hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sefer Şener yılın son enflasyon raporunu değerlendirdi

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı. Yüzde 14,1'den yüzde 18,4'e yükseltildiğini söyledi. CNN TÜRK canlı yayınına konuk olan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de yılın son enflasyon raporunu değerlendirdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Prof. Dr. Sefer Şener, şunları söyledi:

    4 puanlık bir yukarı yönlü revizyon var gördüğümüz kadarıyla. Hatırlarsanız geçen ayki enflasyon rakamı, son 12 aylık enflasyon 19,58 çıkmıştı. Dolayısıyla bugün ki yeni değerlendirmeye göre de 18.4'lük beklenen bir enflasyonu var Merkez Bankası'nın. Bunu şöyle değerlendiriyoruz: öncelikle, gerçekleşen enflasyonun çok çok yakınlaştı beklenti. Yani orada daha realist, daha gerçekçi bir enflasyon beklentisine sahip gördüğümüz kadarıyla Merkez Bankası. Sadece burada değil, aynı zamanda gıda enflasyonunda da biliyorsunuz geçen aya göre bu ayki beklenti 23 seviyesine çıktı. Yani geçen 13'tü, 23'e açıkarttı Merkez Bankası. Orada da daha gerçekçi bir rakama ulaşıldığını görüyoruz.

    Fakat bu rakamlar bu beklentilerin çıkmasının, bu şekilde değiştirilmesinin bir ana nedeni var. Gördüğümüz kadarıyla Merkez Bankası ilk defa kamuoyunda hep sürekli söyleniyordu. 'Merkez Bankası acaba bir politika değişikliğine mi gitti? Yani bundan sonraki süreçte farklı bir politika uygulanacak şeklinde bir beklenti, bir konuşma vardı. Gördüğümüz kadarıyla Merkez Bankası bundan sonra farklı bir beklentiye doğru gidiyor. Yani farklı bir politika değişikliğine imza atacak gördüğümüz kadarıyla. Bu da şudur; Merkez Bankası bu metinde de çok açık olarak şunu beyan etmiş diyor ki 'Önümüzdeki dönemle özellikle enflasyonla ilgili ve fiyat istikrarıyla ilgili cari açık temel alınacak.' Yani ekonomi cari fazla verecek, cari fazla yoluyla kur istikrarı sağlanmaya çalışılacak. Aynı zamanda faiz politikasında 'Biz bundan sonraki süreçte cari fazlayla belirleyeceğiz' şeklinde beyan ediyor. Merkez Bankası'nda tam anlamıyla farklı bir politika yaklaşımı benimsenmiş durumda.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Merkez Bankası diyor ki 'Biz faizi indiriyoruz. Faiz indirmemizdeki ana gerekçe de özellikle ticari kredilerdeki yavaşlamanın önüne geçmek ve bundan sonraki aşamada selektif kredi dediğimiz sektöre göre kredi vereceğiz' diyor. Yani yatırımcıya bir güven ortamı sağlanıyor. Siz ihracat yapan bir firmaysanız size farklı faiz oranı uygulanmaya çalışılacak ticaretinizde. İşte 'Savunma sanayinde olduğu gibi ithalata dayalı kısmı azaltmayı düşünüyorsanız, ara malı üretmeyi düşünüyorsanız, ihracata dayalı üretim yapmayı düşünüyorsanız sizin işletmenize farklı kredi yani selektif kredi dediğimiz işletme koluna göre, alanına göre farklı kredi politikası uygulayacağız. Böylelikle de cari açığı düşürüp kuru da düşüreceğiz' diyor. Bu tam anlamıyla bir kulvar değişikliği, tam anlamıyla bir politika değişikliği.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ana argümanı da gördüğümüz kadarıyla Merkez Bankası açık olarak belirtmiş. Ticari kredilerde yüzde 6 seviyesine düşürdü ilk defa. Yani o artış oranı, yıllık artış oranı yüzde 6'nın altına düşmüş durumda. O yüzden Merkez Bankası diyor ki 'Ben enflasyona da yol açmamak adına yani hani tüketici kredilerinin düşürüp de yoğun para piyasaya sürüp de enflasyon oluşmasın diye 'Ben bundan sonra üretim yapacak, yatırım yapacak firmalara kredi vermeyi düşünüyorum. Bunlara daha uzun vadeli, daha düşük faizli, daha hesaplı kredi vererek ben üretimin önünü açacağım. İhracatı artırıp, büyümeyi bu şekilde sağlayacağım. Cari açığı düşürüp, kura olan ihtiyacı yani dövizdeki volatilite dediğimiz oynaklığın önüne bu şekilde geçeceğim' diyor. Onun için diyorum bu bir kulvar değişikliği, bu tamamıyla bir politika değişikliği diye. Bu tabii özellikle hem sanayi kesiminden hem reel kesimden hem de toplumdan ve toplumun beklentileri doğrultusunda hepimizin beklentisi işletmelerin düşük kredi faizleriyle büyüyebilmesidir. Şunu da unutmamak lazım bu daha çok orta ve uzun vadede getirilerini anlayabileceğimiz, topluma yansıtabileceğimiz bir uygulama. Nasıl ki 2003 yılından sonra savunma sanayiinde bu yapıldıysa ve şu anda yerlilik oranı artırıldıysa aynı şey diğer sanayi kolları için de düşünülüyor. Ve böylelikle de cari açık düşürülüp faiz politikası da buna göre belirlenmek isteniyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow