Şike soruşturmasını başlatan polis konuştu
Şikede kumpas davasının bugün 3. duruşması yapıldı. Duruşmada şike soruşturmasının başlamasına neden olan o raporu yazan polis memuru konuştu. Diğer 20 tutuklu sanık ise hazırlanamadıkları iddiasıyla savunma yapmadı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde bulunan salonda görülen, 15'i tutuklu 108 sanıklı davanın bugünkü duruşmasına, 14'ü tutuklu 33'ü tutuksuz 47 sanık ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, kimlik tespiti yapılan sanıkların sorgusunun yapılacağını, sorgusu yapılan sanık haricinde kimseye söz vermeyeceğini belirterek, bazı talepleri bulunan sanıkların taleplerini almadı.
Aziz Yıldırım'dan çok konuşulacak sözler
Bugünkü duruşmada ilk olarak Giresunspor eski Başkanı Osman Çırak ile yaptığı görüşmeyi raporlayarak şike soruşturmasının başlamasına neden olan polis memuru Lokman Yanık'ın sorgusu yapıldı.
'FETÖ suçlamasını hakaret kabul ediyorum'
1998 yılında polis olduğunu söyleyen Lokman Yanık, ailesinde bu tür örgütün yurduna hiçbir zaman giden kimsenin olmadığını, bu örgütün okulunda okumadığını, gazetesini eline almadığını savunarak, "Ömrüm boyunca hiçbir sol, sağ görüşle işim olmadı. Dernek üyeliğim yoktur. Bankalarında hiçbir zaman hesabım olmadı. FETÖ suçlamasını kendime hakaret kabul ediyorum" dedi.
2001'de Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nde Spor Masası'nda göreve başladığını dile getiren Yanık, spor müsabakalarında tribün liderlerinin farklı guruplarla ilişkileri nedeniyle bir tarikat ve cemaatlere bakan MİT görevlisinin yanına verildiğini, 2010 yılına kadar onunla birlikte çalıştıklarını söyledi.
BJK tribünündeki cinayet
2007 yılında Gülen gurubu adına hareket eden bir kişinin tribün liderlerinin STV'de programlara çıkarmaya başladığını, tribün liderlerini programa çıkaran şahıs ile bir kişiyi STV'nin önünde gözaltına aldıklarını, bunun üzerine cemaatten bazı kişiler tarafından baskı gelmeye başladığını öne süren Yanık, "O dönem amirlerim arkamdaydı, onun için fazla etkilenmedim. Tribün liderlerini televizyona çıkaran şahıs ise 2009 yılında BJK tribün cinayeti olayına karıştı" iddiasında bulundu.
Şikenin başlangıç raporu
Birlikte çalıştığı MİT görevlisinin 2010 yılında Giresunspor Başkanı Osman Çırak ile kendisini buluşturduğunu, Osman Çırak'ın kendisinden önceki başkan Olgun Peker ile ilgili bazı iddialarda bulunduğunu, bu iddiaları raporlaştırarak müdürüne, müdürünün de Organize Şube'ye yönlendirdiğini, Organize Şubeni'nin de raporu esas alarak yürüttüğü soruşturma sonucunda 3 Temmuz operasyonunu başlattığını söyleyen Yanık, "Ben raporu yazıp bağlı bulunduğum sıralı amirime sundum, o da Organize Şube'ye yönlendirdi. Raporun organize şubeye gittiği tarihten 3 Temmuz sabahına kadar gelişmelerden haberim olmadı. Zaten Haziran ayında Diyarbakır'a tayinim çıkmıştı, 3 Temmuz sabahı da Diyarbakır'a gitmek için hazırlık yapıyordum. 2015 yılına kadar Diyarbakır'da görev yaptım" dedi.
2011 yılı Ocak ayında Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki basketbol karşılaşmasında o zaman Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'ün yuhalandığını söyleyen Yanık, "Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın talimat verdi, bunları yakalayın diye. Ben de stad müdüründen davetli listesinin tamamını istedim, stad müdürü vermedi" dedi.
'Şube müdürüm Erdoğan'ın Türk Telekom'da yuhalandığına ilişkin raporum yırtıp attı'
Bundan bir süre sonra da Galatasaray Stadı'nın açılışında o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yuhalandığını hatırlatarak, "Bununla ilgili hazırladığım raporu şube müdürü yırtıp attı. Başbakana sütliman bir rapor gönderdiler" iddiasında bulundu.
Hidayet Karaca 'zorunlu müdafim yok' dedi süre istedi
Başka suçtan tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Samanyolu Yayın Grubu eski Başkanı Hidayet Karaca, duruşmada zorunlu avukatının bulunmadığını, Ankara'daki çatı davaya hazırlandığı için bu davaya hazırlanamadığını belirterek, savunması için süre istedi.
Baransu da savunma yapmadı
Yine başka suçtan tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Mehmet Baransu, çok sayıda davası bulunduğunu, Pazartesi günü Mersin'de başka bir davaya katıldığını, Mart ve Nisan aylarında başka davaları da bulunduğunu, bu davaya hazırlanamadığını belirterek, savunma için süre istedi.
Yılmazer de süre istedi
Bu davanın tutuksuz sanığı Ali Fuat Yılmazer, iddianame ve eklerinin kendisine ulaşmadığını, 6 ayrı davadan tutuklu olduğunu, 10 ayrı davası bulunduğunu belirterek, "Savunma yapacak durumda değilim, süre istiyorum" dedi.