Ferdi Tayfur’un arabesk şarkılarına sosyolojik bakış! Çeşme şarkısına bir de bu pencereden bakın…
Arabesk müziğinin Ferdi Baba’sı Ferdi Tayfur yaşama veda etti. Türk müziğine damga vuran ve rekorlar üstüne rekorlar kıran Ferdi Tayfur 79 yaşındaydı. Köyden kente göç etmiş, milyonların duygularına tercüman olan Ferdi Tayfur’un şarkılarını sosyolojik açıdan inceleyen Iğdır Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. İsmail Abalı, köy yaşantısında baskın olan türkünün şehirde tutunmaya çalışan insanların duygularını tam anlamıyla tercüme olmayınca arabeskin devreye girdiğine dikkat çekiyor. İsmail Abalı, Ferdi Tayfur’un özellikle bağlama çalmasının altını çizip Çeşme türküsü ile ilgili çarpıcı analizler yapıyor.
İşte Doç. Dr. İsmail Abalı’nın Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi’nde 2022 yılında kaleme aldığı Ferdi Tayfur’a sosyolojik bir pencereden bakan o satırlar
“Türkü; kendine has bir ezgiyle söylenen, halkın kolektif duygu ve düşüncelerini yansıtarak ortak coşku ve heyecanlarını dile getiren ve hemen her ortamda icra edilebilen manzum, anonim ürünlerdir (Yakıcı 2013: 58). Coşkulu bir üsluba sahip olan ve muhtevasında kır yaşamının özelliklerini barındıran türküler canlı bir anlatımla ifade edilir. “Köy türküsü” olarak da anılan halk türküleri, tabiat tasvirleriyle kurulmuş ve gerek sözleri gerek de ezgisiyle köy havası taşıyan folklorik yaratmalardır. Dolayısıyla türkünün, kırsal yaşam dâhilinde hayatını idame ettiren ve tabiatla iç içe yaşayan köylünün edebî-müzikal gereksinimlerini gideren yegâne tür olduğunu söylemek mümkündür. Fakat köyden kente yapılan göçler neticesinde oluşturulan yeni toplumsal yapı için durum aynı değildir. Bir başka deyişle köyden uzaklaşan, lakin kentlilerin de arasına giremeyen gecekondu toplumu için türküler, güncel dertlerini ve sıkıntılarını ifade edemez hale gelmiş; sahip olduğu yeni sosyal yaşantısına ayak uyduramamıştır.
İşte bu noktada arabesk müzik ortaya çıkmış ve bu yeni müzik, eski köylülerin yeni türküsü şeklinde algılanmıştır (Bkz. Sıksık 1983: 22). Her ne kadar Arapça şarkıların üzerine Türkçe sözler yazılarak doğmuş olsa da arabesk (Stokes 2020: 137-141; Tekelioğlu 2006: 111-112), zamanla diğer müzik türlerinden, özellikle de halk müziğinden pek çok unsuru bünyesine katarak zenginleşmiş ve kendine özgü bir kimlik kazanmıştır. Bir başka ifadeyle halk müziğine hem benzeyen hem de benzemeyen arabesk, bu niteliğiyle köy ile kent arasında sıkışmış olan gecekondulunun derdini anlatabilen ve yaşamını işleyen yegâne müzik haline gelmiştir (Güngör 1993: 107-108). Özellikle Ferdi Tayfur, 70’li ve 80’li dönemlerde, varoş bölgelerde yaşayanlara hitap eden ve onların sıkıntılarını şarkılarında dile getiren sanatçıların başında gelmiştir:”
ÇEŞME TÜRKÜSÜ
Susadım çeşmeye varmaz olaydım
Elinden bir tas su içmez olaydım
Yolum düştü köyünüzden/semtinizden geçmez olaydım
Gelmez olaydım
Güzel yüzüne
Bakmaz olaydım
*
Çeşmenin başına bir güzel inmiş
Eğilmiş zülfünü suya düşürmüş
Mevla’m bu güzeli kime yar etmiş
Gelmez olaydım
Güzel yüzüne
Bakmaz olaydım
*
Gönülden gönüle gözler yol bulur
Âşıkların yüreğinde ateş kor olur
Bir garibim bu yerlerde vuran çoğ’olur/halim nic’olur
Gelmez olaydım
Güzel yüzüne
Bakmaz olaydım
Çeşme, gerçek yaşamda da sosyokültürel kodlara sahip olan bir unsurdur. Su şebeke sisteminin gelişmediği ve suyun her konuta verilemediği kırsal bölgelerde çeşmeler; su gereksinimini karşılamanın yanında köylünün bir araya gelip sohbet ettiği, haberleştiği ve sosyal ihtiyaçlarını giderdiği önde gelen mekânlardan biridir. Aynı durum, varoş bölgelerde de geçerli olmuştur.
Büyük şehirlerin kenar bölgelerine inşa edilen gecekondu mahallelerinde de çeşmeler, köyden kente göç eden insanların, kırsal yaşamdaki sosyalleşebilme yöntemini şehirde de gerçekleştirmesine olanak sağlamış ve böylece gecekondulular, bu yeni sosyal yapı dairesinde köy hayatını idame ettirebilmişlerdir. Bir başka deyişle yaşadığı şehri köylüleştirmiş olan bu insanlar nazarında da çeşme, mahalleliyi bir arada tutan ve sosyal ilişkilerin doruğa çıktığı bir mekân olarak algılanmıştır.
Dolayısıyla çeşme, yeni ve yabancı bir bölgeyi mekân tutmuş gecekondulunun, eski köy hayatını anımsatan ve kırsaldaki anılarını hatırında canlı bir şekilde tutabilmesini sağlayan en önemli mekânların başında gelmektedir. Tıpkı köy hayatında olduğu gibi varoşlarda da gençlerin birbirini görüp âşık olmaları çeşme başında gerçekleşmiştir (Ölçer Özünel 2020: 49). Halkın günlük hayatında cereyan eden bu olayı dizelerinde tahkiye eden Çeşme şarkısı ise söz konusu gençler için sosyal ilişkilerinde anlamlı bir ifade haline gelmiştir. Nitekim çeşmede âşık olma durumu ile Ferdi Tayfur’un Çeşme isimli şarkısı arasında yaratılmış olan bağdaştırma, üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen sosyal medya kullanıcıları tarafından hala canlı bir şekilde hatırlanmaktadır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Icardi İle Barıştı mı? Wanda Nara'dan Süpriz Hamle
Ferdi Tayfur'un Cenazesinde Ortalık Karışmıştı! Tuğçe Tayfur'la Kavga Eden Şirin Gözalıcı'dan Necla Nazır'a Yanıt
Hande Yener Aşkını İlk Kez Anlattı: İlk Kez Bir İlişkimde 5 Yılı Geçtim
SON DAKİKA HABERİ | Paylaşımı başına iş açtı! Sosyal medya fenomeni Murat Övüç gözaltına alındı!
Babası Ferdi Tayfur'un ölümüyle sarsılan Tuğçe Tayfur'a eşinden duygusal mesaj! 'ZAAFİYETİMSİN KADIN!'