Erdoğan: Millet ekonomiye sahip çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki Fırat Kalkanı operasyonu ile dolardaki yükselişi durdurmak için yapılan mücadele arasında fark olmadığını söyledi. "Silahlara teslim olmadığımız gibi paranın kirli gücüne de teslim olmayacağız" diyen Erdoğan, vatandaşların Türk lirası almak için döviz bürolarına koştuğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlarla buluştu, gündeminde döviz kurundaki artış ve ekonomide yaşanan sıkıntılar vardı. "Milletçe yine zorlu bir mücadelenin içinden geçildiği dönemde bir araya geliyoruz" diye seslendiği muhtarlara, döviz kurundaki yükselişin ciddi hiçbir iktisadi karşılığının olmadığını söyledi ve bazı çevreleri Türkiye'ye ekonomik saldırı düzenlemekle suçladı. Erdoğan, döviz bozdurma çağrısına destek verenlere de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:
'Son hamle ekonomimizle yapıldı'
"Bir yandan Suriye ve Irak'ta ülkemizi güneyden kuşatma projesi tüm alçaklığı, sinsiliğiyle devam ettiriliyor, bir yandan devletin ve toplumun içine sızmış FETÖ'den, PKK'ya kadar tüm terör örgütleriyle kararlı mücadeleyi sürdürüyoruz. Son hamle ekonomimizle yapıldı. İhracat ve turizm üzerinden yapılan saldırıya ilave olarak döviz spekülasyonuyla ekonomimiz çökertilmeye çalışılıyor. Ekonomimizin bazı sorunları, sıkıntıları yok mu? Elbette var; hükümetimiz bunların çözümü için gayret sarfediyor. Yeni tedbirlerle gereken önlemleri alıyor, sürdürecek.
Piyasada durgunluğu görüyoruz'
Piyasada bir durgunluk olduğunu biz de görüyoruz. Bunun somut sebeplerinden ziyade psikolojik ve provokatif nedenlerden kaynaklandığını da gayet iyi biliyoruz. Gerçekten de son günlerde döviz kurunun Türk Lirası karşısındaki yükselişinin sebeplerine baktığımızda elle tutulur, ciddi iktisadi karşılığı olan hiçbir husus göremiyoruz. Belirli mahfiller tarafından pompalanan olumsuz havanın yol açtığı suni bir kur yükselişiyle karşı karşıyayız. Biz de bunun yanında her zaman olduğu gibi devletin imkanlarını harekete geçirmenin yanında milletimizi farklı bir yardıma çağırdık. Dedik ki, 'Gelin yastığınızın altındaki dövizleri Türk Lirasına çevirin, olmazsa altına çevirin.
'Vatandaşım Türk Lirasına yönlendi'
Çünkü karşılıksız para basmak suretiyle bizi baskı altına almak isteyenlere böyle bir cevabı verin'. Ve benim vatandaşım geldi Türk Lirasına yönlendi. Kim nerede, elinde ne kadar döviz varsa bunu Türk Lirasına çevirmeye başladı. Milletime, vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu millet eğer dert vatan ise dert millet ise ne diyor 'Gerisi teferruattır'. Elinde ne varsa gitti Türk Lirasına çevirmeye başladı.
Çanakkale benzetmesi
40 yıllık siyasi hayatımda şunu gördüm: Eğer bir millet bir şeye inanır ve harekete geçerse onu durduracak bir güç yoktur. Bir asır önce Çanakkale'de yedi düvel dünyanın en modern savaş imkanlarıyla üzerimize gelirken bu milleti zafere ulaştıran işte bu inanç, imandır. Ölmekten korkmayan bir milletin karşısında hiçbir silah durduramaz.
'Ekonomideki saldırıyla ilk kez karşılaşmıyoruz'
Ekonomide maruz kaldığımız saldırıyla ilk defa biz karşılaşmıyoruz. Geçtiğimiz 14 yılda her kritik siyasi, diplomatik veya ekonomik krizin gerisinde gizli veya açık ekonomik saldırı girişimleri de vardı. Biz aldığımız tedbirlerle, temin ettiğimiz kaynaklar, tesis ettiğimiz istikrar ve güven ortamı ve bütün bunların yanında bütün bu teşebbüsleri bertaraf ettik. Hatırlayın iktidar olmadan önceki dönemde bu ülkede gecelik yüzde 7000-7500 faizler oldu mu? Oldu. Bunlar kim içindi? O bazı faiz lobileri yok mu? Onlar içindi.
'Osmanlı'ya da yaptılar fakat bize tutturamadılar'
Bunu Osmanlı'ya da yaptılar ve Osmanlı'ya da yüzde 900 ile yaptılar. Fakat bizim dönemimizde bunu tutturamadılar. Çok yapmak istediler ama biz devamlı bunların önünü kestik. Dedik ki 'Biz bu milleti faiz lobisine mahkum etmeyeceğiz. Hangi şartlarda olursa olsun bu mücadeleyi vereceğiz'. 4.6'ya kadar düştü, Gezi ile karşımıza çıktılar ve çift haneliye orada tekrar çıktı. İşte onun için diyorum ki sağolsunlar 'Yalnız kalsam da' dediğimde, tweet'ler art arda gelmeye başladı. Milletimden Allah razı olsun 'Yalnız değilsin' tweet'leri gelmeye başladı. Şimdi diyorum ki aynı şekilde yalnız olmadığımı biliyorum ve aynı şekilde bu döviz baskısına karşı paramıza sahip çıkacağız ve inşallah Türk Lirasını değerlendireceğiz. Bunu başarmamız lazım.
Türkiye büyümede bu yıl da ilk sırada olacak
1994 krizini, 2001 krizini birkaç milyar dolarlık borsa spekülasyonuyla yaşayan Türkiye, onlarca milyarca dolarlık operasyonları kimseye hissetirmeden gerçekleştirerek ekonomik saldırıların üstesinden geldi. Sadece küresel düzeyde bir yıkıma sebep olan 2008 krizi nedeniyle takip eden yılda bir küçülme yaşadık. Onu da takip eden yılda süratle telafi ettik, pek çok gelişme veya gelişmiş devlet hala 2008 krizinin etkilerinden kurtulamamışken Türkiye oldukça sıkıntılı geçen bu yıl da bile gelişmekte olan ülkeler arasında inşallah yine ilk sıralarda yerini alacak.
'TÜİK, AB'deki hesaplama metotlarıyla açıklayacak'
Avrupa Birliği ve dünyadaki hesaplama metotları yakında TÜİK tarafından Türkiye'de de açıklanacak. Açıklandığında da Türkiye'nin nerede olduğunu göreceğiz. Biz iyi bir noktadayız. Kim ne derse desin daha da iyi olacağız. Kriz öncesi 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde bizi siyaseten bir köşeye sıkıştırmak için ekonomiyi de bir silah olarak kullanaya çalışmışlardı. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık'ta, Güneydoğu illerimizdeki çukur eylemlerinde, Suriye ve Irak krizinde hep aynı oyunu oynadılar. Ekonomi üzerinden Türkiye'yi siyaseten teslim alma projesi hiçbirinde başarılı olmadı. 17 T emmuz'da aynı oyunu sergilemeye dahi fırsat bulamadan geri çekildiler.
'Ciddi kararlar arefesinde'
Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta ciddi hamleler yaptığı, Meclis'te Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili yeni adımların arefesinde bulunduğu, AB ile ilgili önemli kararlar olmak üzere olduğu şu günlerde ekonomi silahını bir kez daha bize doğrulttular. Bu mücadelenin hem güç hem inanç meselesi olduğunu devamlı ifade ediyoruz. Türkiye'nin gücünü sadece mevcut rakamlarla tartmaya kalkanlar tarih boyunca yanılmıştır, bugün de yanılmaya devam ediyorlar. Bundan hiç endişeniz olmasın, rahat olun. Türkiye 79 milyon nüfustan, 720 milyar dolar milli gelirden, 350 milyar dolar dış ticaretten velhasıl sadece görünen rakamlardan ibaret değildir. Bunların gerisinde yüz milyonlarca kardeşlerimizin, mazlumun, mağdurun duası vardır.
Dövizlerini bozdurdukları için teşekkür etti
Maruz kaldığımız son ekonomik saldırı karşısında millet olarak dirayet gösterirsek arkamızda çok büyük bir desteği bulacağımızdan emin olun. Milletimiz bu oyunu gördü, çağrımıza cevap verdi ve bu oyunu bozdu, ekonomisine sahip çıktı. İnsanlar döviz bürolarına ve bankalara döviz almak için değil, bozdurup Türk Lirasına geçmek için konuşuyor. Sözleşmeler, borçlar, alacaklar, kiralar süratle dövizden Türk Lirasına döndürülüyor. Herkes kendi nispetince kendi imkanınca bu seferberliğe destek oluyor. Ben esnafıyla, saniyicisiyle, ev hanımıyla, şoförüyle çağrımıza cevap veren milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Spor kulüpleri bile artık bu işin içerisine girdi, 'Biz de artık ödemelerimizi Türk Lirası olarak yapacağız' dedi.
'Niye dövizle kira tahsil ediyorsun?' diye bizzat arıyorum'
Aynı şekilde kirada bile dövizden Türk Lirasına geçiş başladı. Ben de gördüğüm, bildiğim, duyduklarımı bizzat arıyorum. 'Niye' diyorum 'dövizle kira tahsil ediyorsun? Hadi Türk Lirasına geç. Eğer bu vatanı, milleti seviyorsan arkadaş sen de Türk Lirasına geçeceksin'. Bunu bir görev telakki ediyorum, yapacağız. On kazanacaktın da dokuz, sekiz kazan. Ama bu ülke güçlenecek.
Rusya, Çin ve İran'la yerli paralarla ticaret
Emin olunuz bak müjdeyi veriyorum insanımız bu süreçten zararlı değil, karlı çıkacaktır. Alacağını bilecek, vereceğini bilecek. Karını zararını daha iyi hesap edecek. Dış ticaremizde çok önemli yeri olan ülkelerle birer birer yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor. Söylemiştim ya Rusya ile görüşmeler yaptık demiştim. Rusya'dan bir şey mi alacağız, onların parasıyla... Rusya bizden bir şey mi alacak, bizim paramızla... Çin'le konuştum. Çin'den bir şey mi alacağız Çin parasıyla, onlar bizden bir şey mi alacak Türk parasıyla... İran'la da konuştuk. Nitekim şimdi onlar da açıklamalarını yaptılar. İran dinarıyla, onlar da Türk parasıyla. Bunları yaygınlaştıracağız. Böylece dövizin baskısından da ülkelerimizi de kurtaracağız. Kur baskısının altında kalmayacağız. Esasen dövizi silah gibi kullanma yöntemi sadece bize değil pek çok ülkeye uygulanıyor. Bunun üzerinden korkunç paralar kazanıyorlar. Dolayısıyla kendi para birimlerimiz üzerinden ticaret teklifimiz bu ülkeler açısından da anlamlı, cazip bir alternatif haline dönüşüyor. İnşallah çok yakında bu çabalarımızın müşahhas neticelerini almaya başlayacağız.
İş adamı ve yatırımcılara çağrı
Buradan tüm iş adamlarımıza, yatırımcılarımıza, esnafımıza, sanatkarımıza da seslenmek istiyorum. Yaşadığınız sıkıntıları, tereddütleri biliyorum ama gelin ülkenize güvenin, sahip çıkın. Böyle bir dönemde üretime yüklenmeyeceksiniz, istihdamı artırmayacaksınız, ticaretin çarklarının dönmesini sağlamayacaksınız da bunu ne zaman yapacaksınız? Türkiye üretimdeki düşüşü, istihdamdaki azalmayı, ticaretteki daralmayı hak eden bir ülke değildir. Potansiyelimizle, hedefimizle tam tersine daha çok büyümeyi, daha çok istihdamı, daha çok ticareti işaret ediyor.