SON DAKİKA HABERİ! Yunus Paksoy madde madde anlattı: Demokratların yenilgisinin perde arkası

ABD 60. kez başkanını seçti, 47. Başkan Cumhuriyetçi Donald Trump oldu. Zaferini ilan eden Trump, "45 ve 47. ABD Başkanı olmaktan gurur duyuyorum" dedi. Bunun "Tarihi bir siyasi başarı olduğunu" kaydetti. Peki, Demokratların yenilgisinin perde arkasında neler var? CNN TÜRK ABD Temsilcisi Yunus Paksoy, canlı yayında madde madde anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İşte Yunus Paksoy'un ABD seçimleriyle ilgili çarpıcı analizi:

Demokratların yenilgisinin bir çok sebebi var. Bu birkaç delege ile kaybedilmiş bir seçim değil. Bir kaç bin oy ile kaybedilmiş bir seçim değil, bozguna uğradılar. İnanılmaz bir mağlubiyet bu. Her anlamda berbat bir seçim oldu Demokratlar için. Senatoyu kaybettiler, Temsilciler Meclisi'nde az bir farkla geridelerdi onda fark büyüyecek. Ne açıdan bakılırsa bakılsın Demokratların şapkasını önüne alıp aylarca, belki de yıllarca düşünmeleri lazım önümüzdeki seçime kadar 4 yıl boyunca.

EKONOMİ

Sorunlardan biri ekonomi. Hep şunu söylüyordum; 'Çorba kaynıyor mu?' Yani siz seçim planınızı tamamen şuna çevirmiştiniz; 'Donald Trump demokrasiye tehdit, kendisi diktatör olmak istiyor. O adamı seçmeyin.' Şimdi tamam bu bir argüman olabilir ama sizin birinci argümanınız olamaz. İnsanlar markete gittiğinde market masraflarının yüzde 30, 40, 50 arttığını görüyor. Benzin masrafının yüzde 100 arttığını görüyor. Kiraların yüzde 100 arttığını görüyor. Ev faizlerinin arttığını görüyor. Şimdi çocuğunu okula gönderiyor, bunun masrafının arttığını görüyor. Böyle bir ortamda 4 yıl içinde bütün masraflar bu kadar artmışken sizin tek argümanınız hala Donald Trump demokrasiye tehdit, demokrasiyi kurtaralım. Tamam demokrasi istiyor insanlar, demokrasi içinde yaşamak istiyor ama aynı zamanda masasına yemek de koyabilmek istiyor. Çocuğunun çantasına beslenme de koyabilmek istiyor. Yani Amerika'daki ailenin dünyanın geri kalanındaki ailelerin derdi aynı. Burası süper güç diye burada herkes müthiş bir refah içinde yaşamıyor. Bunu göremediler.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

KAÇAK GÖÇMEN SORUNU

Kaçak göçmen sorunu. 10 milyondan fazla kaçak göçmen, Biden-Harris ikilisinin döneminde ülkeye girdi. Sonra bu yıl sadece başladılar 'Tamam biz de göndereceğiz' diye. İnsanları bu konuda kandırmaya çalıştılar. Sanki 3 buçuk yıldır kendileri görevde değilmiş gibi. İnsanlar bir türlü inanmadı gerçekçiliğine.

STRATEJİ HATASI

Şimdi bir de strateji hatasına gelelim. Biden'ın 81 yaşında söylediklerini unutuyorken, gaf yapıyorken, doğru dürüst yürüyemiyorken, orada burada takılıp düşüyorken, yani aklı yerinde çok değilken 'Başkan adayı olacağım' diye çıkması ve hem Demokrat Partiye yakın medyanın hem de siyasilerin hiçbir şekilde buna karşı çıkmaması, hatta arkasından 'Yaparsın, bir 4 sene daha gidersin' diye pohpohlaması. Daha sonra anketler berbat bir hale gelince, 'Bizim bu adamı göndermemiz lazım' deyip el birliğiyle el çektirmeleri ve bir anda da Kamala Harris'i getirmeleri, yani hani bunun üzerine tüy dikmek gibi bir şey oldu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kamala Harris burada bir ön seçim sürecine girmedi. Demokratik bir süreçle gelmedi. Demokrat Parti seçmenin onayını almadı. Biden almıştı. Onlar dediler ki 'Kimi seçelim, Kamala'yı.' O zaman al başkan adaylığı senin. Amerika'nın bu anneannelerine, organik yapısına aykırı. Burada seçime girmesi lazımdı. Ön seçimden geçmesi lazım. Bir testi geçmesi lazımdı. Bu da yapılmadı. Daha sonra Kamala Harris sanki geçtiğimiz yıllarda tarihin en kötü başkan yardımcısı olarak duyurulmamış gibi, tarihin en başarısız başkan yardımcısı olarak medyada orada burada yazılıp çizilmemiş gibi arkasına geçmeye çalıştılar ama yine olmadı, yine olmadı. Yani demokrasi üzerinden, Trump tehdit üzerinden siz artık seçim kazanamıyorsunuz bunu gördünüz. Kişi bazlı saldırılarla kazanamazsınız.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ekonomi politikanız ne? Göç politikanız ne? Aile politikanız ne? Dış politikanız ne? Bunların hiçbirini açıklayamazsınız ve Kamala Harris'in tek dediği şey, 'Ben Biden'dan farklı bir politika gütmeyeceğim' olursa işte sonuç bu olur. Tarihin en acı bozgunlarından biri Demokratlar için. 20 yıl sonra bakın en önemlisi de bu. Trump da bunun altını çizdi. 20 yıl sonra ilk kez Cumhuriyetçiler oy sayısında da daha fazla kazandı. Mesela Trump 2016'da oy sayısında Hillary Clinton'dan azdı, delegelerle kazanmıştı. Bu sefer hem oy sayısında aldı, hem delegelerde aldı, hem senatoda aldı, hem mecliste aldı. Yani Kamala Harris ve Demokratlar için utanç verici bir gün. Bunu iyice düşünmeleri lazım. Artık şu demokrasi, onun için oy verin mantığından çıkmaları lazım. İnsanların hayatını idame ettirebilmesi için ekonomiye ihtiyacı var. Fiyatların düşmesine ihtiyacı var. Hepsinden önemlisi demek ki şunu önemli görüyor Amerikalılar; 'Sınırımızı koruyun kardeşim. Kaçak göçmen istemiyoruz.'