hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gaziantep'in su altı yapıları UNESCO'da

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen, yer altı su tesisleri kastellerle içme suyu şebekesi livaslar, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) geçici listesine alındı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Her yönüyle farklı bir coğrafik yapıya sahip olan Gazi şehir, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yönetiminde yürüttüğü çalışmalarla kentin buram buram kültür ve tarih kokan yer altını gün yüzüne çıkardı, geçmişte su dağıtım sistemi olarak bilinen kastel ve livaslar, turizme kazandırdı. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, Anadolu’da sadece Gaziantep’te rastlanan geçmişte su dağıtım sistemi olan kastel ve livasların turizme kazandırılması amacıyla yaptığı çalışmalar meyvesini verdi. Yapıların UNESCO’ya kazandırılması için harekete geçen Büyükşehir, eserlerin UNESCO geçici listeye alınmasını sağladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 2 yıllık çalışmalarının sonucunu aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Gaziantep’te yerin altının da üstü kadar kültür ve tarih koktuğunu anlatan Şahin, özellikle bu bölgede su yönetiminin sıcak ve kurak iklimden dolayı tarih boyunca çok önemli olduğunu dile getirdi. Su ihtiyacı sürekli arttığı için tarih boyunca yöneticilerin su yönetimiyle ilgili o dönemin teknolojisine, medeniyetine, bilgi ve birikimlerine göre çözüm üretmeye çalıştığını aktaran başkan Şahin, o yüzden yer altı sularının çok daha mühim hale dönüştüğünü vurguladı.

    Yer altı sularıyla ilgili kastel denilen, kirli suyla temiz suyun birbirine karışmadığı, yer altından bu akışın sağlandığı bir sistem geliştirildiğini bildiren Şahin, "Sıcak coğrafyada buharlaşmayı önlemek için yer altında büyük bir medeniyet gelişmiş. Biz bu farklılığı gördük ve bunu dünyaya tanıtmak için 2 yıldan beri çok önemli çalışmalar yaptık. Aynen gastronomide yaptığımız gibi, önce işin teorisini çalıştık, raporlamalarını yaptık. Konusunda uzman hocalarla çalıştık. Tarih boyunca Roma, Hitit, Selçuklu, Osmanlı imparatorlukları döneminde su yönetimine ilişkin belgesel yaptık. Özellikle kültür yolu dediğimiz eski yerleşim yerlerinde Pişirici ve Kozluca kastelleri var. O dönemin su yönetiminde geldiği noktayı gösteren çok önemli örnekler bunlar. Hem kanalizasyon hattını, kirli suyu temiz sudan nasıl ayırdıklarını, nasıl çözümlemeler ürettiklerini hem de sıcak iklim olduğu için buharlaşmayı önlemek için neler yaptıklarını görebiliyoruz. Bunların hepsini raporladık ve UNESCO’nun geçici listesine girebilmek için başvurduk. 2 yılın sonunda aynen gastronomide olduğu gibi geçici listeye girmiş olduk" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Farklı ülkelerde de bu unvanı almak için çaba gösterenlerin olduğunu anlatan Şahin, "Doğru yöntemlerle çalışıldığında sonuca nasıl hızlıca varıldığını gösterdik. Alt yapımız çok kuvvetli. Hem yer altında büyük bir medeniyet var, su medeniyeti var hem de bunu çok iyi raporlayan, artık bunu öğrenen tecrübeli bir ekip var. Bu ikisi birleştiği zaman mutfak sağlam, rapor sağlam, lansman sağlam. Çok hızlı sonuç aldık ve geçici listeye girdik. Önümüzdeki günlerde bunun lansmanını yapacağız. Bundan sonraki süreçte yer altı yapılarımızla bölgeye daha fazla turistin gelmesini bekliyoruz. Bunun için de gerekli tanıtım çalışmalarını da yapacağız" diye

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow