hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Mersin Akkuyu Santrali'nde temel atıldı

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Deniz Yapıları inşaatı temel atma töreninde konuştu. Tesisin 9 büyüklüğündeki bir depreme, tsunami ve uçak kazalarına karşı endişeleri giderecek şekilde dizayn edildiğini söyleyen Yıldız, "Avrupa'nın en önemli turist kaynağı 3 ülkede. Fransa-Paris, İngiltere-Londra ve İspanya-Madrid. Onların santraline, onların turistlerine bir şey olmuyorken bizim turistimize birşey olmaz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye'nin ilk nükleer santral olacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin Deniz Hidroteknik Yapıları temeli bugün çevrecilerin yoğun protestoları ve geniş güvenlik önlemleri altında törenle atıldı.

    Akkuyu'da bugün gerçekleşen temel atma töreni, santralin tüm "kıyı tahkimatı" diye adlandırılan iskeleler ve depolama alanlarını kapsıyor.

    Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi'ndeki Akkuyu mevkiinde düzenlenen temel atma törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile birlikte Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Rus Devleti Nükleer Şirketi Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov ve diğer üst düzey yetkililer katıldı.

    Taner Yıldız: "Bizim turistimize birşey olmaz"

    Törenin açılış konuşmasını yapan Fuad Akhundov, hiçbir ülkede bu tür büyük anlaşma yapıldıktan sonra bu kadar erken başlamadıklarını belirtirken, Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin yüzde 100 Rus sermayeli bir şirket olduğunu söyledi.

    Sergey Kiriyenko ise, santralin sürdürülebilir enerji açısından, vergi ve ekonomiye katkı açısından çok önemli olduğunu, 10 binden fazla çalışanı olacağını belirtti.

    Vali Özdemir Çakacak ise konuşmasında ticaret, tarım, lojistik, sanayi ve turizm sektörlerini barındıran Mersin'e Akkuyu ile enerjinin de eklenerek sektörel çeşitliliğinin arttığını ifade etti.

    Dünyadaki tüketimin yüzde 11'i nükleerden

    Bakan Taner Yıldız, Türkiye'nin nükleer enerji serüveninde yeni bir sürecin başladığını belirterek, şunları söyledi:

    "Dünyanın şu anda elektrik tüketiminin yüzde 11'i nükleer santrallerden karşılanıyor. OECD ülkeler açısından baktığımızda ise bunun yüzde 18'i, ABD ve Rusya yüzde 19'u, Almanya yüzde 16'sı ve Fransa'da yüzde 78'ini karşılıyor. Halen ABD'de de 100 tane santral var, 5 tane de inşa halinde. Rusya'da 34 tane santral var 9 tane inşa halinde. Çin'de 24 tane santral var, 24 tane de inşa halinde. Fransa'da 58 tane santral var. Almanya'da toplam 17 santralin 8'i devreden çıkacak olsa da 9 tanesi yine devrede kalacak.

    Çevrecilerden alıkoyma eylemi

    Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak nükleer santrallerden daha fazla bir güçle devam edecek bu santraller. Fukuşima'dan Akkuyu Nükleer Santral de dersini almıştır. Almanya 8 tane nükleer santralını kapatmıştır, ama 9 tanesi devredir. Almanya'nın 9 santralle devam etmesinin, Japonya'da nükleer santrallerin kapatılıp böyle bir söylemden sonra açılmaya başlamasının, ABD'de 100 tane santralin işletmede olmasının ve 5 tane daha yapılacak olmasının, İngiltere'de 2 tane ve Fransa'da da 1 tane nükleer santral inşaatının devam ediyor olmasının büyük resimde gözden kaçırmamamız gereken önemli bir nokta olduğu kanaatindeyim."

    "Hükümetin ömrü, müzakeree süresiyle aynı"

    Türkiye'de bugüne kadar nükleer güç santrali için başlatılan çalışmaların hep sonuçsuz kaldığını ifade eden Taner Yıldız, bunun en önemli nedenlerinden birinin de siyasi istikrasızlık olduğunu kaydetti.

    Bugüne kadar gelen hükümetlerin ortalama ömrünün 1,5 yıl olduğunu belirten Bakan Yıldız, şöyle devam etti:

    "Ülkemizde Uluslararası Atom Enerji Ajansı'na 1957 yılında üye olduktan bu yana sürekli nükleer santral yapmaya çalışmış gelen hükümetler. Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana, 92 yılda toplam 62 tane hükümet geldi geçti ve bunların ortalama ömrü 1.5 yıl. Yalnızca müzakeresi 1,5 yıl süren bir işten bahsediyoruz.

    Bir müzakere yapıyorsunuz ve hükümet tekrar değişiyor. Müzakereye tekrar başlıyorsunuz hükümet tekrar değişiyor. Bir ülkenin siyasi istikrarı, o ülkenin uluslararası arenadan arındırılamayacak kadar olan büyük projelerini kapsıyor. Nükleer santrallerinde 10 yıllık müzakere, projelendirme ve inşa süresi, harç konduktan sonra inşallah önümüzdeki yılın sonunda ilk temelini yine bu yerde atmış olacağız.  İşletme süresi, alım garanti süresi ve 60 yıllık işletme sürelerini de dahil ettiğimizde 2100 yılından bahsediyoruz. 2100 yılına kadar şu veya bu şekliyle serbest piyasada çalışabilecek bir enerji santralinden bahsediyoruz."

    İstanbul'un bütün elektriğini karşılayabilir

    Yıldız, nükleer santralin Türkiye için neden önemli olduğunu ise şöyle açıkladı:

    "Eğer bizim 2 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasıla, 500 milyar dolarlık ihracat ve 25 bin dolarlık kişi başına düşen bir milli gelir hedefliyorsak, nükleer güç santralleri bunun ayrılmaz bir mütemmim cüzü olacaktır. Türkiye, büyüme hızları itibariyle baktığımızda Çin'den sonra tüketimde dünyada 2'nci, Avrupa'da ise 1'inci sıradadır.

    Bugün itibariyle eğer Akkuyu nükleer santralı devrede olmuş olsaydı, 15 milyon nüfuslu İstanbul'un bütün elektriğini karşılayabilecek ve Türkiye'nin toplam elektriğinin yüzde 28'ini karşılayabiliyor durumda olacaktı. Yalnızca bununla kalmayacaktı, bu nükleer santral 10 yıl öncesinde yapılmış olsaydı şu ana kadar 14 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal etmiş olacaktık."

    "22 milyar dolarlık bir yatırım"

    Yıldız, nükleer santralin aynı zaman tek seferde yapılmış en büyük bir yatırım olduğunu da ifade ederek, şöyle devam etti:

    "Türkiye'nin kıyı şeridi 8 bin 484 kilometre. Çok enteresandır. Buradaki kıyı şeridi 3 kilometrenin daha altında. 2-3 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık yekpare bir yatırım yapılacak. Metrekare ve nüfus başına en büyük yatırım şu anda bulunduğumuz bu sahaya yapılacak.

    'Antalya'daki, Mersin'deki turist kaçar' dediler. Avrupa'nın en önemli turist kaynağı 3 ülkede. Fransa Paris, İngiltere Londra ve İspanya Madrid. Bir kısım ülkelerde 90 kilometre daire çizdiğimizde 7 tane nükleer güç santralı var. Onların turistlerine bir şey olmuyorsa bizim turistimize bir şey olmaz arkadaşlar.

    Allah muhafaza 9 büyüklüğündeki bir depremin bütün endişelerini giderecek tarzda inşa edildi. O yüzden en büyük tehditlerden olan gerek tsunaminin, gerekse de depremselliğin, gerekse bütün bu çarpışma ve rüzgar testlerini tamamlamış bir yapıdan bahsediyoruz. ÇED çalışmaları tamamlandı."

    10 bin kişi çalışacak

    Bakan Yıldız son olarak 2016'nın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile diğer ilgili devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelini atacaklarını belirtirken, santralın inşasında 10 bin kişinin çalışacağını ve Türk mühendisleri ve çalışanlarıyla santralin işletileceğini söyledi.

    Konuşmaların ardından Bakan Taner Yıldız, Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov ile Vali Özdemir Çakacak botuna basarak Deniz Hidroteknik Yapılarının temelini attı.

    "Ülkenin enerjiye ihtiyacı var"

    Temel atma törenine katılanlar arasında santralın yapılacağı devasa arazinin eski sahiplerinden TEDAŞ'tan emekli Mehmet Ali Sarı de yer aldı.

    Nükleer santralın yapılmasından yana olduğunu belirten Sarı, 1976'da Akkuyu Nükleer Santrali için yer lisansı alınmasının ardından araziyi devlete bırakıp gittiklerini ifade ederek, "Bu gördüğünüz devasa araziler bizimdi. Dayımızın, amcamızın, dedelerimizindi. Yaklaşık 40 yıl önce bu arazinin zilliyet hakkı bizimdi. Biz devlete metrekaresi 1 lira karşılığında vererek çekip gittik buralardan. Çünkü ülkenin enerjiye ihtiyacı vardı. TEDAŞ'tan emekli olduğum için de enerjinin kıymetini de çok iyi biliyorum. Bu nedenle araziyi devletimize bırakıp gittik" diye konuştu.

    Köylülerden Mehmet Ali Şahin de, santralın yapılmasının devletin bir kararı olduğunu ve bunu tartışmanın yersiz olduğunu ifade ederek santralın yapılmasının ülkenin yarına olduğunu söyledi.

    Akkuyu Nükleer Santrali'nin temel atma töreninde eylem

    Dileklerini yazdılar

    Temel atma törenin ardından Taner Yıldız ile Rosatom Genel Müdürü Sergey Kirienko, inşaat alanından çıkarılıp içi daha önce oyulan büyük bir kapsül kayaya, dileklerini yazıp bıraktı. Daha sonra üzeri pirinç levhayla kapatılan kapsül kayanın 50 yıl sonra açılıp dileklerin okunacağı belirtildi.

    İhalede büyük indirim

    Daha sonra Yıldız ve Kirienko gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Temeli atılan yapıların ihalesine 9 Türk şirketinin katıldığını belirten Kirienko, "İlk aşamada bu tür deniz yapıları inşaatında deneyimli şirketler seçildi. Bu şirketlere şans verildi. Ayrıca bu ihaleye katılanlardan uygun fiyatı veren şirketi seçmek zorundaydık. Bu ihalede 1 milyar 50 milyon dolar fiyat veren Cengiz İnşaat daha sonra bunu 400 milyon dolara indi.  Neredeyse yarı yarıya bir fiyat indirimi gerçekleşti. Dün saat 23.15'te son zarfları açtığımızda Cengiz İnşaat 56 milyon dolar daha düşük fiyat verdi. 394 milyon dolarla ihaleyi kazanan firma oldu" diye konuştu.

    "Ekonomik krizden etkilenmeyecek"

    Genel Müdür Kirienko, Rusya'da yaşanabilecek ekonomik krizlerin projeyi etkileyip etkilemeyeceği konusundaki soruyu ise şöyle yanıtladı:

    "Kesinlikle hiçbir şeyden bu proje etkilenmeyecek. Çünkü Devlet Başkanımız Putin ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan arasında onların beyanı da açık ve nettir. Bu proje yaşanabilecek ekonomik krizlerden etkilenmeyecektir. Sayın Putin de bunun güvencesini vermiştir.  Şu an Mart ayı itibari ile projeye ayrılan 51 milyar rubleyi planlanan süreçten önce aldık."

    "Çevreci bir yaklaşım sergiledik"

    Bir gazetecinin ÇED'e yönelik çevrecilerin ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin açtığı davalara rağmen böylesi bir temelin atılmasının hukuksuzluk olarak değerlendirildiğini belirterek, bu konuda görüşlerinin sorulması üzerine Yıldız, şunları söyledi:

    "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Şu anda atılan temel, deniz yapıları ile ilgili bir temel atmadır. Reaktörlerin deniz yolu taşınmasının sağlanması için gerekli deniz yapılarını içermektedir. Çevreci kardeşlerimizin görüşlerine saygı duyuyorum.

    Yalnız çevreci olmak, söylemle olmuyor. Bu projede çevreci bir yaklaşım sergiledik. Buna rağmen bu projeye karşı çıkmak, bir ülkenin kalkınmasına, gelişmesine karşı bir çıkış olur. Bunu karşı çıkanları da ülkenin gelişmesine, kalkınmasına karşı çıkanlar olarak görüyorum."

    Yoğun güvenlik önlemi

    Öte yandan tören nedeniyle Mersin'in giriş ve çıkışlarından itibaren hemen hemen tüm kavşaklarda jandarma ve polisin yoğun güvenlik önlemi alması dikkat çekti.

    Santralin yapılacağı Büyükeceli Mahallesi'nin giriş ve çıkışları da yine güvenlik güçlerince kontrol altına alındı ve mahalleye girenler, kimlik kontrolünün ardından alındı.

    Alınan önlemler çerçevesinde tören yapılan yerine giriş kapısında 2 TOMA aracı bekletildi. Yüzlerce jandarma timi, Akkuyu mevkiinin çevresindeki dağlık alanda konuşlandırıldı. Denizden de Sahil Güvenlik ve zodyak botlarıyla önlem alındı.

    Japon yönetmenden Türkçe "nükleer santral" mesajı

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow