Faiz düşecek mi, artacak mı? Uzman isim canlı yayında yorumladı
Bugün saat 14:00'te Merkez Bankası'nın faiz kararını öğreneceğiz. Toplantıda 200 baz puan düşürülmüştü. Peki, bugün nasıl bir karar çıkacak? CNN TÜRK Ekonomi Danışmanı Sefer Sener, canlı yayında yorumladı.
CNN TÜRK Ekonomi Danışmanı Sefer Şener, Merkez Bankası'nın politika faizi ile ilgili olası senaryolarını CNN Türk canlı yayınında değerlendirdi. İşte Şener'in açıklamaları:
Sayın Cumhurbaşkanı'nın dünkü açıklamasına kadar piyasanın beklentisi 100 baz puana kadar 1 faiz artışı idi. Bizim beklentimiz de 50 ile 100 baz puan arasında 1 faiz artışı azalışı gelmesi yönündeydi. Yani faizlerinde bir indirime gidileceği beklentisi piyasada hakimdi. Hatta şöyle söyleyelim, son 1 haftalık dönemde bu beklenti çok ön plana çıktı ve işte dövizdeki artışların bu beklentiyle alakalı olduğu borsadaki artışların bu beklenti de payı olduğu ile ilgili değerlendirmeleri yapılıyordu. Fakat Sayın Cumhurbaşkanının dün özellikle "Güçlü ve yeni Türkiye'nin yolu bundan sonra farklı bir aşamadan geçiyor" şeklindeki açıklamasıyla birlikte piyasanın beklentisi açıkçası şuan gördüğümüz kadarıyla 50 ile 150 baz puana çıkarılmış durumda.
"ÖNÜMÜZDE 3 İHTİMAL VAR"
Yani piyasa faizlerinin bugünkü kararda 150 baz puana kadar indirilebileceğini fiyatlamaya başladı şu anda. Yani kurdaki bu oynaklık aslında bunun işareti. Daha öncesinde 100 baz puana kadar fiyatlanmıştı. Dün gelen bu açıklamayla birlikte şuan piyasanın yönü 150 baz puana kadar olabileceği şeklinde. Tabii biz burada bütün ihtimalleri değerlendiriyoruz. Zaten 3 tane ihtimal var yani ya artırılacak ki çok düşük bir ihtimal artırması... Ya sabit bırakılacak ya da söylediğimiz şekilde 150 baz puana kadar düşürülecek.
Şimdi buradaki senaryolara göre de kurun gideceği boyut ya da diğer alternatif piyasaların, örneğin borsanın gidebileceği boyut işte faizlerin gelebileceği boyut tekrardan yeni bir senaryoyu gerektiriyor. Yeni bir çalışmayı gerektiriyor gördüğümüz kadarıyla... Ama bütün bu olasılıkların içerisinde dünkü açıklamalara rağmen Merkez Bankası'nın bugünkü açıklamasında sabit tutma ihtimali de var. Bu ihtimal düşük olmasına rağmen bir ihtimal olarak masada duruyor. Açıkçası böyle bir sürprizde olabilir, ama Sayın Cumhurbaşkanı kararını çok net olarak açıkladı. Yani "Biz özellikle üreticiyi, sanayiciyi faize ezdirmeyiz. Faiz yükünü bunların sırtından alacağız." şeklinde konuşuyor ve dolayısıyla hükümetin tavrı bu kadar net iken ve doğal olarak hükümetle Merkez Bankası koordineli olarak çalışıyor. Yani hani enflasyon hedeflemesinde ikisi birlikte hareket ediyor.
Bu fiyatlanmış boyutu şöyle söyleyelim istiyorsanız. Son 1 haftalık dönemde yüzde 3'lük, 3 buçukluk 1 artış oldu. Bu 100 baz puanın fiyatlaması idi. Fakat dünden sonraki fiyatlama ile birlikte yüzde 5 in üzerine çıkmış oldu kurdaki oynaklık. Bu da aslında piyasanın 150 baz puan da olabilir. Böyle bir sürpriz de yapabilir. Merkez Bankası fiyatlaması gördüğümüz kadarıyla yani şu ana kadar. Bu kurdaki oynaklığı ana nedeni 150 baz puandan fiyatlanıyor olması. Yoksa 100 baz puan fiyatlandırma bu kadar oynak olmayacaktı açıkçası. Yani o dün hükümet tarafından gelen açıklama Sayın Cumhurbaşkanı tarafından gelen açıklama çok net olarak bugün fiyatlanmaya başladı açıkçası.
Böyle yeni fiyata göre eğer ki Merkez Bankası beklendiği gibi diyelim 150 baz puanlık 1 indirim yaparsa, bu şu manaya geliyor Sultan Hanım. Kısa vadede en azından belli 1 kısmı belki fiyatlandırmanın ama daha üst seviyelere kurun oynaklığının daha yukarı seviyelere çıkma ihtimali çok yüksek. Eğer piyasanın beklediği bu sürpriz olursa 150 baz puanlık sürpriz gelirse... Ancak daha önce fiyatladı. 100 baz puanlık sürpriz gelirse, çünkü piyasa buna ikna olmaya başlamıştı. Yani Merkez Bankası'nın yeni veriler ışığında hani bu 100 baz puanlık indirimi yapabileceğini fiyatlıyor idi piyasa. Orada da kurun oynaklığı ya da diğer enflasyona şuraya buraya yansıması. 1 sebebe bağlı oda Merkez Bankası'nın kararını açıkladıktan sonra hangi metni piyasaya vereceği yani acaba geçen ayki metin gibi mi söyleyecek? Yani hala gidecek yerimiz var mı diyecek? Piyasalara bundan sonra da indirmeye devam edeceğim mi diyecek? Yoksa böyle 1 şey söylemeyecek mi? Yani orada mesela gerekirse farklı enstrümanları kullanabilirim gibi bir ifade mi kullanacak? O zaman bu ifadeye bağlı kurun oynaklığının yukarı ya da aşağı olması, yoksa yüz baz puanı piyasa fiyatladı. Eğer ki yüz baz puanlık bir indirim gelirse, dediğim gibi karar metnine bakacağız. O zaman karar metninde çok radikal bir şey olmazsa o zaman diyeceğiz ki, "Tamam bu kurdaki oynaklık nispi olarak sağlanmış durumda. Bundan yukarı gitmez." diyeceğiz.
Ama tam tersine bundan sonra da indirmeye devam edeceğimi gibi bir mesaj alırsa o zaman kurdaki oynaklığın çok daha üst seviyelere geldiğini görebiliriz gibi duruyor bizdeki süreçte. Ama şurası net. Hükümet şunu düşünüyor. Deniliyor ki, bakın Amerika'da da enflasyon var, yani 2 bekleniyordu, 6 nokta 2 çıktı. 3 katına yakın ama Amerika henüz faiz artırmıyor. Dikkat ederseniz deniliyor ki Haziran-Temmuz-Ağustos ayı gibi enflasyon düşecek. Ondan sonra faiz artışlarına başlayacak Amerika deniliyor. Yani aslında baktığınızda hükümetin bakış açısı yani bu enflasyonun arizi sebeplere dayandığı geçici sebeplere dayandığı. Dolayısıyla 2022'nin ikinci çeyreğinden itibaren düzelmeye başlayacağı, dolayısıyla bunun önlemi alındı. Yani faizlerde önden yüklemeli olarak indirime gidilmesi istendi ve dünya bu şekilde küresel olarak belli bir yöne gidiyorken, Türkiye'nin de bu fırsatı kaçırmaması isteniyor.
Aslında baktığınızda onun için üretici desteklenmeye, reel sektör desteklenmeye çalışılıyor. Tabi ki söylendiği gibi eğer hazirandan itibaren gerçekten enflasyonu aşağı yönlü ivmelenmeye başlarsa. O zaman biz bu kurdaki artışın tamamıyla tersine döndüğünü görebiliriz. Fakat şu andaki realite şu andaki gerçeklik dediğim gibi o metinde hangi ifadelerin yer alacağı ile alakalı tamamen.
ÇIKACAK KARARIN ENFLASYONA VE DOLAYISIYLA VATANDAŞA YANSIMASI NASIL OLUR?
Çıkacak karar sürpriz olursa yani 150 baz puan olursa doğal olarak bu kuru yukarı yönlü hareket ettirmeye devam edecektir. Kurun yukarı yönlü hareket etmesi de açıkçası maliyetlere yansıyor. Yani bunu görmezden hiç kimse gelemez. Artı sadece maliyetleri bu yansımıyor. Küresel çapta hem Amerika'da hem Avrupa'da hep söylüyoruz. Orada da çok yüksek enflasyonlar var. Yani bu maliyetleri 1 taraftan biz kur riski ile karşılıyoruz. 1 taraftan da dünyada maliyetleri artıyor, hızlı 1 şekilde enerji 2 ye katladı, fiyatını doğalgaz. Yani bakın, dün Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları var. Özellikle "Elektrikte, doğalgazda, petrolde bunu halka yansıtmıyoruz" diyor. Yani biz vergiden vazgeçiyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 130 milyar TL'lik 1 vergiden vazgeçtik. Hükümet ve sadece enerji sektöründe yani bunu yansıtmamaya çalışıyor doğal olarak. Şimdi eğer bu oynaklık devam ederse bundan sonraki süreçte bu senaryo gerçekleşirse o zaman bu maliyetlere yansıyor. Doğal olarak enflasyon olarak yansıyor. O zaman biz de diyoruz ki tabii bu yansıdığı için en çok bundan etkilenen ücretliler oluyor. Asgari ücretler oluyor, diğer ücretliler oluyor. Sadece asgari ücretli olması gerekmiyor. Yani asgari ücretin biraz daha üzerinde biraz daha üzerinde alanlarda çok ciddi anlamda bu enflasyon yükünden etkileniyor. Dolayısıyla toplumun şu anda asgari ücretle ilgili beklentisi yüksek seviyelere çıkmış durumda. Yani hem hükümetin açıklamaları bu seviyelere çıkarıyor açıkçası. Yani biz asgari ücretliyi. Enflasyona ezdirmeyiz diyor sayın Bakan. O zaman bu beklentiyi yükseltiyor. Diğer taraftan işveren sendikaları da bu yıl içerisinde çok ciddi 1 zam yapılması ve bu artan enflasyon oranından asgari ücretlinin edilmemesini istiyor ve o zaman tarafların ikisi de istiyorsa zaten ödeyecek olan işveren tarafı belli ölçüde vergilerden vazgeçecek. Sigorta primlerini belli oranlara getirecek olan hükümet tarafı. Dolayısıyla bu ikisinden bu şekilde sinyal geldiği sürece. Biz hep şunu bekliyoruz, Bu yılki açıklanacak asgari ücret mutlak suretle enflasyonun üzerinde gelecek. Hatta ben her zaman söylüyorum, 5-6 baz puanlık en azından refah payı ile birlikte gelecek. Dolayısıyla bu yıl beklenti en azından kamuoyunun beklentisi şu an yüzde 25 in üzerinde olması yönünde yüzde 30 bekleyenler var. 40 bekleyenler var, bunun ölçüsü yok, tabi ki. Hesabı kitabı yapılıyor ama gördüğümüz kadarıyla. Hem hükümet açıklamalarından hem işveren tarafı açıklamalarından sonra açıkçası asgari ücretliler çok ciddi anlamda 1 refah payı, çok ciddi anlamda 1 zammın ücretlere gelmesini bekliyor.
KARAR YAKLAŞIK 40 MİLYON KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR
Tabi şöyle de 1 durumu da var, bunun doğal olarak bu da enflasyona yansıyacak 1 unsur ama nasıl yansırsa yansısın, bu önümüzdeki dönem içerisinde asgari ücretlinin mutlak suretle enflasyonun üzerinde 1 yeniden ücretlendirme ile kavuşturulması lazım. Hatta 1 önerimiz de var. Bu konuyla ilgili biliyorsunuz. Özellikle bu kadar hızlı şekilde enflasyonda ve kurdaki oynaklığın olduğu dönemlerde mutlaka hükümet tarafı ve işveren tarafı en azından üçer aylık 6 şar aylık dönemlerde. Mobil sistem şeklinde örneğin beklenen enflasyon oranında belli yeniden değerlendirme yaparsa o zaman hükümetin söylediği bu "Asgari ücretliyi ezdirmeyiz" sözü gerçekleşmiş olur. Aynı zamanda işverenin söylemiş olduğu bu asgari ücretli daha iyi 1 artışa kavuşacak sözü gerçekleşmiş olur. Böylelikle şu da sağlanmış olur aslında, hem yüksek zam vererek şok etkisi yaratmazsınız ekonomide, hem de işverenin de yıl içerisinde parça parça bunu karşılanmasını sağlayarak üzerindeki yükü almış olursunuz. Yani bizim önerimiz burada yeni 1 modelleme yapılması... Zaten hükümette bütün bu modellemeler üzerinde çalışıyor. Yani bunun başka yöntemi yok. Kurun bu kadar oynak olduğu durumlarda enflasyonun bu kadar hareketli olduğu durumlarda mutlak suretle yeni 1 değerlendirmesi sistemi getirmek zorundasınız. Yeni 1 değerlendirme sistemi getirdiğinizde. İşte o taahhüt edilen hükümet tarafından işveren tarafından iş gücünün, yani asgari ücretlinin ve diğer çalışanların. Çünkü biliyorsunuz Türkiye'de 6 buçuk milyonun üzerinde sadece asgari ücretlimiz var. 13 milyon 800 binin üzerinde de ücretli çalışanımız var. Yani bu aileleriyle birlikte saydığınızda aşağı yukarı 40 milyonluk 1 nüfusu ilgilendiriyor bu seviyede. O yüzden asgari ücreti bu kadar sık konuşuyoruz.
YENİDEN DEĞERLEME SİSTEMİ ÜCRETLİ ÇALIŞANI KORUYABİLİR
Hükümet ile işveren tarafı anlaşıp da böyle 1 yeniden değerleme sistemini getirebilirsek, o zaman ben şuna inanıyorum. Kesinlikle bundan sonraki süreçte ister enflasyon oranı ister kur oranı sürekli oynak olsun ki bunun geçici olduğunu da düşünüyoruz. Haziran'dan sonra bu şeyin yapının oturacağını düşünüyoruz. O zaman hatta yapı oturunca otomatik olarak bu sisteme ihtiyaç bile kalmayacak. Dolayısıyla bu sistem eğer getirilebilirse öneri olarak, ben asgari ücretlinin bu kur artışlarından hayat pahalılığı artışından, enflasyon artışından o zaman korunabileceğini düşünüyorum. En azından belli oranlarda korunabilecektir diye düşünüyorum. Zaten 40 milyonu ilgilendiren 1 konuyla ilgili adım atıldığında, çözüm getirildiğinde bu doğal olarak toplumun yarısının refahı üzerine etki edecek 1 unsurdur. Çünkü bakın hep sizlerle yaptığımız yayınlarda da belirtiyoruz. Makro ekonomik veriler işte ihracatımızda Cumhuriyet tarihinin rekorları kırılıyor ve diğer taraftan büyüme IMF'de yenilediği Moodys'de yeniledi. Hepsi Türkiye'nin büyüme rakamlarını yeniledi. 9-9 buçukluk 1 yıllık büyüme bekliyoruz. O zaman bu yıllık büyüme refah artışından makro ekonomideki artıştan toplumun çoğunluğunu oluşturan bu ücretli çalışan dediğimiz 40 milyonluk 45 milyonluk aileleriyle birlikte kesiminde faydalandırılması gerekiyor.
SABİT BIRAKILMASI İHTİMALİ YÜZDE KAÇ GÖRÜYORSUNUZ? BU KARARIN SONRASINDA NELER OLABİLİR? KURDA 1 GERİ ÇEKİLME GÖREBİLİRMİYİZ, OLURSA NE KADARLIK 1 GERİ ÇEKİLME GÖREBİLİRİZ?
Benim düne kadar beklentim 50 ile 100 baz puan aralığında indirim yapılmasıydı. Ama dünden sonraki açıklamalardan sonra bu beklentiyi 50 ile 150 baz puan aralığına çıkarttım açıkçası. Hani o aralıkta yapma ihtimali yani 150 de yapsa sürpriz olmayacak benim için. Ancak sizin söylediğiniz gibi eğer Merkez Bankası daha büyük 1 sürpriz yapıp da sabit bırakırsa yani pas geçerse, bu ay değiştirmezse yani yüzde 16'lık faiz oranında sabit bırakırsa. O zaman biz gene karar metnine bakacağız. Ama daha karar metnine bakmadan bile burada 1 gevşemenin yaşandığını göreceğiz. Yani o durumda sabit bırakması durumunda kurun aşağı seviyelere yani en azından onun altına doğru çekilme ihtimali yüksek. Tabii ki hele hele sabit bırakıp da birde metin içerisinde çok görmek istediğimiz radikal cümleleri kullanırsa o zaman tabii ki onun altına çok rahatlıkla çekilir ama dediğim gibi sabit bırakması durumunda ilk önce 1 geri çekilme yaşanacaktır. Ama bu geri çekilmenin kalıcı olabilmesi için metinde nelere yer verdiğine bakmamız gerekiyor. Yani ilk etapta geri çekilme olur ama metne bakarız.