Türkiye kötü haberi almıştı.

    7'si mürettebat 57 kişi, genç yaşlı, hatta annesinin kucağındaki bir bebek. 4 bin 203 sefer sayılı uçaktan hepsinin cansız bedeni çıktı.

    Peki uçak neden düşmüştü?

    Kazadan bir yıl sonra, o dönemki Ulaştırma Bakanlığı'nın hazırladığı rapora göre, kazanın sebepleri arasında pilotların yorgun ve deneyimsiz olmaları, "Alçalma planındaki usulleri doğru kullanmamış" ve "karşılıklı çapraz kontrol sağlamamış" olmaları gösterildi.
    Yer yaklaşım ikaz sisteminin de arızalı olduğu belirtildi. Dolayısıyla pilotun sistem tarafından ikaz edilemediği ve kör uçuş yaparak uçağın kuyruğunun Türbetepe'ye çarpmasına mani olamadığı açıklandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kazanın açıklanan teknik nedenleriydi bunlar. ancak sabotaj iddiaları gündemeydi. çünkü o uçak, türkiye için çok değerli 6 bilim insanını taşıyordu.

    O bilim insanları; Boğaziçi Üniversitesi'nde görevli Profesör Doktor Engin Arık, Özgen Berkol Doğan ve Engin Abat ile, Doğuş Üniversitesi'nde görevli Profesör Doktor Fatma Şenel Boydağ, Doçent Doktor İskender Hikmet ve Mustafa Fidan'dı...

    6 kişilik grupta yer alan Parçaçık Fizikçisi Engin Arık, Türkiye'deki Toryum rezervlerini ve yeşil nükleer enerji projesini ilk olarak gündeme getiren isimdi.

    Türkiye'nin en önemli bilim insanları arasında ilk sıralarda gösterilen Arık, İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi Cern'ün benzeri bir parçacık hızlandırma laboratuvarı kurma projesi üzerine çalışıyordu.

    İşte tam da bu nedenle o ve beraberinde fizikçilerin sabotaja kurban gittiği, yani uçağın bilinçli olarak düşürülmüş olabileceği ortaya atıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O dönemki Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, uçağa sabotaj yapıldığına dair herhangi bir kanıt olmadığını açıklasa da, bu iddialar halen akılları kurcalamaya devam ediyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow