Son dakika... Bakan Ağbal'dan vergi müjdesi
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2017 dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri" konulu basın toplantısı düzenledi. Bütçe rakamlarını açıklayan Ağbal, yıl sonuna kadar vergi artışı planlamadıklarını da açıkladı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, merkezi yönetim bütçesinin haziranda 13,7 milyar lira, ocak-haziran döneminde ise 25,2 milyar lira açık verdiğini bildirdi.
Ağbal, "Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2017 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri" konulu basın toplantısında, merkezi yönetim bütçesinin 2016'da 29,9 milyar lira açık verdiğini, 2017'ye ilişkin bütçe açık hedefinin ise 46,9 milyar lira olduğunu anımsatarak, 2017 bütçe açığının, 2016'ya göre artacağının gerekçelerinin kamuoyuyla paylaşıldığını söyledi.
Haziran ayı merkezi yönetim bütçe açığının 13,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini ifade eden Ağbal, bütçe giderlerinin 57,7 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 56,4 milyar lira, bütçe gelirlerinin 43,9 milyar lira, vergi gelirlerinin ise 36,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirtti.
Ağbal, ocak-haziran dönemine ilişkin bütçe açığının ise 25,2 milyar lira olduğunu kaydederek, bütçe giderlerinin 324,4 milyar lira, faiz hariç giderlerin 297,4 milyar lira, faiz giderlerinin 27 milyar lira, bütçe gelirlerinin 299,2 milyar lira, vergi gelirlerinin ise 246,1 milyar lira olduğunu anlattı. Ağbal, "Bu sonuçlara göre ilk 6 ayda gerçekleşen bütçe açığı, yılın başında hedeflenen bütçe açığının yüzde 53,9'u oranındadır. Hedeflenen bütçe açığı 46,9 milyar lira. İlk 6 ayda oluşan bütçe açığı 25,2 milyar liradır." diye konuştu.
Alınan tedbirlerin maliyeti 11,9 milyar lira
Maliye Bakanı Naci Ağbal, ekonomiyi canlandırmak için alınan tedbirlerin 2017 bütçesine 11,9 milyar liralık maliyeti olduğunu belirterek, "Bu maliyet önümüzdeki yıllarda azalacak. 2018 yılında tedbirlerin kamu maliyesine etkisi 7,4 milyar liraya düşecek." dedi. Küresel ekonomi açısından 2016'nın birçok olumsuzluğun bir arada yaşandığı zor bir yıl olduğunu ifade eden Ağbal, global ekonominin geçen yıl yüzde 3,1 büyüdüğünü ve bu oranın küresel finansal kriz sonrası dönemdeki en düşük büyüme oranı olduğunu söyledi.
Ağbal, geçen yıl küresel ticarette yavaşlama ortaya çıktığına işaret ederek, küresel ekonomideki zayıf seyirde, başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilerde büyümenin beklentilerin altında kalmasının etkili olduğunu kaydetti.
Bu yılın ilk yarısında ise küresel ekonomik büyüme ve küresel ticarete ilişkin olumlu bir momentum yakalandığına dikkati çeken Ağbal, bu yıl küresel ekonomik büyümenin yüzde 3,5'e ulaşmasının beklendiğini bildirdi.
Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeler
Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ağbal, son bir yılda ülke ekonomisinin çok önemli sınavlardan geçtiğini dile getirdi.
Ağbal, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi, terör olayları, Türkiye'nin etrafında devam eden jeopolitik gelişmeler, ABD seçimleri sonrasındaki finansal kırılganlıklar, zayıf dış talep, 16 Nisan'daki referandum süreci gibi gelişmelerin Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını test eden gelişmeler arasında olduğunu anlattı. Geçen yılın ilk yarısında ülke ekonomisinin gelişmekte olan ekonomilerden pozitif ayrışarak yüzde 4,9 büyüdüğünü hatırlatan Ağbal, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki terör olayları gibi nedenlerle 2016'nın üçüncü çeyreğinde ekonominin daraldığını söyledi.
Ağbal, hükümet olarak ekonomik göstergelerde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler karşısında hızlı ve etkin tedbirler aldıklarına dikkati çekerek, arz ve talepte iyileşme sağlayacak önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirtti. Yapısal reform düzenlemelerine hız kazandırdıklarını ifade eden Ağbal, maliye politikasını devreye sokarak ekonominin arz tarafında güveni artıracak kararları da uygulamaya başladıklarını hatırlattı.
Ağbal, krediye erişimi artırmak amacıyla tüketici kredilerinde taksit ve vadeyi uzattıklarına işaret ederek, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat üzerindeki kamusal maliyetleri aşağı çekmek adına birçok vergide indirim yaptıklarını ve istisnalar getirdiklerini anımsattı. Özel sektör yatırımlarını canlandırmak için yatırım teşviklerini daha cazip hale getirdiklerinin altını çizen Ağbal, eylül ayı sonuna kadar konut satışları ve mobilyada KDV'yi yüzde 18'den 8'e indirdiklerini, beyaz eşyada ÖTV oranını aynı ayın bitimine kadar sıfırladıklarını belirtti.
Ağbal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesindeki istihdam seferberliğinin de karşılık bulduğunu vurguladı.
"Tedbirlerin kamu maliyesine etkisi azalacak"
Maliye politikası tedbirlerinin kamu maliyesine etkisi hakkında da bilgi veren Ağbal, "Tedbirler bütçede geçici de olsa bir miktar yük getirdi. Bu açıdan baktığımızda 2017'de kamu maliyesi alanında tedbirlerin 2017 bütçesine 11,9 milyar lira maliyeti oldu. Bu maliyet önümüzdeki yıllarda azalacak. 2018 yılında aldığımız tedbirlerin kamu maliyesine etkisi 7,4 milyar liraya düşecek." diye konuştu. Ağbal, anılan maliyetin sonraki dönemde 6,9 milyar liraya doğru azalacağını kaydetti.
Ağbal, kamu maliyesine yüklenen maliyetlerden çok, daha fazla yaşanan ekonomik canlanmayı görmekten son derece memnun olduklarını belirterek, meseleye sadece maliyet odaklı bakılmaması gerektiğine işaret etti. Özellikle reform niteliğindeki düzenlemeleri 15 Temmuz sonrasında da aksamadan yapmaya devam ettiklerini hatırlatan Ağbal, son bir yılda Patent Kanunu, Ar-Ge Kanunu, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Serbest Bölgeler Kanunu'nda önemli değişiklikler yaptıklarına dikkati çekti.
Üretimin katma değerini artıracak yepyeni bir teşvik sistemini bu dönemde yasalaştırdıklarını anlatan Ağbal, Bireysel Emeklilik Sistemine otomatik katılım, KOBİ'ler İçin Taşınır Teminat Kanunu'nu da son bir yıl içinde çıkardıklarını söyledi. Ağbal, "15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrası ekonomine oluşturulan belirsizlik veya olumsuzlukları çok hızlı bir şekilde, arka arkaya kararlar alarak beklentileri olumlu yönde etkiledik." değerlendirmesinde bulundu.
Yapılandırmalarda 121 milyar liraya ulaşıldı
Maliye Bakanı Naci Ağbal, her iki yeniden yapılandırma kapsamında toplamda 96,2 milyar liralık kamu alacağını yapılandırdıklarını belirterek, "Matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesi kapsamında 25 milyar liralık tahakkuk yaptık. Böylece her iki yeniden yapılandırmada toplamda 121 milyar liraya ulaştık." dedi.
Geçen yılın son çeyreğinden itibaren, Türkiye'nin pozitif büyüme döngüsüne girdiğini hatırlatan Ağbal, "15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisinin kısa vadede dahi toparlanamayacağına ilişkin yapılan bütün propagandalara, algı yönetimlerine, üretilen raporlara rağmen Türkiye ekonomisi bizi şaşırtmadı ama birçok çevreyi şaşırtacak şekilde güçlü bir toparlanmayı daha 2016'nın son çeyreğinde gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisi 2016'nın 3. çeyreğinde 1,3 daralsa da aldığımız tedbirlerle son çeyrekte güçlü bir toparlanmayı yakaladı ve yüzde 5 büyüdü." diye konuştu.
Ağbal, ağustostan itibaren uygulanan tedbirler, alınan kararlar ve yasal düzenlemeler sayesinde ekonominin birçok alanında çok hızlı ve kalıcı toparlanmalar olduğunu söyledi.
Yatırım, üretim, dış ticaret, finansman, finansal piyasalar ve talep tarafında arka arkaya ortaya çıkan göstergelerin, her bakımdan Türkiye ekonomisinde güçlü bir toparlanmaya işaret ettiğini anlatan Ağbal, "Sanayi üretimi, 2016 yılı 3. çeyreğinde reel olarak yüzde 0,8 daralmışken yılın son çeyreğinde güçlü bir toparlanmayla yüzde 5 büyümeyi yakaladı. 2017 yılının ilk çeyreğinde ise sanayi üretimi yüzde 5,3 büyüdü." ifadelerini kullandı.
"Sektörel vergi indirimleri olumlu yansıdı"
PMI endeksinin (Hizmet Satın Alma Müdürleri Endeksi) üretime ve geleceğe ilişkin son derece önemli bir gösterge olduğuna dikkati çeken Ağbal, "Temmuz 2016'da yüzde 47,6'ya gerileyen PMI endeksi, Haziran 2017'de yüzde 54,7 ile son 43 ayın zirvesine ulaştı. Bırakın 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan olumsuz gelişmeleri, toparlanmayı, PMI endeksinde ortaya çıkan değerler, yaklaşık son 4 yılın en güçlü rakamlarını ifade ediyor." diye konuştu.
Ağbal, Ağustos 2016'da yüzde 76,3 seviyesine gerileyen kapasite kullanım oranının, Haziran 2017'de yüzde 79'a ulaştığına işaret ederek, Türkiye'nin küresel kriz sonrası dönemde en yüksek kapasite kullanım oranını yakaladığını vurguladı.
Reel sektör güven endeksinin de belirgin toparlanma gösterdiğine değinen Ağbal, endeksin 112,4 ile Mayıs 2014'ten bu yana en yüksek seviyesine çıktığını bildirdi. Özel tüketimin 2016'nın 3. çeyreğinde reel olarak yüzde 1,7 daralırken 2017'nin ilk çeyreğinde ise yüzde 5,1 büyüdüğünü hatırlatan Ağbal, şöyle devam etti:
"Mobilya sektöründe 2016'da satışlar yüzde 9 azalmıştı, 2017 Şubat-Mayıs aylarında ise yüzde 23 arttı. Dolayısıyla sektörel vergi indirimlerinin çok net somut olumlu gelişmelerini de yaşıyoruz. Temmuz 2016'da yüzde 6,7 daralan beyaz eşya sektöründe satışlar, şubat-mayıs döneminde yüzde 35 arttı. Sektörel güven endekslerinde de genele yaygın bir toparlanmayı görüyoruz."
"Borsa endeksinde rekorlara giden bir trend var"
Geçen yılın 3 çeyreğinde yüzde 0,5 büyüyen yatırım harcamalarının, 2017'nin ilk çeyreğinde yüzde 2,2 arttığına işaret eden Ağbal, banka, kredi, finansman tarafında da olumlu gelişmelerin yaşandığını dile getirdi.
Ağbal, kredi hacimlerinde 2016'nın 3. çeyreğine kıyasla çok önemli pozitif gelişmeler bulunduğunu anlatırken geçen yılın 3. çeyreğinde yüzde 3,3'e gerileyen tüketici kredilerinin bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 19 büyüdüğünü belirtti.
Ticari kredilerdeki artış oranının geçen yıl yüzde 4,6'ya düşmüşken mevcut durumda yüzde 28,6'ya yükseldiğine dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:
"2016'da büyümeye negatif katkı yapan net ihracat, ilk çeyrekte ekonomik büyümemize 2,2 puan pozitif katkı sağladı. Temmuz 2016'da ihracatımız yüzde 11,5 daralırken, Haziran 2017'de yüzde 12,5 artış gösterdi. 2016 sonunda 10,6 milyar dolar olan enerji ve altın hariç cari açığın 4,7 milyar dolara gerilediğini görüyoruz. Doğrudan yatırım girişleri bu yılın 5 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,2 artış kaydetti. Geçen yılın son çeyreğiyle bu dönemi karşılaştırdığımızda kurdaki oynaklıkların önemli ölçüde aşağı geldiğini görüyoruz. Ekim 2016'da o dönemki belirsizlik, iç ve dış gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin CDS primi (Kredi Risk Swapı) 256 seviyesine kadar çıkmıştı, şu anda 190'a kadar indi. Borsa endeksinde hızlı bir toparlanma ve rekorlara giden bir trendi görüyoruz."
"İşsizliğin azaltılması en önemli öncelik"
Ağbal, bugün açıklanan işsizlik oranlarına ilişkin olarak da "Ocakta işsizlik oranı yüzde 13'e kadar çıktıktan sonra, şubat, mart ve nisanda arka arkaya 3 dönemdir aşağı indiğini görüyoruz. Tabii bunda mevsimsel etkiler var ama ekonomiyle ilgili aldığımız tüm kararlar da istihdam artışını destekleyen önemli faktörler. Önümüzdeki dönemde işsizliğin azaltılması ve istihdamın artırılması hükümetimizin en önemli önceliklerinden biri olmaya devam edecek." dedi.
Yılın 2. yarısında tüm göstergelerin Türkiye ekonomisinde beklentilerin üstünde bir toparlanma ve büyüme performansı ortaya koyduğuna dikkati çeken Ağbal, 2017 yılı 2. çeyreğine ilişkin büyüme göstergeleri açıklandığında da sevindirici rakamları görmeyi temenni ettiklerini dile getirdi.
Ağbal, yıl sonu geldiğinde Orta Vadeli Program'da belirtilenden daha yüksek bir büyüme oranını gerçekleştireceklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Uygulanan sıkı para politikasına kararlılıkla devam edilmesi, maliye politikası kanalında özellikle birtakım fiyat ve vergi ayarlamalarına ilişkin enflasyonla mücadeleyi destekleyen kararlar almış olmamız, bir taraftan gıda enflasyonuyla ilgili Gıda Komitemizin aldığı kararlarla inanıyoruz ki yıl sonunda enflasyonu tek haneli seviyelerde tamamlayacağız. Bu bizim açımızdan son derece önemli. Önümüzdeki dönemde cari açığın bu seviyede korunması ve cari açığın finansmanında kırılganlıkların ortadan kaldırılması konusunda bizlere önemli görevler düşüyor. Bu konuda yaptığımız kararlı çalışmalara devam edeceğiz."
Yeniden yapılandırma
Naci Ağbal, geçen yıl kasım ayında uygulamaya konulan yeniden yapılandırma kanunu kapsamında 30 Haziran 2017'ye kadar vergi daireleri tarafından 18 milyar lira, diğer kurumlar tarafından 1,5 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ise 3,7 milyar lira prim tahsilatı olmak üzere 23,2 milyar lira tahsilat yaptıklarını söyledi.
Yeniden yapılandırma kanunu kapsamında 1 Ocak'tan bugüne kadar vergi dairelerince 5,6 milyar lira, SGK'nın ise 2,2 milyar lira tahsilat yaptığını bildiren Ağbal, "Bu durumda 1 Ocak'tan bugüne kadar 7,9 milyar lira tahsilat yapıldı. Bu, son derece önemli. 2017 bütçesini yaparken aslında yeniden yapılandırmadan öngördüğümüz gelir, 1,5 milyar liraydı. Bugün itibarıyla elde ettiğimiz tahsilat tutarı 7,9 milyar liraya vardı. Bundan sonraki aylarda da devam eden taksit ödemeleri var. 2017 yıl sonu geldiğinde inanıyorum ki yeniden yapılandırma kanunu kapsamında bütçenin gelir tarafına çok önemli bir katkı alacağız. Bugünden rakamı ifade etmeyeyim ama bugünden tahmin ettiğimiz bütçe açığını, önemli ölçüde aşağı çekecek bir tahsilat beklentimiz var." değerlendirmesinde bulundu.
Haziran ayı içinde 1 Temmuz 2016-31 Mart 2017 arasındaki ödenmemiş kamu alacaklarının yapılandırılması için vatandaşlara imkan sunduklarını anımsatan Ağbal, kanun kapsamında vergi dairelerine 1 milyon 892 bin başvuru alındığını, 13,4 milyar liralık bir alacağın yapılandırıldığını söyledi. SGK'ya ise bu dönemde 343 bin başvuru olduğunu, 5,2 milyar liralık bir alacağın yapılandırıldığını ifade eden Ağbal, "Dolayısıyla 7020 Sayılı Kanunun başvuru sonuçları itibarıyla yaklaşık 18,6 milyar liralık bir kamu alacağını yapılandırmış olduk." diye konuştu.
Maliye Bakanı Ağbal, 6736 ve 7020 sayılı yeniden yapılandırma kanunları kapsamında toplamda 61 milyar liralık vergi alacağını yapılandırdıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Sosyal güvenlik tarafında yapılandırılan alacak tutarı 35,2 milyar lira oldu. Toplamda 96,2 milyar liralık kamu alacağını yapılandırmış olduk. Kesinleşmiş alacaklar dışında ayrıca gerek matrah artırımı gerekse işletme kayıtlarının düzeltilmesi çerçevesinde de vatandaşlarımıza önemli imkanlar getirmiştik. Burada da yaklaşık 25 milyar liralık tahakkuk yaptık. Yani matrah artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesiyle ilgili vatandaşlarımızın beyanlarına göre 24,8 milyar lira da buradan peşin veya taksitle tahsilat yapmaya devam ediyoruz. Bütün bunları üst üste topladığımızda bugün itibarıyla her 2 yeniden yapılandırma kanunun toplam kamu gelirleri olarak yapılandırdığı tutar 121 milyar liralık bir tutara ulaşıyor. Bu da toplam rakam olarak son derece başarılı bir uygulama yaptığımızı ortaya koyuyor."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İhraç edildiği 35'inci ülke: Bayraktar TB2 SİHA Hırvatistan semalarını koruyacak!
Ev sahibi olmak isteyenlere müjde! 1.20 faizli konut kredisinden kimler yararlanacak?
2025'te Türkiye yollarına çıkacak 7 yeni otomobil modeli ve fiyatları
FAİZSİZ KREDİ | Sıfır faizli kredide bankalar rakamları yükseltmeye devam ediyor! 50 bin lira faizsiz kredi için işte aranan şartlar...
ÖTV'siz ve KDV'siz araçlar için yeni dönem başlıyor! Kanun teklifi verildi...