İnsana benzeyen taşları topluyor
Çoban Ahmet Aslan, hayvanlarını otlatırken doğada bulduğu insana benzer taşları biriktirip o taşlardan Edirne'de müze açmıştı. Aslan, şimdi yeni bir müze hazırlığında. Sivas'ın Gürün ilçesinde, yine çobanlık yaparak müzeye koyabileceği taşlar arıyor.
Çobanlık yaparken topladığı taşlarla Edirne Uzunköprü'de Türkiye'nin ilk 'İnsansı Taşlar Müzesi'ni açan Ahmet Aslan (48), ikinci müze için çalışmalara başladı. Şu an Sivas'ın Gürün ilçesinde çobanlık yapan Arslan, arazide bulduğu yeni taşları biriktiriyor. Arslan, ikinci müzeyi Ege Bölgesi'nde açmayı planlıyor.
Şanlıurfalı Ahmet Aslan, 1999 yılında, Konya'nın Gölyazı beldesine göç ederek, çobanlığa başladı. Aslan, koyun otlatırken, araziden ve akarsu kenarlarından insan yüzü ile bazı hayvanlara benzeyen, doğal etkiyle şekillenmiş taşları hobi olarak toplamaya başladı. Yaklaşık 10 yıldır taş toplayan Aslan'ın müze hayali, Uzunköprü ilçesinde gerçek oldu. Sosyal medya üzerinden irtibat sağladığı Uzunköprü Belediye Başkanı CHP'li Enis İşbilen'in desteğiyle Aslan'ın hayalini kurduğu müze açıldı. Uzunköprü'de, restorasyonu 900 bin TL'ye 2013 yılında belediye tarafından tamamlanan, Fener Rum Patriği Bartholomeos'nun açtığı, kültür ve sanat evi olarak kullanılan Aziz İoannis Kilisesi'nde, çobanın topladığı taşlarla 'İnsansı Taşlar Müzesi' oluşturuldu. Ahmet Aslan, şimdi de Sivas'ın Gürün ilçesine bağlı Karakuyu köyünde çobanlık yapıyor. Arazide bulduğu yeni taşları biriktirmeye başlayan Aslan, Ege Bölgesi'nde ikinci müzeyi açmayı planlıyor.
'Dünyada 2 müze var'
Konya'da, 1999 yılında çobanlığa başladıktan sonra koyunlara attığı taştan esinlenerek, insan yüzüne benzeyen taşları toplamaya başladığını anlatan Ahmet Aslan, "Çobanlığımın ikinci yılında koyunlar uzaklaşırken yerden bir taş aldım. Daha sonra koyunlara o taşı koyunlara atıp yavaşlatmak istedim. Biran da o taşın insan yüzüne benzediğini gördüm. O taşı koyunlara atmayıp cebime koydum. O taş beni bir müzeye fırlattı. 2017 Kasım ayında Edirne Uzunköprü Belediye Başkanı bu müze fikrine sıcak baktı ve ilk müzeyi Edirne Uzunköprü'de açtık. Daha önce 2009'da Kültür Bakanlığı'na müracaatların oldu. Bu fikir reddedildi. Fakat ben pes etmedim arayışıma devam ettim. Meralarda koyun güderken aynı zamanda da bulduğum taşları eve getirerek biriktirdim. 2016'da Japonya'da benzer bir müze açıldığını duydum. Yani dünyada iki tane müze var. Biri Japonya'da biride Uzunköprü İnsansı Taşlar Müzesi'dir" dedi.
'İkinci müze fikri gelişti'
'İnsansı Taşlar Müzesi'nin ikincisini açmak için çalışmalara başladığını aktaran Aslan, "İkinci müzeyi de çobanlıkla kurabileceğimi düşünüyorum. Çünkü koyun güderken taş arama da gözüm daha iyi oluyor, daha iyi görüyorum. Çünkü şehir yok, apartman yok, karmaşa yok. Doğa insana bir dinginlik veriyor. Oda göze yansıyor. Ben de görme duyumu bu şekilde geliştirdim. Heykeltıraşlar çekiçle, keskiyle yontar, ama ben gözümle yontmayı öğrendim. Ben bunu ülkemin ve dünyanın hatta insanlığa böyle bir sanatın olduğunu duyurmak için ikinci bir müze fikri daha gelişti. Bir çoban ikinci müzeye de başlar ve çobanlık yaparak başlar" diye konuştu.
'Destek istiyorum'
İkinci müze için sponsor aradığını ama destek bulamadığını belirten Aslan, şunları söyledi:
"Bir çok sponsorluk tekliflerimiz oldu ama kimse bize kimse sponsor olmadı. Bende bunu kendi çabamla yürütmeye çalışıyorum. Bundan sonra destek gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Ama ben yolumdan şaşmayacağım. Destek olanın yarın bu müzede ismi yaşar, devam eder. Olmayan da zaten servetiyle malıyla mülküyle yok olup gidiyor. Ama bu müzede kalıcı olmak isteyen varsa buna sponsor ve destek olsunlar. Bu müze daha hızlı ve çabuk zamanda kurulsun. Ben 3 yılda da kurabilirim, ama bir destekle bunu müzeyi 3- 4 ayda kurabileceğimi düşünüyorum. Taşlar böyle kucağımda. Kucakta taş taşıyarak bir müze kurulması. Bunun üzerinde düşünülmesini istiyorum. İkinci müze için ülkemden destek istiyorum. Küçük sponsorluklar istiyorum. Uçan kuşa sponsor olanlar ne olur bu doğanın özgün sanatın daha hızlı bir ikinci müzeye kavuşması için birazcık ellerini taşın altına koysunlar. Ben taşın altına gövdemi koymuşum. Bu sanata destek verin."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dünyanın ilk 'gülücük' emojisine 1 ayda 10 bin ziyaretçi
Mardin'de Rus Avangard'ı
'Erzincan'ın incisi' Kemaliye tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile ilgi çekiyor!
Zamanda yolculuğun adresi! Tarihi ilçe Safranbolu 46 yıldır özenle korunuyor
Bir Bulut Olsam, Sıla gibi dizilere ev sahipliği yaptı! Mardin'in tarihi Dereiçi Mahallesi turizme kazandırılacak