hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hizbullah Lideri Naim Kasım Tahran'a böyle seslendi: ''Direniş canlılığını yeniden kazandı''

    KAYNAKCNN TÜRK

    Hizbullah Lideri Naim Kasım, İsrail ile yürürlüğe giren ateşkesten 1 ay sonra yeni açıklamalarda bulundu. Hizbullah Lideri, üyelerinin tekrar aktif olduğunu ve ağır darbelerin ardından yeniden canlılığını kazandığını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HİZBULAH LİDERİ KASIM'DAN YENİ AÇIKLAMA

    İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes ilk ayını doldurdu. Hizbullah Lideri Naim Kasım geride kalan 1 ayda, üyelerinin tekrar aktif hale geldiğini öne sürdü;

    ''Direniş devam ediyor ve canlılığını yeniden kazandı. Derinden kökleşmiş bir inanca ve gelecekte ilerlemesini, üstün gelmesini ve güçlenmesini sağlayan şehitlik inancına sahip bir hareketin ağırlığına sahip, allah'ın izniyle. Gazze'de insanları öldüren, yıkıma neden olan ve soykırım yapan İsrail varlığı, suçlu bir ABD destekçisi tarafından desteklenen acımasız, suçlu bir varlık ve insanlığın düşmanı olarak ulusa ve dünyaya ifşa edildi.''

    "DİRENİŞ CANLILIĞINI YENİDEN KAZANDI"

    Hizbullah Lideri, Tahran'da düzenlenen bir konferansa görüntülü konuşma yaparak katıldı; İsrail'in ateşkes maddeleri gereğince 60 içinde Lübnan'dan tamamen çekilmemesi halinde harekete geçecekleri tehdidinde bulundu ancak anlaşmaya verdiği desteği de geri çekmedi;

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hizbullah Lideri Naim Kasım Tahrana böyle seslendi: Direniş canlılığını yeniden kazandı

    ''Hizbullah bir fırsat vermeye karar verdi ve devletin sorumluluk alması gerektiğine karar verdi. Bu, devletin devreye girdiği ve devletin bu anlaşmayı uygulamaktan sorumlu olması gerektiğini söyleyen seslerin olduğu politik bir aşamadır. Bu nedenle, mevcut saldırganlığı devlete, uluslararası topluma ve bu anlaşmayı destekleyen herkese karşı bir saldırganlık olarak görüyoruz.''

    Anlaşma, Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşı sona erdirmek için 2006 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararına yeni bir soluk getirme girişimi niteliğinde görülüyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow