"Türk Futbolu’nu pozitif yönde çılgınca buluyorum"
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasında gösterilen ve sırma saçlarıyla ikon haline gelen Hollandalı Ruud Gullit saç ektirmek için İstanbul'a geldi... Cnn Türk'ten Uğur Önver’in sorularını yanıtlayan Gullit Şenol Güneş'ten Milli Takım'a, son dönemlerde patlayan ırkçılık olaylarından tüm dünyanın tartıştığı VAR sistemine kadar samimi açıklamalarda bulundu.
Bay Gullit Türkiye’ye hoşgeldiniz. Sizi burada İstanbul’da görmek çok keyifli. İstanbul’a neden geldiğinizi sorabilir miyim?
Gullit : Türkiye’ye saç ektirmek için geldim.. Biraz tuhaf gelebilir kulağa, çünkü ben saçlarımla meşhur biriydim. 2000 yılşında saçlarımı kestirdim, artık daha fazla onları taşımak istemedim. O yıldan bu ayan da sürekli televizyonlara çıkıyorum ve gördüğünüz gibi o spot ışıkları saçlarımı neredeyse yok etti.
Saçlarınızı özlüyor musunuz?
Gullit : Hayır hayır aslında özlemekten çok, aralar gittikçe açılıyor. Ben de kendi kendime böyle bir saç ektirme imkanım varsa neden yaptırmayayım dedim.
Yıllar boyunca çok efsane bir takımla birlikte oynadınız. Bir seçim yapmanız gerekse hangisini seçerdiniz? Marco Van Basten mi ? Frank Rijkaard mı?
Gullit : Böyle bir seçim yapamam. Birlikte inanılmaz başarılara imza attık. Harika bir ekiptik.Aramızda iyi bir kimya oluşmuştu, başarı da bu sayede geldi. Ama birini seçemeyeceğim.
Eminim sizi seyredip sizin gibi olmak isteyen birçok genç vardır. Onlara sizin yolunzudan gitmeleri için ne mesaj vermek isterdiniz?
Gullit : İyi ki E Spor diye bir şey var günümüzde, bu sayede beni seyredemeyen bir çok genç beni tanıma imkanı buldu. Fifa ve Play Station oyunlarında varım. Benim oradaki halim çok başarılı. İnternet üzerinden oynanan Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi maçlarında beni sıkça kullanıyorlar. Gullit adında bir takımım var, bu sayede tüm dünyada E Sport sayesinde beni temsil eden başarılı oyuncular yetişiyor. Bundan gurur duyuyorum. Bu çok yeni bir şey ama bu sayede dediğim gibi genç jenerasyon beni tanıyor. Sonra oradan YouTube’a girip gerçek hayatta benim eski gollerimi seyrediyorlar.
Siz İnternette futbol oynuyor musunuz?
Gullit : Hayır ben oynamıyorum ancak çocuklarım oynuyor.
Sizin izinizden giden bir oğlunuz var bildiğim kadarıyla
Gullit : Evet oğlum Maxim Az Alkmaar için oynuyor. Şu an 18 yaşında ve bir sözleşmesi var. Çok genç daha. Daha bir çok şey öğrenmesi gerekiyor. Şu anki kulübünde iyi ellerde yetişiyor. Öğrenip gelişeceğininden eminim, o da kendi kariyerini yapacak.
Milan’dan teklif gelmedi mi daha?
Gullit : Hayır daha gelmedi, henüz 18 yaşında daha A Takımla maçlara çıkamadı.
Hazır Milan demişken 38 yaşındaki Zlatan Ibrahimoviç Milan’a döndü, ne söyleyeceksiniz?
Gullit : İbrahimoviç muhteşem bir oyuncu. Gelmiş geçmiş en iyi golcülerden biri. Bence başarılı da olacaktır, çünkü Milan’ın ona ihtiyacı var. Milanlı oyuncular ondan bir çok şey öğrenebilirler.
Türk futbolunu takip edebiliyor musunuz?
Gullit : Çok seyretme şansım olamasa da Türk Futbolu’nu pozitif yönde çılgınca buluyorum. Türk insanı çok tutkulu ve heyecanlı. Maçları yaşıyorlar adeta. Ayrıca Milli Takımı’n da Avrupa Şampiyonasına katılması da çok iyi bir şey. Japonya’daki Dünya Kupası’nda neler yapabileceklerini göstermişlerdi, üçünü olmuşlardı. Bence Türkiye’nin futbolda tekrar bu seviyeye çıkması önemliydi.
Tanıdığınız bazı Türk oyuncuları var mı?
Gullit : Hayır tanımıyorum, çünkü Hollanda’da maçlar gösterilmiyor.
Ama Şenol Güneş’i tanıyorsunuzdur, değil mi?
Gullit : Şenol Güneş’i kim tanımaz ki. Şenol Güneş uzun zamandır bu sektörün içinde ve kendine has bir kişiliği var. Onda en beğendiğim şey futbol tutkusu ve hırsı. Ama zor bir görevi var. Oyuncularını ne kadar sakin tutabilirse bence o kadar başarılı olacak. Çünkü Türk futbolcusunun hırsı bazen onun düşmanı olabiliyor. Çok çabuk sinirlenip hata yapabiliyorlar. İşte Şenol Güneş’ e tam da bu noktada görev düşüyor. Bu hırsı olumlu yönde yönetebilirse başarılı olacaktır.
Süper Lig’den yolu geçen bir çok Hollandalı yıldız oldu. Piere van Hoojdonk, Wesley Sneijder ve Robin Van Persie gibi. Sizce en yıldız olanı kimdi?
Gullit : Dirk Kuyt’ı da unutmayalım. Kuyt takımına çok bağlı bir oyuncuydu. Aidiyet duygusunu çok yüksek yaşardı. Hooijdonk attığı gollerle iz bıraktı. Sneijder de buranın bir nevi yerel kahramanıydı. Dick Advockaat, Huus Hiddink, Van Gaal ve Rijkaarda’a Türkiye’ye gelen başarılı Hollandalılardı. Ben geçenlerde Advocaat ile Türkiye Futbolu hakkında konuştu. Buradaki Statların ne kadar muhteşem olduğundan bahsetti. Ne kadar yeni ve modern olduklarından bahsetti. Türk halkının futbola olan tutkusu bunları konuştuk. Bu vesileyle Türk Futboluna Avrupa Şampiyonasında başarılar diliyorum. Ama tabii ki Hollanda’dan daha fazla değil.
Siz de teknik direktörlük yapıyorsunuz, bir gün Türkiye’de takım çalıştırmak ister misiniz?
Gullit : Bilemezsiniz. Belki de.. Şu an yorumculuk yapıyorum çok mutlu bir hayatım var. İyi bir teklif gelirse neden olmasın bunu düşünürüm.
Sizce dünyanın en iyi futbolcusu kim?
Gullit : Şimdi Messi ve Ronaldo’ya bakarsanız bence ikisini karşılaştıramazsınız. İkisi çok farklı ama bence ikisi dünyanın en iyisi şu an. İngiltere’de sor Ronaldo derler, İspanya’da sor Messi derler.
Siz hangisini takımınıza seçerdiniz?
Gullit : Nasıl bir takımım olduğuna bağlı olurdu. Gol atmaya ihtiyacı olan bir takımım varsa Ronaldo’yu alırdım. Ancak zaten iyi bir golcüm varsa takımı komple ayağa kaldırmak için Messi’yi alırdım, böylelikle diğerleri de Messi ile birlikte gelişirdi. Tüm rekorları kıran iki inanılmaz yetenekten bahsediyoruz. Bu şekilde onlardan birini seçmek bana haksızlık gibi geliyor. Ama bana gelmiş geçmiş en iyi oyuncuyu sorarsanız kesinlikle Maradona derdim. Ama benim gençlik idolüm Johan Cruyff’tü. Hollandalı futbolcuların önünü açan isim Cruff’tu.
Frankie De Jong ve Wijnaldum bir milli maç sonrasında kollarını göstererek ırkçılığa karşı çok güzel bir poz vermişlerdi. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Gullit : Bence ırkçılık çok önemli bir konu. Bakın sorun ne biliyor musunuz? Irkçılık hakkında siyahi bir oyuncu konuştuğunda insanlara, sıradan bir şeymiş gibi geliyor. Ancak bunu beyaz birileri söylediğinde çok daha fazla etkili oluyor. Aradaki fark çok önemli. En önemlisi de, bir maçta böyle bir hadise yaşandıysa teknik direktörün sessiz kalmaması. Çıkıp konuşması lazım. Ben görmedim duymadım deyip kafasını kuma gömerse bu sorun çözülmez. Oyuncusunu kesinlikle çıkıp korumalı ve konuşmalı. Bu yapılmazsa ırkçılıktan daha büyük bir sorundur. Çünkü bunun önce kafalarda bitmesi gerekiyor ama anlatarak ifşa ederek.
Son dönemlerde en çok tarışılan VAR hakkında neler söyleyeceksiniz. Sizce iyi işliyor mu?
Gullit : VAR iyi bir şey. Sorun şu ki o çizgiler yok mu o çizgiler. Milimetrik hesaplamalar işte bu VAR’ı biraz antipatik hale getiriyor. Ofsayt anında gördüğünüz ilk resim size pek bir ipucu vermiyorsa, onu çizgiler çekip defalarca ayrıntılarda boğulmanın bir anlamı yok. Gözünle göremiyorsan dizden, topuktan santimetrelerden ofsayt çıkarmanın, illa da bulmaya çalışmanın bir anlamı yok bence. Bırak gol olsun işte. Zorlamayın. Bu kadar golün bu kadar küçük ayrıntılardan dolayı iptal edilmesini doğru bulmuyorum. VAR gol iptal edilmek için kullanılmamalı.